Buradasınız
Mersin’de İş Cinayeti
Mersin’den UİD-DER’li İşçiler

Gün geçmiyor ki yeni bir iş cinayeti ve işçi ölümü haberi almayalım. Farklı şehirlerde, değişik sektörlerde çalışan işçiler, insan hayatının hiçe sayıldığı koşullarda çalışırlarken, alınmayan basit tedbirler yüzünden hayatlarını kaybediyorlar. Pek çok işçinin ailesine evine ateş düşüyor. İşçi ailelerinin evlerinden yükselen ağıtlar, acı feryatlar, dökülen gözyaşlarına karışıyor. İşçilerin, işçi ailelerinin, hepimizin yüreğini acılarla birlikte ateşler sarıyor.
Yeni bir acının yaşandığı şehir bu kez de Mersin’di. Ağıtlar bu kez Mersin’den yükseldi ve gözyaşlarına karıştı. Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde İmar-İnşaat A.Ş.’de çalışan belediye işçileri iş kazası geçirdi bu kez de. Mersin’in yayla kesiminde yol sıkıştırma ve asfalt çalışması için silindirle birlikte çalışan belediye işçileri feci bir kaza yaşadılar. Yol çalışması için kullanılan silindirin freninin aniden boşalması sonucu, silindir son hızla çalışan işçilerin üzerine doğru gelmeye başladı. İşçilerin kendilerini kurtarmaya çalışarak etrafa kaçmasına rağmen, 3 belediye işçisi ağır yaralandı. Ağır yaralanan belediye işçilerinden biri hastaneye kaldırılırken yolda hayatını kaybetti. Diğer iki işçi ise yoğun bakıma alındı.
Yoğun bakıma alınan işçi arkadaşımızın kaburga kemiklerinin ve kalça kemiklerinin kırık olduğunu ve durumun ağır olduğunu öğrenmemizle birlikte yaşadığımız acı kat be kat arttı. Hayatını kaybeden işçi arkadaşımızın evine ateş düştü bu kez. Ailesinin yükselttiği acı feryatlar, ağıtlar hepimizin yüreklerini dağladı. Birlikte çalıştığı işçi arkadaşları da derin bir üzüntü yaşadılar tıpkı onun ailesi gibi. Dökülen gözyaşlarını ve acılarını paylaştılar bu kez belediye işçileri. Ve herkesin yüreğindeki acı gözlerine yansıdı, gözlerimiz bu kez boşluğa daldı. Ne kadar da acıydı, işçilerin hayatını ne kadar da feci bir şekilde kaybediyordu. “İnsan hayatı ne kadar da ucuz”, “bu kaçıncı iş kazası”, “artık yeter” gibi acı ve öfke cümleleri yükseldi sonrasında etrafımızdan. Herkes içinde biriken acıyı ve öfkeyi anlatıyordu. Bu iş kazasında da 1 işçi arkadaşımız hayatını kaybetti 2 işçi arkadaşımız işe ağır yaralandı. Yine işçi ailelerinin yüreğine acı bir ateş düştü. Yine ağıtlar yükseldi, gözyaşları döküldü, tıpkı önceki iş kazalarında yaşandığı gibi acılar yeniden yaşandı bu kez de Mersin’de.
Evet dostlar her geçen gün daha çok iş cinayeti yaşanıyor. Her geçen gün yeni acılar yaşıyoruz. Her geçen gün daha çok işçi hayatını kaybediyor iş kazalarında. Farklı sektörlerde çalışan işçiler; alınmayan önlemler, çalıştıkları kötü koşullar ve insan hayatının hiçe sayılmasıyla hayatlarını kaybediyor. Patronların daha fazla kâr elde edebilmek amacıyla biz işçilerin hayatlarını hiçe saymalarından yaşıyoruz bütün bu acıları. Sevdiklerimizi, arkadaşlarımızı bu köhnemiş düzene kurban veriyoruz. Peki, bizler bu acıları kanıksayacak mıyız? Bu acıları hemen unutup hayatlarımıza kaldığımız yerden devam mı edeceğiz? Yaşanan bu acılara ve haksızlıklara sesimizi çıkarmayacak mıyız? Hayatlarını kaybeden işçi arkadaşlarımızı unutup yeni kurbanlar mı vereceğiz bu sömürü düzenine? Hayır! Bu acıları kanıksayamayız dostlar, bu acıları bu gözyaşlarına duyarsız kalamayız, kalmamalıyız. Artık bu çürümüş sömürü düzenine karşı öfkemizi yükseltmeliyiz. Patronların yalanlarına ve biz işçilerin hayatlarını hiçe saymalarına karşı örgütlü mücadelemizi yükseltmeliyiz. Bulunduğuz her yerde örgütlüğümüzü yükseltmeli ve bu iş cinayetlerinin son bulması için, bu köhnemiş sömürü düzeninin son bulması için inatla mücadelemizi büyütmeliyiz.
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
Son Eklenenler
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...