Buradasınız
Meksika Körfezi: Okyanuslar Bile Yanıyor!

Kapitalizm dünyayı uçuruma sürüklemeye devam ediyor. Artık büyük orman yangınlarına denizde meydana gelen yangınlar eşlik ediyor. Kapitalistlerin kirli ellerinin dokunmadığı ve kirletmediği hiçbir yer kalmıyor. Toprağı zehirleyen maden sahaları, havayı zehirleyen sanayi tesisleri, tarım arazisi, yerleşim yeri haline getirilen doğal yaşam alanları, nükleer santraller, dereler üzerine kurulan HES’ler, denizlere daldırılan sondaj kuleleri, okyanuslara, denizlere, su kaynaklarına deşarj edilen çöp ve kimyasallar, kaçak ve uygun olmayan zeminlerde yapılan binalar, ormanlık alanların tahribatı… Kapitalizmin günahlarının listesini sonsuza doğru uzatmak mümkün! Bir bütün olarak kapitalizm bizleri ve dünyayı yok etmeye ant içmiş adeta!
Geçtiğimiz günlerde Meksika Körfezi yakınlarındaki Campeche eyaleti açıklarında Meksika devletine ait petrol şirketi Pemex’e (Petroleos Mexicanos) ait bir sualtı boru hattında patlama meydana geldi. Borudaki patlama sonrası açığa çıkan petrol sızıntısı nedeniyle volkanik patlamayı andıran bir olay meydana geldi. Okyanusun orta yerinde alevler yükseldi ve büyük endişe yarattı. Görüntüler dünya medyası tarafından “cehennemin gözü”, “ateşin gözü” şeklinde tanımlamalarla paylaşıldı. Okyanusun ortasında alevlerin yükselişi! Doğrusu ürkmemek elde değil. Yangın yaklaşık on saat sonra kontrol altına alınabildi. Konuyla ilgili olarak Boğaziçi Üniversitesinden, iklim ve doğa bilimci Prof. Dr. Levent Kurnaz twitter paylaşımında “mesela biz de Karadeniz’de doğal gaz çıkartıp boru hattı ile karaya taşıdığımızda bu bizim de başımıza kolayca gelebilir” diyerek fosil yakıtların yarattığı tehlikeye dikkat çekti. Biyolojik Çeşitlilik Merkezi okyanus programı direktörlerinden Miyoko Sakashita ise “Meksika Körfezinin ürkütücü görüntüleri dünyaya açık deniz sondajının kirli ve tehlikeli olduğunu gösteriyor. Denizdeki sondajları bir defada ve tamamen sonlandırmazsak bu korkunç kazalar Körfez’e zarar vermeye devam edecek” dedi.
bp-faciasi-meksika-korfezi-2010-04-20.webp

Aslında Meksika Körfezinde gerçekleşen bu felaket ilk değil. İngiliz sermayeli petrol şirketi olan BP’nin (British Petroleum) sondaj kulesi “Deepwater Horizon”ın 2010 yılında yanarak batması sonucu tarihteki en büyük petrol sızıntılarından biri yaşanmıştı. 130 milyon galondan fazla ham petrol suya karışmıştı. 11 işçi ilk patlama anında ölmüştü. Yaklaşık 60 kilometre uzaktan bile görülebilen ama söndürülemeyen bir ateş topu ortaya çıkmıştı. 2016 yılında da İngiliz-Hollanda ortaklı Shell’in yine Meksika Körfezinde işlettiği petrol sahasında petrol sızıntısı gerçekleşmişti. Yaklaşık olarak 2100 varil petrol denize sızmıştı. Bu iki felaketin tahrip edici etkilerinin deniz yaşamında uzun yıllar boyu devam edeceği açığa çıkmıştı. Deniz ekosisteminin hem patlama nedeniyle hem de denizde kalan sızıntılar nedeniyle büyük zarar gördüğü belirtilmişti.
Açgözlü kapitalistlerin günahları Meksika Körfezinde yaşananlarla sınırlı değil. Türkiye’de 12 bin yıllık Hasankeyf’in yok edilmesi, Rusya’da Çernobil, Japonya’da Fukuşima, Brezilya’da Amazon ormanlarının yanması, Avustralya’da 1,25 milyar canlıyı telef eden büyük yangın… Ne yazık ki cehennemlik kapitalistler dünyamızı cehenneme çeviriyor. Doğayı, tarihi, kültürel mirası, canlılığı yok ediyor. Meydana gelen bu felaketler kapitalistleri hiçbir şekilde durdurmuyor. Mersin’de henüz aktif olmadığı halde temel yapım aşamasında şimdiden iki çatlak olduğu belirtilen nükleer santral sadece bir örnek. Kapitalistler, güvenlik önlemlerini almıyor, deprem gibi facia durumlarında ekstrem sonuçların ortaya çıkmaması için planlama yapmıyor. Önemli olan yapılan işin kâr getirmesi ve küresel planlarına uygun olması!
Bütün bu felaketler gösteriyor ki insanlığın, canlıların, doğanın, kültürel mirasın geleceği, kaderi hiçbir şekilde burjuvaziye bırakılamaz. Çünkü bütün sorunların, felâketlerin kaynağı bizatihi burjuvazidir, onun kapitalist düzenidir. Yalnızca işçi sınıfının devrimci gücü bu gidişe dur diyebilir. Ancak işçi sınıfı devrimlerle üretim araçlarının özel mülkiyetini, kâr düzenini, kapitalist rekabeti ortadan kaldırıp doğanın ve yaşamın tahrip edilmesinin önüne geçebilir.
- Dünya Nüfusunun %99’u Kirli Hava Soluyor!
- ABD Colorado’da Yangın: Kapitalist Felaketler Bitmiyor!
- Gezegeni Kirleten Sistemin Temsilcileri Toplandı
- İklim Krizinin Nedeni İnsan mı? Öyleyse Hangi İnsan?
- Mersin’de Kaçak Granül İşletmeleri Zehir Saçıyor!
- Nasrettin Hocanın Akşehir Gölünü de Kuruttular
- İklim Krizi de Kapitalizmin Krizidir!
- Ağaoğlu’nun Cenneti, Bizim Cehennemimiz!
- Doğa Olaylarını Felakete Dönüştüren Açgözlü Sermaye ve Siyasi İktidardır
- Yangınlar, Seller, Deprem ve Konut Sorunu
- Tomrukların Arasında Cansız Bir Beden!
- “Yangın veya Sel Yaz”
- Sürülmüş Toprağın, Nehirlerin ve İşçilerin Bahtı
- Kapitalizm: Bu Deli Gömleği Dünyaya Dar Geliyor!
- 17 Ağustos Depreminden 22 Yıl Sonra: Yine Önlem Yok, Yine Hazırlık Yok!
- Sel Göz Göre Göre Felakete Dönüştü
- Cezayir’deki Orman Yangınlarında En Az 69 Kişi Hayatını Kaybetti
- Karadeniz’de Sel Felaketi: Doğa Değil İktidarın Umursamazlığı Öldürüyor!
- Kapitalizmin Lastik Çöplüğü Kirlilik Saçıyor
- İkizköylüler Akbelen Ormanını LİMAK’a Karşı Savunuyor
Son Eklenenler
- Tarihte birçok büyük kriz/buhran dönemleri yaşanmıştır. Eski olanın çürüyüp toplumun gelişmesinin önünde yıkıcı bir engele dönüştüğü ama yeni olanın da doğamadığı krizli, çalkantılı, sancılı dönemler… Var olan düzenin çivisinin çıkması, üretimin...
- Bursa’da faaliyet gösteren TMK Kataforez Teknik Metal Kaplama Fabrikasında işçilerin Türk Metal Sendikasına üye olmasının ardından 24 Haziranda 7 işçi işten atıldı. Sendikal örgütlenmeyi engellemek için işten atma saldırısına başvuran işveren,...
- 25 Haziranda Afrika’nın Sahra altı bölgesinden gelen yaklaşık 2000 göçmen Kuzey Afrika’daki İspanya toprağı olan Melilla kentine girmeye çalışırken Fas sınır güvenliğinin müdahalesiyle izdiham yaşandı. En az 37 göçmen can verdi, yüzlerce göçmense...
- Şili’de devlete ait madencilik şirketi Codelco’da çalışan yaklaşık 50 bin işçi greve çıkarak 20 yılın ardından ilk ulusal çapta madenci grevini gerçekleştirdi. Grev kararı, hükümetin ülkenin ana bakır rafinelerinden biri olan Ventanas tesisinin...
- Bizim mahallede namı “elhamdülillah” olarak bilinen, haline her daim şükreden Songül hanımın “şükür edecek neyimiz kaldı?” sözleri sağanak yağıştan evvel çıkan fırtına gibi, dilden dile tüm mahalleye yayılmış. Düne değin Songül hanımı her şeye...
- Emekçiler, insanı işsiz ve yoksul bırakan, ezip aşağılayan bu sistemde yaşamak istemiyorlar. İşçi sınıfı yeterli bir örgütlülüğe ve sağlam bir önderliğe kavuştuğunda emekçi isyanları mutlaka hedefine ulaşacak ve kapitalist düzen yıkılacak!
- Gebze Organize Sanayi Tembelova Mevkii’nde bulunan güneş paneli üretimi yapan Smart Solar fabrikasında çalışan işçiler 6 ay önce Birleşik Metal-İş Sendikası 1 No’lu şubede örgütlendiler. Ama Smart Solar yönetimi işçilerin sendikal haklarını...
- Basın ve meslek örgütleri, “Dezenformasyon yasası” olarak bilinen sosyal medya ve internet haberciliğini zapturapt altına almak üzere getirilen “Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” teklifini protesto etti. “Sansür...
- Ekvador’da emekçiler yoksulluğa, artan hayat pahalılığına ve hükümetin IMF ile yaptığı anlaşmayla hayata geçirdiği ekonomik saldırılara karşı ayağa kalktı. Brüksel’de kamuda ve özel sektörde çalışan 80 bine yakın işçi, artan hayat pahalılığına karşı...
- İngiltere işçi sınıfı hayat pahalılığına, toplu işten çıkarma saldırılarına, artan enflasyon ve eriyen ücretlere karşı “Artık yeter” dedi ve meydanlara aktı. İngiltere İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (TUC) “Daha iyisini talep ediyoruz” sloganıyla...
- 2022 yılının başında patronun düşük zam dayatmasını kabul etmeyerek iş durduran ve bunun neticesinde 2 bin 500 lira zam alan Alpin Çorap’ta işçi kıyımı yaşanıyor. İstanbul/Kâğıthane’de bulunan Ormoteks’te çalışan 5 işçi sendikalaştığı için işten...
- İşyerlerinde devam eden baskılara, işçilerin makine yerine konmasına ve ağır çalışma koşullarına zıvanadan çıkan hayat pahalılığı ve eriyen ücretler eşlik ediyor. Bu koşullar birçok işyerinde işçileri mücadeleye itiyor; sendikalaşan işçiler...
- 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Bu 9 yılda çok sayıda işyerinde iş güvenliği uzmanlığı yaptım, iş güvenliği eğitimleri verdim. Tüm iş güvenliği uzmanlarının çok iyi bildiği ve nefret ettiği “bana bir şey olmaz” cümlesini defalarca...