Buradasınız
Ne İşin Var?
İMES’ten bir grup işçi
Fazla mesailer, normal mesai saatleri dışına eklenen ama yaşamımızın bütününü fabrikada geçirmemize neden olan, patronun daha çok kâr elde etme aracıdır. Zaten günümüzün on veya on iki saatini fabrika çalışarak geçirdiğimiz bir düzende, bir de karşımıza fazla mesailer çıkıyor. Buna mecbur bırakılıyoruz çünkü aldığımız ücret asgari ücret ve bu asgari ücretle geçinmek mümkün değil. Önümüze sunulan alternatif fazla mesailer oluyor. Bu nedenle işçiler ne evde çocuğunu görebiliyor ne de çalışmak dışında kendisine ve eşine zaman ayırabiliyor.
İşçi kardeşlerimizin ve bizim de başımızda olan ortak bir diğer problem, patronun daha çok kâr elde etmek için tuttuğu ve adına müdür, şef, ustabaşı dediğimiz kişiler. Her gün gelip tepemizde bize sormadan “mesaiye kalacağımızı” söylüyorlar. “Kalamam” desek kopuyor kıyamet ve hemen sorular başlıyor:
İşçi: Bu akşam mesaiye kalamayacağım.
Ustabaşı: Hayır, kalacaksın, nasıl kalmazsın?
İşçi: İşim var, gidip halletmem gerekiyor.
Ustabaşı: Neden, ne işin var? Başka zaman halledersin!
Sanki çalışmaktan fırsat bulabiliyoruz da! Peki, ustabaşlarının üstüne vazife midir bizim ne işimiz olduğunu sorup soruşturmak? Biz her yaptığımız, her gittiğimiz yeri onlara rapor etmek veya hesap vermek zorunda mıyız? İllaki izin almak için etrafımızdan birini “öldürmek” zorunda mı kalacağız? Çünkü bu tarz sıkıntılar olmadan izin verilmiyor, işten önemli ne işin olabilir deniliyor.
Peki, kardeşler çözüm nedir? Çözüm yolu işçi bilincine sahip olmaktan, haklarını bilmekten, yasal çerçevede haftalık 45 saatlik çalışma saatimiz olduğunu bilmekten ve mücadeleden geçiyor. Yılda 270 saatten çok fazla mesai yasaktır. Ama biz bu haklarımızı bilmediğimizden dolayı ses çıkartamıyoruz. Patronlar da bu durumun farkında oldukları için işçileri istediği kadar çalıştırıyorlar. İşçiler biraz daha fazla ücret alabilmek için mecburen mesaiye kalmak zorunda kalıyor. Ama haklarını bilen, bu bilince sahip olan işçiler bunun da üstesinden gelebilir. İşyerimizdeki diğer işçi kardeşlerimizle bir araya gelerek, onları da yanımıza alarak, konuşup anlatarak, ortak bilinç ve örgütlülükle hareket edersek fazladan mesailere kalmadan da iyi bir ücret alabiliriz.
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
Son Eklenenler
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...