Buradasınız
Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler

Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in yayımladığı verilere göre Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 2023’te Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaşarak 13 bin doların üstüne çıktı. TÜİK, ülke ekonomisinin de yüzde 4,5 oranında büyüdüğünü açıkladı. Siyasi iktidar da bu verilerden yola çıkarak ne kadar iyi durumda olduğumuzun propagandasını yapıyor. Hem ekonomimiz büyümüş hem de refah düzeyimiz artmış! Oysa ister mavi yakalı isterse beyaz yakalı olsun herhangi bir işçiye 2023’teki maddi durumunun önceki yıllara kıyasla ne durumda olduğu sorulsa vereceği cevap bellidir: Daha da yoksullaştık! O halde soralım; iktidara göre zenginleştiysek neden iliklerimize kadar yoksullaştığımızı hissediyoruz?
İşte bu noktada milli gelirin yani Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın (GSYH) nasıl hesaplandığına bakmak gerekiyor. GSYH, bir ülkede bir yıl içinde üretilen bütün ürünlerin ve sunulan tüm hizmetlerin satış fiyatlarının toplamıdır. GSYH’nin ülke nüfusuna bölünmesiyle de kişi başına düşen milli gelir hesaplanır. Bu hesaba göre 7’den 70’e, emeklisinden çalışanına, işsizinden öğrencisine, işçisinden patronuna herkesin üretilen ürünlerden eşit derecede pay aldığı varsayılır. Sizce bu yöntem gerçeği yansıtıyor mu? Çok açık ki işçi sınıfının ürettiği ürünlerden zenginlik elde edenler esas olarak patronlardır. Ekonomi büyürken, toplam zenginlik artarken patronlar aslan payını alır, işçilere kırıntı düşer. Türkiye’de olan da budur.
2023’te Türkiye’de hem üretim hem de fiyatlar arttı. Bu da GSYH’yi büyüttü. Sanayiden tarıma pek çok sektörde çalışan milyonlarca göçmen işçinin yaptığı üretimin de GSYH’nin büyümesinde payı var. Ama göçmenler, kişi başına düşen milli gelir hesaplanırken nüfusa dâhil edilmiyorlar. Böylece kişi başına düşen milli gelir daha yüksek çıkıyor. Diğer taraftan doların baskılanması da milli gelirin dolar bazında yüksek çıkmasını sağlıyor. Ama tüm bu hileli hesaplara rağmen yine de Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir diğer ülkelerle kıyaslandığında oldukça aşağıdadır. Mesela Bulgaristan 16 bin 87 dolarla 65. sırada yer alırken Türkiye 13 bin 384 dolarla 69. sırada yer alıyor.
Bir başka örnek verelim. Birleşmiş Milletler raporuna göre Türkiye’nin İnsani Gelişme Endeksi (İGE) 1990-2022 yılları arasında yüzde 43 oranında artmış. Doğuşta beklenen yaşam süresinin, beklenen öğrenim süresinin ve ortalama öğrenim süresinin artması İGE’nin artmasını sağlamış. Bir düşünelim; çocuklarımızın aldığı eğitimin niteliği düşmüşse, onları okutmak için büyük bir maddi yükün altına girdiğimiz halde sonunda diplomalı işsizler haline geliyorlarsa öğrenim süresinin artması nasıl bir insani gelişme sağlıyor olabilir?
Demek ki tek başına rakamlar gerçeği yansıtmamakta, onları kullananların ihtiyaçlarına göre propaganda aracı haline getirilebilmektedir. Ekonomik büyüme, enflasyon, milli gelir, refah düzeyi, insani gelişmişlik ya da eğitim düzeyi gibi olgular rakamlarla, hesaplama oyunlarıyla olduğundan iyi gösterilebilmekte, ya da durumun ne kadar kötüye gittiği gizlenebilmektedir. Bunların gerçeklikten çok uzak olmasının egemenler için bir önemi yoktur. Ulaşabildiği kadar çok geniş kesimlere ulaşsın, kafaları karıştırsın, sahte umutlar ve beklentiler yaratsın yeter!
İktidar sahipleri ve patronlar yani egemenler, bu yalanları bizi aldatmak, böylelikle iktidarlarını ve sömürü düzenlerini devam ettirmek için söylüyorlar. Bu amaçla işçi ve emekçileri yapay temellerde kutuplaştırmaya, birlik ve dayanışmamızı soldurmaya çalışıyorlar. Doğrunun yerine yanlışı, gerçeğin yerine yalanı, aslın yerine sahteyi koyuyor, onlara inanmamızı istiyor, hedef şaşırtıyorlar. Önümüze tarafsız görünen rakamlar, bilimsel görünen iddialar, gerçek görünen illüzyonlar koyuyorlar. Yani işçi sınıfına karşı ideolojik saldırılarını her türlü yol ve yöntemle kesintisiz olarak sürdürüyorlar.
Aldatılmayı, yalanlarla avunmayı reddetmeli, şu gerçeğin farkında olmalıyız: Yoksulluğumuzun ve yaşadığımız tüm sıkıntıların temelinde yatan kapitalist sömürü düzenidir, bu düzenin egemenleridir. Rakamlara, olaylara, olgulara, tarihe, kendimize, dünyaya bizi aldatan egemenlerin değil kendi sınıfımızın penceresinden bakalım. Sömürü düzeni karşısında, işçi sınıfının saflarında örgütlü olmayı seçelim.
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Nefes Almak İçin…
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
Son Eklenenler
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...