Buradasınız
Greve Hazırlanırken Sohbetler
Gebze OSB’den bir çırak
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Metal fabrikasında çalışan bir çırak olarak, bir grup işçi abimle sohbetimizi sizlerle paylaşmak istedim. Biliyorsunuz, sendikalı metal fabrikalarında MESS’le yapılan toplu sözleşme görüşmeleri tıkandı ve bazı fabrikalarda grev tarihleri belli oldu. Biz çıraklar sendikaya üye olamıyoruz. Ama abilerimizin vardiya giriş çıkışlarında attığı sloganlara katılıyor, bir saatlik iş durdurma eylemlerine destek veriyoruz. Bir gün yine iş durdurma eyleminde bütün işçiler fabrika bahçesinde toplandı. Sloganlar atıldı, yapılan konuşmalarda neden greve çıkılacağı hatırlatıldı. Sonra işçiler arasında sohbet halkaları kuruldu. Ben de bir halkaya dâhil olup abilerimi dinlemeye başladım.
Bir işçi abimiz, son günlerde domuz gribi ve influenza salgınının nasıl arttığını çeşitli örneklerle anlattı. Sonra da Covid-19 salgınının yaşandığı günleri hatırlatıp pandeminin insan nüfusunu azaltmak için ortaya atılan bir senaryo olduğunu söyledi. Evet, Covid-19 pek çok yere yayılan ve çok fazla insana bulaşan bir virüstü. Ama amaç insan nüfusunu azaltmak idiyse tek amaç bu muydu? Pandemi gerekçesiyle yapılanların nedeni gerçekten pandemi miydi? İnsanların evlere kapatılmasının, yaratılan korku ve panik havasının gerçek nedeni pandemi miydi? Ortada kurgulanmış pek çok şey olduğu doğruysa da bunun amacı insan nüfusunu azaltmak mıydı gerçekten? Ben de sordum aklımdakini: “Pandemiye gerçekten insanları zehirlemek ve öldürmek için mi yoksa işçilerin tüm haklarını almak, toplumu korkuyla felçleştirip krizin yükünü sırtımıza yıkmak için mi gerek duydular?”
Çünkü 2023 yılında en az 1932 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini öğrenmiştim. Diyarbakır’da 17 yaşındaki MESEM çıraklarından Ömer’in nasıl hayatını kaybettiğini, Kocaeli’de 15 yaşındaki Ömer’in staj yaptığı atölyede dökülen tinerin parlaması sonucu nasıl yandığını ve diğer yaşıtlarımı hatırladım. Sosyal medyada denk geldiğim bir haberi okudum abilere. “Çocuklarınıza süt içirmeyin!” başlıklı bir haberdi bu. İçeriğinde hayvanların eskisi gibi meralarda otlayamadığı ve yapay yemle beslendikleri, bu nedenle sütlerin de doğal olmadığı yazıyordu. Başka bir haberde, tavukların normal şartlarda birkaç ayda yetiştiği ama günümüzde civcivlerin kırk günde yetişip kesime gönderildiği yazıyordu. Eskiden toprağa ekilen bir tohumun yetişip, ürünün hasat edilmesinden sonra büyüklerimizin bir sonraki ekim için tohumluk ayırdığını konuştuk. Şimdi ise tohum bir kere ekilip ürün alınabilen bir şeye dönüştü. Bu sohbetlerden sonra, bu dönüşümün aslında ne olduğunu, zaten toplum olarak bedenen ve zihnen zehirlenmeye devam ettiğimizi konuştuk. Sorun teknolojinin gelişmesi değil, nasıl geliştiği, kime hizmet ettiği. Sorun insan nüfusunun artması değil kaynakların tüm insanlar için kullanılmaması, belli bir insan grubuna, sermaye sınıfının insanlarına akıtılması. Sorun gıda üretiminin artması değil, tek amacın satmak ve kâr etmek olması, amacın sağlıklı, yeterli ve doyurucu gıda üretmek olmaması. Yaşadığımız sorunların kaynağının, bizi zehirleyen, öldüren, değersiz gören, emek gücümüzü bir meta olarak alıp satan şeyin esasta bu kâr düzeni olduğunu konuştuk.
Genç bir kardeşlerinin bu örnekleri anlatıp, her sorunun kaynağı olarak kapitalizmi işaret etmesi abilerimi biraz şaşırttı. Ama ben bunları UİD-DER’den öğreniyorum. Gerçekten de tüm bu örneklerin gösterdiği bir şey var: Sağlığımızın bozulmasının, doğanın tahrip olmasının nedeni patronların daha fazla kâr elde etmek istemesi. Metal işçileri grev diyor, neden? Çünkü ekmeği küçülüyor, yaşamı zorlaşıyor. Sağlıktan, doğanın güzelliklerinden, yaşamın nimetlerinden parası kadar yararlanabiliyor, yani yararlanamıyor. İnsan insanlıktan çıkıyor. Kâr için bunca şeyi yapan ve üzerine de bizi yanlış fikirlerle kandırmaya çalışan patronlara karşı gerçeklerin farkına varmazsak koşullarımız değişmez. Üreten, yaratan, her şeyi şekillendiren biziz. Bu koşulları değiştirecek olan da biziz.
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Bu Pahalılıkta Davut Abi’yi Neden Misafir Ediyoruz?
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
- Birleşik Metal-İş Üyesi İşçiler MESS Dayatmalarına Direniyor
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Fırtınalar Yaratan Kelebekler!
- Sömürü Çarklarında Kaybolan Genç Yaşamlar
- MESEM: “Genç Eller” Üretiyor, Patronlar Sömürüyor!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- “Aman Çocuğum Sağa Sola Bulaşma” mı?
- “Enflasyon Canavarı”nı Üzerimize Salan Kim?
- Bir İlmek de MESEM Çıraklarından
Son Eklenenler
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...