Buradasınız
Meslek Hastalıkları Görülmüyor!
Gebze’den metal işçisi bir kadın
Kötü çalışma koşullarına ve gerekli iş güvenliği önlemlerinin alınmamasına bağlı olarak işçiler iş kazalarında ya da meslek hastalıklarında hayatlarını kaybediyorlar. Türkiye’de iş kazası ya da meslek hastalıkları nedeniyle ölen işçi sayısı ne yazık ki çok yüksek. Sadece 2017 yılında 2006 işçi iş cinayetleriyle hayatını kaybetti.
Meslek hastalıkları, işçilerin hayatları boyunca dayanılmaz acılar çekmelerine neden oluyor. Ancak ne yazık ki bu alanda gerekli çalışmalar yapılmıyor. Mesela iş kazaları konusunda zirvede olan Türkiye’nin meslek hastalıkları konusunda sicili son derece temiz! Kuşkusuz bu çok büyük bir çelişki ve bunun nedenini anlamak da çok zor değil. Dünyada tanımlanmış 40 bin çeşit meslek hastalığı olmasına rağmen bu sayı Türkiye’de sadece 533. Yani işçilerin işten kaynaklanan hastalıkları meslek hastalıkları olarak tanımlanmıyor.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’deki meslek hastalıkları hastanelerinde tedavi görenlerin sayısı açıklandı. Buna göre; 2017 yılının ilk 11 ayında, üç meslek hastalıkları hastanesinde sadece 6 bin 948 işçi yatarak tedavi görmüş. 589 bin 568 kişi ise ayakta tedavi görmüş. Aynı dönemde, İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesinde sadece 538 kişi yatarak tedavi görmüş.
Meslek hastalıklarıyla ilgili verilerin ve hasta sayısının bu kadar az olması, meslek hastalıklarının üzerinin örtüldüğünün bir göstergesidir. Yaptığı işin niteliğinden kaynaklı olarak meslek hastalığına yakalanan işçilerin ne yazık ki pek çoğu işten atılma kaygısıyla meslek hastalıkları hastanelerine gidemiyorlar. 26 milyon kayıtlı çalışanın olduğu Türkiye’de, sadece üç tane meslek hastalığı hastanesinin olması, işçilerin bu hastanelere başvuru yaparken karşılarına dikilen bürokratik engeller, meslek hastalıkları gün yüzüne çıkmasın, patronlar “mağdur” olmasın diyedir. Hatta öyle ki pek çok işçinin bu hastanelerin varlığından bile haberi yok.
Kapitalist sistem hayatın hiçbir alanında işçilere nefes alacak alan bırakmıyor. Bu durumu değişikliğe uğratmak mücadele etmekten geçiyor.
Karayolu İşçileri Kadro İstiyor
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...