Buradasınız
Korkma, Birlikten Sağlık Doğar
Beylikdüzü’nden bir kadın işçi

Merhaba dostlar, yaklaşık iki ay önce işyerindeki bir arkadaşım vesilesiyle tanıştım UİD-DER ile. Duygu ve düşüncelerimi açmak istiyorum size. İtiraf etmeliyim ki önyargılarla gitmiştim ama o sıcak ve samimi ortamı gördükten sonra yitirdiğim umutlarım tekrar yeşerdi. Güzel günlerin geleceğine inandım. Örgütlü olmanın, birlik ve beraberliğin önemini bir kez daha anladım. Koronavirüs meselesiyle ilgili dikkatimi çekenleri yazdığım ilk mektubumda sizlerle bu duygularımı da paylaşmak istedim.
Öncelikle Covid-19’un fırsatçılığa zemin hazırladığı bir haberi sizinle paylaşmak istiyorum. İtalya’da, 11 bin dolara satılan solunum cihazını iki arkadaş 3D yazıcı ile 1 dolara üretiyor. İki arkadaş sosyal medya hesaplarında, cihazı kâr amaçlı değil tedavi amaçlı ürettiklerini belirtiyor. Solunum cihazı üreten şirket ise patent meselesini bahane ediyor, iki gence dava açıyor ve tehdit ediyor. Yani tedavi için ihtiyaç duyulan bu cihaz, küçük bir maliyetle karşılanabilecekken fırsatçılar yine kâr peşine düşüyor. İnsanların nefessiz kalıp ölmeye terk edildiği bir salgında yine ceplerini şişirme peşindeler. İnsan sağlığının hiçbir öneminin olmadığı, patronların sadece kâr peşinde koştuğu tekrar tekrar görüldü. Kapitalist sistemin hüküm sürdüğü bu dünyada patronlar adeta salgına sevinecek duruma geldi.
Cumhurbaşkanının yaptığı açıklamalarla da patronların salgını fırsata çevirip daha fazla kâr elde etmelerine bir engel kalmadığı görülüyor. Biz işçilere de “evinize kapanın bağışıklık sisteminizi güçlü tutun” diyorlar. Soruyorum size, yoksulluk sınırının 7 bin 640 lira olduğu bir ülkede, asgari ücretle ya da onun dahi altında bir ücretle çalışan milyonlarca işçinin bağışıklık sistemini güçlendirmesi mümkün mü? Yüz binlerce işçi virüs bahanesiyle işten atıldı. Yüz binlercesi süresiz ücretsiz izne çıkarıldı. Ne tezattır ki işçiler ayın sonunu nasıl getiririm diye kara kara düşünürken patronlara milyarlarca lira ballı teşvik sunuyorlar.
Evet dostlar, bağışıklık sistemimiz eve kapanmakla değil birbirimize kenetlenip örgütlü bir şekilde yol almakla kazanılacaktır. Kapitalist sistem biz işçi ve emekçileri etnik köken, din, dil, ırk gibi ayrımlar yaparak kutuplaştırıyor, bir araya gelmemizin önüne set çekiyor. Unutmayalım ki rengimiz, dinimiz, dilimiz ne olursa olsun biz yeryüzünün her yerinde işçi ve emekçiler olarak bir bütünüz ve yaşadığımız sorunlar hep aynı. Dünyayı bizler yaratıyoruz, bizler üretiyoruz. Ama gelin görün ki en kötü koşulları, hep işçiler olarak biz yaşıyoruz. UİD-DER’de haklarımızı, sınıf bilincini, birlik ve beraberliği öğreniyor, kapitalist sistemin bizlere dayattığı bütün insanlık dışı koşullara karşı mücadeleyi büyütüyoruz.
Yaşasın işçilerin birlik ve beraberliği...
Kim Geberecek?
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...