Buradasınız
KPSS İlleti
Gebze’den bir üniversite öğrencisi

Ben Marmara Üniversitesinde okumakta olan bir öğrenciyim. Kamu Personeli Seçme Sınavının (KPSS) iptal edilen eğitim bilimleri testi, en geç bir ay içinde yenilenecekmiş. YÖK başkanı, diğer testlerde iptal söz konusu olmadığı için öğretmenler dışındaki atamaların yapılabileceğini söyledi, öğretmen atamalarının başlı başına haksızlık silsilesi olduğunu unutarak. Her yıl yüz binlerce öğretmen adayı (bu sene bu rakam 279 bin olarak açıklandı) bu sınava girip atanmayı beklerken bunlardan sadece 20 bininin ataması yapılabiliyor.
Başbakan yardımcısı, sınavda başarılı olup sonuçlar iptal edildiği için mağdur olanlara geçmiş olsun dileklerini bildirdi. Bu sınav için gecesini gündüzüne katıp çalışan, dershanelere, sınav merkezlerine koşan ve sonunda sınavı kazananlara geçmiş olsun demek ne kadar kolay ve kaçamak bir tutum. Sınav psikolojisi ve stresinden, ikinci kez sınava girmenin insanda yarattığı psikolojiden anlamayacak kadar gençliğin sorunlarından uzak olanlara yakışır bir “nezaket”! Üniversiteyi kim bilir ne zorluklarla bitirmiş işçi çocuklarının ufacık hayallerini bir sınava bağlı kılıyorlar. Bizleri de öyle bir psikolojiye sokuyorlar ki, bu sınav bizim için her şey haline geliyor. Hayatımızı bu sınav belirliyor gibi gözüküyor ama gerçekte böyle değil. Bu sistem bizim geleceğimizi daha baştan belirlemiş.
Tüm bunlar yetmezmişçesine kamu emekçilerinin, stajyer öğretmenlerin çektikleri de cabası. Günde 10-12 saat ücretsiz çalıştırılan, hiçbir sosyal haktan yararlanamayan stajyer öğretmen sorunu var. KPSS iptal olmuş ya da olmamış, başarılı olmuşuz ya da olmamışız önemli olan sadece bu değil, hayatımız neden bir sınava tâbi olsun ki? Neden hep sınavdan geçirilen biz olalım? İlköğretim sonu sınav, lise sonu sınav, üniversite sonu sınav, sınav, sınav! Tüm bu karmaşanın ve keşmekeşin arasında kalan biz gençler, psikolojisi altüst olmuş, sınavların yükünü çocuk yaştan beri omzunda taşıyan kambur bir nesil haline geliyoruz.
Hayatını sınav disiplini altında geçirmeye mahkûm edilen bir neslin KPSS’lerde boynunun bükülmemesi için, ÖSS’lerde gözlerinin dolmaması için tüm öğrenci arkadaşların birleşip örgütlenmesi gerekiyor. Bu sorunun tek çözümü örgütlü mücadeleden geçmektedir. Bu başarıldığı takdirde işte o zaman KPSS de olmaz, ÖSS de olmaz, bir başka sınav sistemi de. Ama bizler sustukça, bizler yerimizde saydıkça, bizler haksızlığa göz yumdukça bu olaylar başımızdan eksik olmayacaktır. Bu sistem var oldukça, eğitim sistemi bu şekilde devam edecek ve sorgulamayan, eleştirmeyen pasif bir nesil yetiştirmeye devam edecektir. Biz UİD-DER çatısı altında her türlü haksızlığa örgütlü mücadelemizle cevap vermeye çalışan işçiler ve işçi çocukları olarak, eğitim sisteminin çarpıklığından ve bu düzenden bıkmış usanmış arkadaşları örgütlü mücadelemize davet ediyoruz. Çünkü kurtuluşumuz yok tek başımıza ya hep beraber ya hiçbirimiz! YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
Bu Ayın Sonu Nasıl Gelecek?
- Geçmişten Bugüne Uçurum İnsanları
- Doğru Tarafta, İşçi Sınıfının Safındayım
- Emekçi Kadınlar ve Barış
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...