Buradasınız
Kredi Kartları Taksitlerinden Kurtuluyoruz!
Ankara’dan bir eğitim emekçisi
Merkez Bankası verilerine göre son 12 ayda kredi kartı harcamaları yüzde 150 oranında artmış, toplam tutarı ise 1 trilyon 228 milyar liraya ulaşmış. Ama merak etmeyin, işçiler olarak yıllardır bir türlü edinemediğimiz kredi kartını doğru kullanma alışkanlığını nihayet edinebileceğiz. Bunun için patronlar ve siyasi iktidar el ele verip imdadımıza yetiştiler. Baktılar ki biz ücretli köleler bir türlü öğrenemeyeceğiz şu asrın icadını kullanmayı, iş başa düştü diyerek kolları sıvadılar. Kredi kartlarının nakit avans limitini kart limitinin yüzde 25’i ile sınırlandırmaya, azami taksit sayısını da 12’den 3’e indirmeye karar verdiler. Keza kredi kartı borcunun asgari ödeme tutarını yüzde 50’ye çıkardılar ama ilerleyen günlerde bu oranı arttırmayı planlıyorlar. Bunları yaparak birikim ve varlıklarımızı çarçur etmemizin önüne geçecekler. Böylece mücevher, gereksiz giyim alışverişi, haftada en az bir kere dışarda güzel bir restoranda yemek yeme gibi kötü alışkanlıklardan, israftan kurtulacağız! “Bizim olmayan parayla caka satma”, sorumsuzca tüketme alışkanlığımızdan kurtulduğumuzda enflasyon da düşecek!
İzahı olmayan şeylerin mizahı olur derler. Mizah bir yana konuşmamız gereken gerçekler var. Bizim gerçeğimiz; neredeyse bir aylık ücretimiz kadar olan kira fiyatları, gelirimizin en az yarısını gıda harcamasına ayırmak zorunda kalmamız, 70 yaşına dayanmış emeklilerin dahi kapı kapı iş araması, milyonlarca gencin işsizlik çukurunda kaybolması, çocuklarımızın okula aç gitmesidir. Ücretlerimiz en temel ihtiyaçlarımızı karşılamaya dahi yetmediği için kredi kartı kullanmak, bankalara borçlanmak zorunda kalmamızdır.
Bu gerçeklerden yola çıkarak her işçi şu soruları sormalıdır: Nasıl oluyor da astronomik kârlar açıklayan şirketler değil de tüketimini temel geçim düzeyinin de altına indirmiş olan emekçiler yüksek enflasyonun nedeni olarak gösterilebiliyor? Nasıl oluyor da ücretlerimiz günden güne erirken işçi ücretlerinin yüksek olduğu ve enflasyonu arttırdığı söyleniyor? Bu yalanlar söyleniyor, gerçekler çarpıtılıyor çünkü sermaye sınıfı ve siyasi iktidar ekonomik yıkımın faturasını biz işçi ve emekçilere kesmek istiyor. İktidarın izlediği ekonomi politikası, atılan tüm adımlar bu amaca hizmet ediyor.
Önümüz 1 Mayıs. İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs, işçilerin sadece Türkiye’de değil tüm dünyada sömürücülere “artık yeter” dedikleri gündür. Gelin 1 Mayıs’ta hep birlikte haykıralım: Ekonomik yıkımın sorumlusu biz değiliz, bedelini de biz ödemeyeceğiz. Krizin Faturası Patronlara!
- Su Tasarrufu Çözüm mü?
- Haksızlığın Karşısında UİD-DER Var
- “Burada Ne İşiniz Var, Gidin Evinizde Dinlenin”
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Bize Yokluk, Milletvekillerine Bolluk
- Bandın Hızı mı İşçilerin Birliği mi?
- Tarım İşçileri, Devrilen Traktörler, Market Rafları
- Yoğun Bakım Tavanı Çöktü, Kaza Değil Cinayet!
- Bu Düzen İnsana da Canlılara da Değer Vermez
- Bir Kuş Konar, Bir Kuş Yer…
- Bu Kadarı Olmaz Demeyelim!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Tatili Bile Çok Görüyorlar Bize
- Dönme Dolap Gibiyiz
- Medyanın Gösterdikleri mi, Yaşadığımız Gerçekler mi?
- Duymadıysan Öğren, Unuttuysan Hatırla!
- Telefona Yansıyan Çaresizlik: Asıl Çözüm Nerede?
- Eğitimde Kemer Sıkılamaz
- İsraftan Tasarruf Edilir, Sağlıktan Değil!
- Patronlar Gençliğimize Göz Dikmiş Durumda
Son Eklenenler
- Polisin saldırılarına, Emniyet Müdürünün tehdidine boyun eğmeyen direnişçi Polonez işçileri halaylarla, türkülerle, sloganlarla, dayanışmayla direnişlerini sürdürüyorlar. Tüm emek dostlarını direnişleriyle dayanışmaya çağırıyorlar.
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yaptı. Hem su sarfiyatını azaltacak hem de aile bütçesine katkı sağlayacak tasarruf önerilerini sıraladı. Aşırı kurak bir dönem...
- Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesinde bulunan, Selüloz-İş Sendikasının örgütlendiği MKB Rondo grevinin 11. gününde, UİD-DER coşkulu bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor” pankartı taşıyan UİD-DER’li işçiler, “...
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...
- Yeni eğitim yılı başlarken çocuklarımız heyecanlı. Bizlerse düşünceliyiz. Çocukların heveslenip istedikleri rengârenk çantalar, kalemler, defterler ne yazık ki el yakıyor. Daha çocuklarımız okul çantalarını sırtlarına takamadan, bizim sırtımıza okul...
- Bir grup UİD-DER’li işçi olarak Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesindeki MKB Rondo grevini ziyaret ettik. Duymayan işçi kardeşlerimize MKB Rondo grevini duyurmak, grev yerine dayanışmaya davet etmek için bu mektubu yazmak istedik. Grevci işçiler bizi...
- 6 Eylül 2014’te İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar Center inşaatında meydana gelen işçi katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti. Asansörün otuz ikinci kattan yere çakılması sonucu 10 işçi feci şekilde can vermişti. İşçiler asansörün bozuk olduğunu...
- İktidarın her türlü desteğini arkasına almanın rahatlığı ve pervasızlığı içindeki sermaye sınıfı insanların üzerine ateş açarak katledecek kadar gemi azıya almış durumda. Bugün doğasını savunduğu için Reşit Kibar’ı katleden, İliç’te işçileri toprak...
- İstatistikler, rakamlar, raporlar Türkiye tarihinin en büyük yoksullaşma dalgasının yaşandığını gösteriyor. Yoksullaşmayı iliklerinde hisseden, hayat pahalılığı, geçim derdi altında ezilen işçi ve emekçiler düze çıkmayı, sorunlarının çözülmesini...
- İşten atma saldırısına, sendika düşmanlığına, kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere karşı Bağımsız Maden-iş Sendikası öncülüğünde direnen Fernas Madencilik işçileri, 4 Eylülde maden önünde aileleriyle birlikte kitlesel bir eylem gerçekleştirdi....
- İsrail devletinin 7 Ekimden bu yana Filistin halkına yönelik sürdürdüğü katliam dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler tarafından protesto ediliyor, meydanlarda barış talebi yankılanıyor. İşçi ve emekçiler İsrail devletine, savaşı körükleyen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, ben de ustalarımızın söylediklerini yani umutlu olmak ve umut tohumları ekmek gerektiğini her daim aklımda tutarım. Bu mektupta sizlerle paylaşacağım hikâye şimdi 23 yaşında olan 2 çocuk annesi genç bir kadının hikâyesi. Bu...