Buradasınız
Korona Bahane, Ücretsiz İzinler Şahane
İstanbul’dan bir işçi
Türkiye’de ilk korona vakası açıklandıktan sonra tüm hastanelerde toplantılar yapıldı. Çalıştığım özel hastanede de patronun sözcüsü olan başhekim, artık düzenli olarak toplantı yapar oldu. Size bu toplantılardan kimi kesitler aktarmak istiyorum. İstiyorum ki daha çok bilinsin patronların fırsatçılığı, daha çok görülsün ikiyüzlülükleri…
İlk toplantımızda başhekim, malzemelerin eksikliğini ekonomik krize bağlayıp uzun uzun söylev çekti. Patronumuz o kadar parasızmış ki belki maaş bile alamayabilirmişiz. Sonrasında da işimizin insan kurtarmak olduğunu ve paranın bir öneminin olmaması gerektiğini söyledi. Bu kısımları o kadar sakin ve üzgün anlattı ki aramızda cebindeki parayı çıkarıp vermeyi düşünenler olduğuna eminim. Bu ajitasyondan sonra birden sesi sertleşti ve herkese tek tek bakıp “kimse istifa etmeye kalkışmasın. İstifa edene yasal işlem başlatırım. Ayrıca kimse izin almaya da gelmesin” dedi. Herkes buz kesilmişti. Kimse bir şey diyemeden kalkıp çalışma alanına gitti.
Aradan bir hafta geçti. Tabii bu sürede koronavirüs meselesi abartıldıkça abartıldı. İnsanlar evinden çıkamaz, birbirine selam vermez oldu. Korku ve panik insanları sindirip patronlar için iyi bir ortam oluşturdu. Ve sayın patron temsilcimiz tekrar toplantı yaptı. Bu toplantıda öne çıkan konuşması ise “bölümlere yeterince hasta gelmiyor. İşverenimiz ciddi bir mali krizde ve tüm birim sorumluları birimlerinden elemanları izne göndersin” oldu. “Yıllık izni olanlar yıllık izne, olmayanlar ise ücretsiz izne gönderilecek” denildi. Başhemşire ise onu destekleyerek “biz çalışanları düşünüyoruz. Kimse hastalanmasın istiyoruz” deyip meseleyi güya tatlıya bağladı. Bu toplantının ardından hastaneden yaklaşık 90 işçi izne gönderildi. Her gün eksik kadroyla çalışıyoruz. Bunu her dile getirişimizde fedakârlık yapmamızı istiyorlar. Çok garip, bir hafta önce “istifa yasak” diyenler şimdi de işçileri işten atmak için yalanlar söylüyor.
Kardeşler koronavirüs patronların yıllardır beklediği bir lütuf oldu. Kendi yarattıkları krizin bedelini zaten işçilere ödetmeye çalışacaklardı. Fakat işçilerin de buna sessiz kalmayacağını biliyorlardı. Şimdi virüs bahanesiyle yüz binlerce işçiyi sessiz sedasız evlerine gönderebiliyorlar. Ama karamsarlığa gerek yok! Onlar şimdilik bu günlerin keyfini çıkarsınlar. Çünkü mızrak çuvalı çoktan deldi. Onların oluşturduğu korku imparatorluğu karşısında biz örgütlü işçiler birliğimizi sağlamlaştıracağız. Böylece onlara hak ettikleri cevabı vereceğiz.
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....