Buradasınız
MESS Metal Grevini Karalamak İstiyor

Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası MESS, 22 Ocakta “Kamuoyuna Duyuru” başlığı ile bir açıklama yayınladı. Bu sermaye örgütü yaptığı açıklamada, düşük ücretlere ve kötü çalışma koşullarına karşı grev talebini yükselten Birleşik Metal-İş üyesi metal işçilerinin taleplerini yok sayıyor. Açıklamada, Türk Metal ve Çelik-İş’in satış sözleşmesi övülürken, Birleşik Metal-İş’in grev ilan etmesi “toplu iş sözleşmesi akdetmenin dışında başka bir amaçla hareket edildiği endişesine neden olmaktadır” deniliyor ve bu şekilde metal işçisinin grev kararının üzerinde şüpheler oluşturulmak ve grev karalanmak isteniyor. MESS’in açıklaması, aslında metal işçilerinin gücünü ve patronların korkusunu da gözler önüne seriyor.
MESS’in açıklamasına damga vuran aymazlık metal işçilerini daha da öfkelendiriyor. MESS, sanki Türk Metal ve Çelik-İş üyesi işçiler yapılan sözleşmelerden hiç rahatsızlık duymuyormuş gibi, diğer sendikalar sefalet sözleşmesini imzalamışken Birleşik Metal-İş’in neden sorun çıkardığını sorguluyor, sendikayı kamuoyu nezdinde teşhir etmeye çalışıyor.
Açlık sınırının 1250 lira, yoksulluk sınırının 3 bin 500 lira civarında olduğu hesaba katıldığında, yapılan zamla metal işçilerinin büyük bir kısmının sefalet içinde yaşamaya mahkûm edildiği ortadadır. Yapılan zam metal işçilerinin yarasına merhem olmaktan çok uzaktır. Ama MESS, devlet memurlarının işçi emeklilerinin sefaletini gösterip metal işçilerinin hallerine şükretmesini istiyor. Sözleşmeyi kazanım olarak sunuyor ve 100 bin civarında işçinin sözleşmeyle elde ettiği “kazanımların dayatma olarak değerlendirilmesi doğru değildir” diyor. MESS açıklamasında, işçilerin sözde elde ettiği kazanımları şişirilmiş rakamlarla sunduktan sonra şöyle diyor: “Bu gerçekler çerçevesinde Sendikamızla Birleşik Metal-İş Sendikası arasında 38 işyeri ve 9932 işçiyi ilgilendiren müzakerelerde gelinen noktanın nedeni, DAYATMA DEĞİLDİR.”
MESS, işçilerin tepki gösterdiği 3 yıllık sözleşme süresi hakkında da şöyle söylüyor:
- İşçilerin ekonomide yaşanabilecek belirsizliklerden korunmasına,
- İşçi sendikalarının ülke genelinde %9 civarında olan örgütlülüğünü artırmak için daha yoğun çalışabilmesine,
- İş sağlığı ve güvenliği, emniyetli çalışma, mesleki eğitim vb. konularda daha fazla çalışma yapılmasına,
- İşverenler için sürecin öngörülebilir olmasına,
- Ülkemizde yeni yatırımların yapılmasına
- Nihayetinde yalnızca ücret ve sözleşme sendikacılığının değil, daha fazla hizmet üreten gerçek sendikacılığın ortaya konabilmesine katkı sağlayacağı kuşkusuzdur.
Açıklama şu sözlerle son buluyor: “Dileğimiz sağduyunun galip gelmesi ve çalışma barışının muhafaza edilmesidir. Çünkü yukarıda belirtilen şartlar dikkate alındığında grevin ne işçi ne işveren ne de ülkemiz yararına olmayacağı aşikârdır.”
MESS’e göre işçinin, işverenin ve ülkemizin yararına olan sefalet ücretlerine ses çıkarılmamalıdır. Bu tam anlamıyla aşağılık bir yalandır. Çalışma barışından söz edenler, işçilerin köle gibi çalışmasını istemektedirler aslında. İşçilerin ve işverenin çıkarları hiçbir zaman aynı olamaz. Sefalet ücretlerine boyun eğmek işçilerin yararına olamaz. Metal işçileri, yükselttikleri grev talebini hayata geçirmeli ve MESS dayatmalarına geçit vermemelidir.
MESS’in açıklamasından sonra Birleşik Metal-İş de bir açıklama yayınlayarak cevap verdi. Aşağıda BMİS’in kaleme aldığı açıklamayı yayınlıyoruz:
MESS’İN GERÇEK DIŞI İDDİALARI VE GERÇEKLER
Metal sermayesinin örgütü MESS, işbirlikçisi ile imzaladığı sözleşmeyi metal işçilerine dayatma çabasına karşı duran onurlu Birleşik Metal-İş üyelerinin grev kararıyla birlikte ne yapacağını şaşırmış biçimde gerçek dışı bildiriler yayınlamaya başladı.
MESS sadece bildiri yayınlamıyor!
Grev kararı alınan işyerlerini tekelci sermayenin gücünü kullanarak tehdit ediyor. Birleşik Metal İş’e taviz verilirse işlerini kaybedeceklerini söylüyor.
Bunu çok sayıda işyeri yöneticisinin olduğu toplantılarda hiç çekinmeden yapabiliyor.
Mücadele iyice kızışmıştır! MESS sadece işçilerin ekmeğine değil, sendikal örgütlülüğe de saldırı hazırlığı içindedir.
Birleşik Metal İş tek bir yumruk halinde kendini savunmaya ve karşı saldırıya hazırdır.
- MESS kamuoyuna yaptığı son duyuruda, 100 binin üzerinde çalışanın olduğu işyerlerinde sözleşmenin imzalandığını söyleyerek çoğunluk-azınlık vurgusu yapmaya çalışmaktadır.
- Sermayedar sözcüsü yüzdeleri konuşarak verdiği zammı yükselteceğini sanıyor ise yanılıyor. Yüzde yüz zam da verse, Birleşik Metal-İş üyesi işçilere genel ortalamada net 122 lira zam gelmektedir. Üyelerin yüzde 60’ından fazlası ise bu miktarın altında zam almaktadır. Kaldı ki her işyerine farklı yansıyan zammı herkese aynı yansıyormuş gibi sunmak doğru bir yöntem değildir.
- Devlet memurları ve emeklilerin zamları ile kıyaslama yapmak tam bir utanmazlıktır. Devlet memurlarının grev hakkı yok. Devlet memurlarını çoğunluğu hükümet yanlısı sendikalar hapishanesinde mahkûmdur.
- MESS inatla yüzdeli ve maktu zam yaparak ücret makasını kapattığı iddiasındadır. Yüzdeli maktu zam ile ücret makasının dengelendiğini söyleyen birine ilkokul diploması bile vermezler. 900 lira alan bir işçi ile 1500 lira alan bir işçiyi karşılaştıralım. İşyerine denk düşen ücret zammı da yüzde 3,78 artı 44 kuruş olsun. 900 TL alan 133 lira zam alırken, 1500 lira ücreti olan ondan 23 lira fazla yani 156 lira zam alır. Nasıl olur da 133 lira 156 liradan büyük olur ve fark kapanır?
- MESS üç yıllık sözleşmeyi allayıp pullamak için üçüncü yılın başında verdiği enflasyon üzeri zamma refah payı adını vermiştir. Refah payı denilince sayısı ve oranı ne olursa olsun refah olmuyor. Metal işçileri MESS yöneticilerinin buna açıklamalarında olduğu gibi “refah payı” değil “ayakbastı parası” tabirini kullandığını çok iyi biliyorlar.
- MESS üç yıllık Grup Toplu İş Sözleşmesi’nin o kadar allayıp pullamaktadır ki, bütün sıkıntıların kaynağı iki yıllık sözleşmeler zannedersiniz.
- MESS’e göre hizmet sendikacılığı üç yıllık sözleşme ile gelişecektir. Ülkede zaten gelişkin olan hizmet sendikacılığıdır. Yani sermayeye ve hükümete hizmet sendikacılığı yaygındır. İşçinin çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirme mücadelesi vermeyen sendikacı sadece sermayeye hizmet eder. Hizmet sendikacılığının gerçek anlamı budur!
- MESS’in tüm ezenler ve sömürenler gibi kendi egemenliğine karşı onuruyla alın terinin karşılığını almak için mücadele edenleri karalamak, onların başka ve gizli amaçları olduğu söylemiyle mücadeleyi baltalama çabası boşunadır. Grev kararı üyelerimizle birlikte alınmış bir karardır ve kimse başka bir amaçla hareket etmiyor! Birleşik Metal İş üyelerinin onay vereceği bir toplu sözleşme imzalamanın mücadelesini örüyor, metal işçilerinin de ekmeklerini büyütmekten başkaca bir amaçları yok!
Grup sözleşmesi kapsamındaki işyerlerinde sendikalı işçi sayısı yaklaşık 80 bindir. Bunun 15 bini Birleşik Metal İş’te olduğuna göre, 65 bin kişinin sözleşmesi imzalanmış demektir. Bu 65 bin kişinin sözleşmesinin sendikaları tarafından imzalanması metal işçilerinin memnuniyetini hiçbir şekilde göstermez. İsterlerse TİS imzalanan yerlerde sandık koyarak özgür bir ortamda işçilerin görüşlerine başvurabilirler.
Bu 65 bin işçinin sendikaları metal işçilerini sözleşmenin detayları hakkında bilgilendirmeden, görüşlerini ve onaylarını almadan sözleşmeyi imzalamıştır.
Birleşik Metal-İş üyeleri ise taslağın hazırlığından, grev kararı alınmasına kadar olan sürecin tamamına kurulları aracılığıyla katılmıştır. Detaylı bilgiye sahiptir. Kararını her türlü olasılığı düşünerek, yoğun tartışmaların ardından almıştır.
Diğer sendika üyelerinin memnuniyetsizliği de bizim mücadelemiz ile ortaya çıkacaktır.
Bizlerin ücret zamlarını kıyaslamaları gereken yer daha düşük ücretlerle yaşamaya mahkûm ettikleri emekçiler değil, kuruluşlarının ciroları ve kârlarıdır.
İşçi başına kaç lira kar ettiklerini, ücretlerin toplam maliyetler içindeki oranlarını açıklasınlar! Verilen zam az mıdır yoksa çok mu görelim!
Aynı 300 TL’lik erzağın 3 yıllık sözleşmeyi kabul ettirmek için kullanıldığını bildikleri gibi.
Metal işçileri bunları çok iyi biliyor ama MESS bir şeyi kafasına sokamıyor: Metal işçileri öncelikle insan yerine konmak, insanca yaşamak ve insanca çalışmak istiyor. MESS’in teklifinde bunlar olmadığı için de greve çıkıyor!
3 yıllık sözleşme işçilerin ekonomide yaşanabilecek belirsizliklerden korunmasına yarayacakmış. Toplu iş sözleşmesinde işten çıkarmaları yasaklayan bir madde koydular da biz mi göremedik?
Üç yıllık sözleşme sendikal örgütlülüğü artıracak imiş! Anti demokratik yasaları sözleşme ile değiştirdiniz de bizlerin mi haberi yok!
Üç yıllık sözleşme işverenler için sürecin öngörülebilir olmasına ve yeni yatırımların yapılmasına neden olacak imiş!
Doğrusu budur! Üç yıllık sözleşme önerilen zam miktarı ve yöntemi ile ucuz işçiliği sürekli hale getirdiği için işverenler işçilerin zam talebini ertelemiş olacaklar ve işçilik ucuzladığı için yatırımlar artacaktır.
Gelişmesi gereken gerçek işçi sendikacılığıdır ve bunu da Birleşik Metal İş ve üyeleri gerçekleştireceklerdir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Birleşik Metal İş Sendikası
Genel Yönetim Kurulu
“Çocukluğundan Bahseder misin?”
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal İşçileri Sefalet Ücretine ve Sendikal Baskılara Karşı Mücadele Ediyor
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/