Buradasınız
12 Eylül Darbecileri ve İşkencecileri Protesto Edildi

Darbenin işkence tezgâhlarından geçenler ve işkencelerde can verenlerin yakınları, katillerin yargılanmasını istediler. Gayrettepe işkence merkezinde katledilen devrimcilerden Nurettin Yedigöl, Ahmet Karlangaç, İsmail Cüneyt, Zeki Yumurtacı, Selçuk Küçükçiftçi, Mehmet Selim Yücel, Mustafa Hayrulllahoğlu, Atilla Ermutlu, Tamer Arda ve Hayrettin Eren’in fotoğrafları taşındı. Onlarca ismin yazılı olduğu pankartlarla 12 Eylül İşkencecilerinin kimlikleri teşhir edildi.
78’liler Girişimi, UİD-DER, HDK, ADAM-DER (Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri), yeni TKP, İHD, çeşitli kurumlar ve siyasi partiler adına basın açıklamasını 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can yaptı.
Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın 4 Nisanda Ankara’da yargılanacağı davanın, dönemin suçlarının gündeme gelmesi, hatırlanması için dahi önemli olduğunu ifade eden Can, 12 Eylül’le gerçek hesaplaşmanın darbenin her aşamasında işlevi olan kurumların ve kişilerin cezalandırılması ve yasaların kaldırılmasıyla mümkün olacağını söyledi. Can konuşmasına şöyle devam etti: “Evren ve Şahinkaya yetmez! 12 Eylül Başbakanı Bülent Ulusu ve 12 Eylül Hükümeti üyeleri de yargılanmalıdır. 12 Eylül’ün Danışma Meclisi üyeleri de yargılanmalıdır. Sıkıyönetim komutanları da yargılanmalıdır. Sıkıyönetim cezaevi müdürleri, cezaevi istihbarat subayları, cezaevi işkencecileri, işkenceye katılan doktorlar da yargılanmalıdır. İşkenceci emniyet müdürleri, polisler, MİT sorumluları da yargılanmalıdır. ‘Şimdiye kadar işçiler güldü, şimdi gülme sırası bizde’ diyen TİSK Başkanı Halit Narin, darbeye stratejik akıllar veren Vehbi Koç ve TÜSİAD da yargılanmalıdır. 1 Mayıs 1977, Maraş ve Çorum katliamlarında bilinen rolünün yanı sıra, Pasifik ötesinden darbeyi yönlendiren, darbeyi ‘kendi çocuklarının yaptığını’ duyunca rahatlayan ABD’nin başını çektiği emperyalist odaklar da yargılanmalıdır!”
Can, 12 Eylül’ün hesabını sormak ve aynı acıların tekrar yaşanmamasını sağlamak için 4 Nisan’da Ankara’da başlayacak olan davayı önemli bir davaya dönüştürmek üzere tüm emekçileri mücadeleye çağırdı.
Ortak basın açıklamasının ardından işkence mağdurları ve tanıkları konuştu. İlk olarak işkencede katledilen ve mezarı bile bilinmeyen devrimci Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl söz aldı: “Abim, 12 Nisan 1981 yılında Gayrettepe 1. Şubeye alındı. 12 Eylül faşizminin hayatlarını aldığı gençlerden biriydi. O gözaltına alınıp katledildiğinde ben lisede okuyordum. Annemiz bizleri zorluklarla okutuyordu. O bir devrimciydi. İşkencede konuşmadı, ölümüne sustu. 12 Eylül faşizminin kurbanı oldu, katledildi. Halen mezarını arıyoruz. Sömürünün olmadığı, faşizmin olmadığı bir ülke istiyordu. Halkların kardeşliğini istiyordu. Gayrettepe Emniyeti’nin işkence müzesi olmasını istiyorum. Burası hayatlarımızı aldı.”O dönem Gayrettepe’de işkenceden geçen ve o tarihten sonra ilk kez vahşetin merkezine geldiğini ifade eden Nimet Tanrıkulu, Nurettin Yedigöl’ün nasıl katledildiğini ve oranın nasıl bir cehennem olduğunu şu sözlerle anlattı: “40 gün işkence yaptılar burada. Burası vahşetin binası. Nurettin Yedigöl'ün kafasına çivi çakarak öldürdüler. Ben onu gördüğümde merdivenin altında inliyordu. Burada kadınlara tecavüz edildi.”
Gayrettepe’de işkenceyle öldürülen Mustafa Hayrullahoğlu’nun eşi Aynur Hayrullahoğlu da yaşadığı büyük acıyı şu sözlerle ifade etti: “1982 yılında eşim gözaltına alındı. 1 buçuk gün içerisinde hayatını kaybetti. Eşimin boynunu kırarak işkencede öldürdüler. Mustafa herkesin sevdiği, saydığı bir insandı. Yuvamızı yıktılar, hayatımızı kararttılar.”
Eylem, Celalettin Can’ın 4 Nisanda Ankara’da başlayacak olan davaya katılım çağrısı ile son buldu.
Eğitim-Sen’den 4+4+4 Yasasına Tepki!
Esenyurt’ta “Babamı Gören Oldu mu?”
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...