Buradasınız
Marmara Üniversitesi Hastanesi’nde Çalışanlar Eylemde
Marmara Üniversitesi Hastanesi’nden bir sağlık emekçisi
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları olarak yaşadığımız sorunlara duyarsız davranan Sağlık Bakanlığı’nı ve hastane idaresini protesto ettik. Marmara Üniversitesi ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan protokol sonucunda Pendik’te yeni kurulan hastane binasında çalışmaya başladık. Tıpkı özel sektördeki patronlar gibi Sağlık Bakanlığı da bir patron olarak meşrebine uygun olanı yaptı ve biz çalışanlarına verdiği sözleri tutmadı. Hatta verdiği sözleri tutmadığı gibi daha da ileri gitti. Yıllardır mücadele ederek elde ettiğimiz özlük haklarımızı ve ekonomik kazanımlarımızı gasp etmeye başladı. Mesai saatlerimizi çeşitli ayak oyunlarıyla haftalık 40 saatten bir çırpıda 45 saate çıkardı. Ama 40 saat üzerinden para vermeye başladı. Sözde her gün bir saat yemek molamız var. Her gün bir saat devlete beleşe çalışıyoruz şimdi. Yetmedi örgütlülüğümüze saldırdı. YÖK kadrosunda çalışıp SES üyesi olan arkadaşlarımızı Sağlık Bakanlığı kadrosundan saymadığından işyerinde sendikamızın üye sayısını olduğundan az gösterdi.
Bizler de Marmara Üniversitesi çalışanları olarak hastane girişinde yaptığımız basın açıklamasında “bu hukuksuzluğun, usulsüzlüğün, yolsuzluğun sürmesi halinde biz emekçiler de demokratik tüm yol ve yöntemleri sonuna kadar kullanarak mücadelemize devam edeceğiz” dedik. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) işyeri temsilcisi arkadaşlarımızın organize ettiği basın açıklamasında, mesai saatlerinini usulsüz uzatılması, fazla mesai ücretlerimizin gasp edilmesi, yemek ücretlerinin ve döner sermaye ücretlerinin ödenmemesi, Başhekimlik ile Dekanlığın topu birbirlerine atmaları nedeniyle sorunların çözümünde muhatap bulamayışımız, çözümsüzlüğe mahkûm edilmemiz protesto edildi. Sağlık emekçileri olarak sorunlarımız çözülünceye kadar her gün öğlen saatlerinde topluca Başhekimlik önünde toplanmaya ve eylem yapmaya devam etme kararı alarak eylemimizi bitirdik.
Biz daha yeni açılmış kocaman bir binada çeşitli hastanelerden, hatta çeşitli şehirlerden gelmiş binlerce sağlık emekçisiyiz. Bazen bir arkadaşımızı ikinci bir kez görmek haftalarca mümkün olmuyor. Onlarca farklı birimde çalışıyoruz. Ama sorunlarımız ortak. Bu sorunların çözümü de hakkını almak için mücadele etmekten ve örgütlenmekten geçiyor.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...