Mahkeme: “Ev Değil İş Kazası”

Fatıma Aldal isimli ev işçisi 5 Mayıs 2011’de İstanbul Maltepe’de çalıştığı evin camını silerken 4. kattan düşerek yaşamını yitirmişti. Bilindiği gibi ev işçileri İş Kanunu kapsamı dışında ve kendi hesabına çalışan kişiler sayılıyorlar. Ancak Aldal’ın ölümünü inceleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı iş müfettişi raporunda, “İncelenen olay iş kazasıdır, kazalıyı sigortalı olarak kabul etmek gerekir” dedi.

Böylece, 20 yılı aşkın süre boyunca evlerde temizlik işinde çalışmış Fatıma Aldal’ın davasında, benzer olaylar için emsal olabilecek bir rapor verildi. Hazırlanan raporda ayrıca, “Her ne kadar evlerde yapılan işler İş Kanunu’nda istisna kapsamında belirtilmiş olsa bile, meydana gelen olay 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesine göre iş kazasıdır; kazalı için SGK’ya prim yatırılmamış olsa dahi, 5510 Sayılı Yasa gereği kazalıyı sigortalı olarak kabul etmek gereklidir” denildi.

Fatıma Aldal’ın eşi Hüseyin Aldal, eşinin düştüğü evin penceresinden daha önce başka bir ev işçisi kadının da düşerek yaralandığını söyledi. Hüseyin Aldal, “işverenin gerekli tedbiri almadığı ortada” dedi. Üç çocuğuyla birlikte yalnız kaldığını belirten Aldal, 19 yaşında olan oğlunun annesinin ölümünden sonra psikolojisinin bozulduğunu söyledi. Hüseyin Aldal, “oğlumu Ağustosta psikiyatriye yatırdım, ilaç kullanıyor. Bu olayı unutamadı. Hâlâ her akşam ‘neden zengin değiliz, neden annem o kadına temizliğe gitti?’ diye soruyor” dedi. Hüseyin Aldal, eşinin ölmeden önce çocuklarına “sigortam olsaydı şimdi emekli olmuştum” dediğini söyledi.

İş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve yetersiz denetimler her gün madenlerde, inşaatlarda, evlerde, yollarda işçinin canını alıyor, sakat bırakıyor.  İş cinayetlerini durdurmak için tüm işçiler UİD-DER’in “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyasına omuz vermelidir.