Buradasınız
Kriz Asıl Bize Var!
Mersin’den bir işçi-öğrenci
Üniversitelerde yeni bir eğitim-öğretim dönemi başlamış bulunuyor. Farklı memleketlerden gelen öğrencilerin ev bulma meşgalesi hâlâ sürüyor. Sınırlı sayıda öğrenci yurda yerleşirken büyük bir kısmı ise dışarıda yani üniversite etrafında ya da çok uzağında olmayacak bir yerde ev ya da yurt aramakla meşgul. Hâlâ ev bulamayanlar ya da herhangi bir yurda yerleşemeyenler de tanıdıkları arkadaşlarının yanında şimdilik.
Ev sahipleri memur atamalarına ve üniversitelerin açılmasına yakın kiraları gözden geçirip revize ediyor! Ve tabi bu “fiyat güncellemesi” faktörlerine uzun zamandır göçmen nüfus da dâhil. Göçmenlerin çaresizliğinden de yararlanan ev sahipleri hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Bu koşullarda öğrencilere uygun bir yer bulmak şansa bile kalmamış çünkü hiçbir şekilde uygun bir yer bulunamıyor. Ya kirası, gideri çok fazla ya da ev okula oldukça uzak. Kiraya ek olarak bir de dolmuş parası ekleniyor masraflara.
Tabi mesele sadece barınma sorunuyla sınırlı kalmıyor. Daha eğitim dönemine başlamadan zamlarla karşı karşıya kaldık. KYK burs ve kredilerine gelen asgari zamma karşılık birçok ihtiyaca ise azami zam yapıldı. Daha okul başlamadan okul yemekhanesine yapılan zammı duyduk. İki sene önce iki lira yirmi beş kuruş olan yemek fiyatı geçen sene sezonu iki lira yetmiş beş kuruşla kapatmıştı. Bu sene daha dönem açılmadan yemek zammı açılışını yaptı. İmza kampanyası düzenlenip üç buçuk lira olan yemek fiyatına tepki gösterilmesinden sonra fiyat şimdilik üç liraya düştü.
Devlet yurdunda kalan arkadaşlardan edindiğim bilgileri de aktarmak isterim. Orada da günlük verilen fişlere yapılan zam çok küçük bir meblağ iken kahvaltıda verilen malzemelere ve diğer öğünlerdeki yemeklere yapılan zam çok fazla. Yani bir fiş 3-4 çeşitlik bir öğünü karşılamıyor. Dolayısıyla doyabilmek için fişin üzerine ek para koymak gerekiyor. Keza yurt fiyatları da arttı.
Bir başka olay ise üniversite içinde ücretsiz olan dolmuş güzergâhlarında yapılan değişiklik. Okul içinde ücretsiz dolmuşlarla dolaşabilmek artık cidden imkânsız, bir fakülteden uzak bir fakülteye, yemekhaneye vs. gitmek için ücretsiz alan iyice sınırlandırıldı. Bir sürü araç üniversite içinde boş geçiyor fakat öğrencileri almak için durmuyor. Rektörlükle olan anlaşmaları gereği bunu yapmak zorundalar.
Bu koşullar altında işçi ailelerin çocuklarını okutabilmesi daha da zorlaşmış bulunuyor. 8 milyona yakın üniversite öğrencimiz var diyerek övünen iktidar, bu sorunlara kulak tıkıyor. Üniversitelere ayrılan bütçeler yıllar geçtikçe azalıyor. Bu da birçok soruna neden oluyor. Gıda, barınma, yol, elektrik, su gibi temel ihtiyaçlara zam yapılırken asgari ücret yerinde sayıyor. Emekçilerin alım gücü gün geçtikçe düşüyor. Bu yüzden okuyan çocuklarına maddi destek sağlayamıyorlar. Bu nedenle üniversite öğrencileri bulundukları şehirlerde çeşitli sektörlerde yok pahasına çalışıp okula devam etme mücadelesi veriyorlar. Binlerce gencin çalışma saatleri güya part-time. Oysa işyerinde sekiz saati deviriyorlar. Nitekim üniversiteden umudunu kesip okulu bırakan öğrenci sayısı da her sene artıyor.
Hükümet krizin faturasını işçi sınıfına kesmeye devam ediyor. Alım gücümüz gün geçtikçe düşüyor ve bu durum işçi sınıfına ve geleceğin işçisi olacak öğrencilere, gençlere bin bir zorluk çıkarıyor. Boğuştuğumuz problemlere rağmen umutsuzluğa kapılmayacağız, depresyona sürüklenmeyeceğiz. Krizin bize kesilmek istenen faturasını patronlara ve siyasi temsilcilerine kesebilmek için birlik olmalıyız. Geleceğin işçileri olarak sınıfımızın saflarında örgütlenmeliyiz. Krizi fırsata çevirme sırası işçi sınıfına geçmeli!
Cargill İşçileriyle Sohbet
Deprem Değil Örgütsüzlük Öldürür!
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...