Buradasınız
Psikolog Değil, Çalışma Koşullarımızın Düzeltilmesini İstiyoruz
Tuzla’dan bir işçi

Koranavirüs tüm yaşamımızı adeta ele geçirdi. Fiilen sokağa çıkma yasağı uygulandığı için ev ve iş dışında hayatımızda bir alan kalmadı. Televizyonda, gazetede, sosyal medyada her gün koronavirüsün nasıl da tehlikeli olduğu ve bu tehlikeden korunmamız için evde kalmamız gerektiği bağıra çağıra propaganda ediliyor. Oysa biz işçiler için yaşanan kriz ve bu krizin biz işçi-emekçilere kesilen ve kesilecek olan faturası koronavirüsten çok daha tehlikelidir. Egemenler kriz gerçeğinin üzerini koronavirüsle örtmeye ve biz işçilerin zihinlerini korkuyla felçleştirerek ele geçirmeye çalışıyorlar.
Patronlar bu süreçte ya biz işçilerin sağlığını “çok düşündükleri” için fabrikalarda üretime ara verip bizleri eve yolluyorlar ya da “kahraman” ilan edip sağlığımızı, dinlenme ihtiyacımızı hiçe sayıp bizi gece gündüz çalıştırıyorlar. Biz işçiler ise patronlar sınıfının bizi zerre kadar düşünmediğini gayet iyi biliyoruz. Bizi eve sağlığımızı düşündüklerinden değil, ceplerini düşündükleri için yolluyorlar. Açlığa, yoksulluğa terk ederek krizin faturasını biz işçilere kesiyorlar. Bizi kahraman ilan edip mesaili çalıştıran patronlar ise hâlâ kâr ettiklerinden ve kriz henüz onlara uğramadığından çalışmamızı istiyorlar.
Benim çalıştığım fabrikada da işler yoğun olduğu için hâlâ on iki saat mesaili çalışıyoruz. Egemenler “virüsten korunmak için beslenmenize, uyku düzeninize dikkat edin” deyip duruyorlar. Haliyle biz de işçi arkadaşlarla vardiyalı ve mesaili çalıştığımız için uyku düzenimize ve beslenmemize nasıl dikkat edeceğimizi konuşuyoruz. İşçi arkadaşlarla “madem böyle bir durum var mesaili çalışmayalım ve gece vardiyalarında cumartesi akşamı işe gelmeyelim” diye konuşuyoruz. Bu isteğimiz üzerine panolara bir yazı asıldı. Asılan yazıda bizim ürettiğimiz ilaçların bu süreçte hastanelerde yatan hastalar için gerekli, acil ilaçlar olduğu, bu nedenle bizim üretime ara veremeyeceğimiz ve bizim koronavirüs salgını ile mücadelenin gizli kahramanları olduğumuz yazılıydı. Ayrıca bu zorlu süreçte korkularımızı ve kaygılarımızı giderebilmemiz için her salı işyerine psikolog geleceği ve bu süreçte isteyenlerin psikologdan destek alabilecekleri yazıyordu. Oysa biz psikolog değil, çalışma koşullarımızın iyileştirilmesini talep ediyoruz. Biz mesaiye kalmadan, sekiz saat çalışmak, biraz dinlenebilmek istiyoruz. Eğer uzun saatler çalışmazsak, dinlenebilirsek ve iyi ücretlerle temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilirsek, ne kaygımız olur ne de korkumuz. O zaman psikologa da ihtiyacımız olmaz. Sorunumuzun çözümü psikologa gitmekten değil, çalışma saatlerinin düzetilmesinden geçiyor.
Biz işçiler, bizi düşündükleri için evde kalmamız gerektiğini söyleyenlere de, kahraman ilan edip çalıştıranlara da kanmamalıyız. Patronlar sınıfı krizin faturasını biz işçilere kesmek için elinden geleni yapıyor. Koronavirüs ile kaos yaratıp bizi korkuya sürükleyerek doğruları düşünmemizi ve kendi sınıf çıkarlarımız doğrultusunda hareket etmemizi engellemek istiyorlar. Bu yalanlara kanmayalım. Gerçekleri görmek için yüzümüzü burjuva basına değil, işçi basınına dönelim.
Oscarlık Bir Yapıt Gösterimde
Korona Bahane, Ücretsiz İzinler Şahane
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...