Buradasınız
Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
Gebze’den bir petrokimya işçisi

TÜİK verilerine göre Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında, yurt içinde 13 milyon 639 bin kişi seyahat etmiş. Bu seyahatlerin yüzde 65’ten fazlasında insanlar yakınlarını ziyaret etmiş. Bu aylara denk gelen Ramazan ve Kurban Bayramları vesilesiyle işçilerin büyük çoğunluğu aile ve akraba çevresini görmeye gitmiş. Bu seyahatlerde yılın bir önceki dönemine göre yapılan harcamalar yüzde 84 oranında pahalanmış. Oysa yapılan alışverişlerin çoğunluğu yeme ve içmeden ibaret olmuş. Yani farklı yerleri görmek, çevre ve ortam değiştirmek için önerilen tatiller, seyahatler, Türkiye’de yoksulluk nedeniyle sadece aile ve akraba ziyaretleriyle sınırlı kalıyor.
Öte yandan patron örgütleri bu yıla ait kârlılık oranlarını açıkladılar. Mesela Koç Holding’e ait Arçelik, üretimden doğan kârlarının yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 151 arttığını duyurdu. Otokar ise ilk 9 ayda üretimini yüzde 61 arttırdığını duyurdu. Buna göre şirket işçi başına 9 ayda 727 bin 366 lira faaliyet kârı elde etmiş, yani işçi başına kârı aylık 55 bin lira olmuş. Bugün metal işçilerinin ücretlerinin 55 bin liraya yaklaşmak bir kenara asgari ücretin biraz üstünde seyrettiğini, işçilerin ay sonunu zor getirdiğini biliyoruz. Peki diğer sektörlerde çalışan işçilerin durumu nedir? Diğer sektörlerde de tablo aynı değil mi? İşte bu nedenle elimizden alınan sadece tatil, seyahat hakkımız değil. Bizim için kiramızı ödemek, mutfakta tencereyi kaynatmak bile sorun!
Şimdi buradan 160 bin metal işçisini doğrudan yüzbinlerce işçiyi ve ailelerini dolaylı olarak ilgilendiren MESS sürecine bakalım. 1980 öncesinde sendika ve işyerlerinde ücretlerin yükseltilmesine en çok etki eden sözleşmeler, Maden-İş tarafından yürütülen MESS sözleşmeleriydi. Bu sözleşmeler birçok sendikanın sözleşmesine örnek oluyordu. Ücret ve sosyal haklar çoğunlukla bu sözleşmelerle belirleniyordu. Tatil hakkından kıdem tazminatına, çalışma koşullarından grev hakkında ön açıcı sözleşmeler MESS sözleşmeleriydi. Bu nedenle işçiler bu sözleşmelere dikkat kesilirdi. Bugün de genel işçi ücretlerini belirleyen sözleşmeler asgari ücret ve MESS sözleşmeleridir. Fakat işçilerin pek çoğu asgari ücret almadığı için asgari ücret görüşmelerinin, metal işçisi olmadığı için MESS sözleşmelerinin kendisini ilgilendirmediğini düşünebiliyor.
Çok çalışıp, patronlara çok kazandırıp bunun karşılığında en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamamak adalet değildir, kaderimiz değildir. Haklarımızı korumak için, ücretlerimizi ve sosyal haklarımızı güçlendirmek için, tatilimizi hakkıyla geçirmek için MESS sürecinde metal işçileriyle dayanışma ve birlik içinde olmalıyız.
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal İşçileri Sefalet Ücretine ve Sendikal Baskılara Karşı Mücadele Ediyor
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...