Buradasınız
Sendikalardan 1 Mayıs Çağrısı
Sendikalar ve demokratik kitle örgütleri Taksim Gezi Parkı’nda 1 Mayıs kutlamaları için çağrı yaptı. Düzenlenen basın açıklamasına DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’den oluşan düzenleyici kurumların yanı sıra, 60’tan fazla demokratik kitle örgütü de çağrıcı olarak katıldı. Basın açıklamasını DİSK Genel Başkanı Erol Ekici yaptı. Basına bilgi veren Ekici, 4 Nisanda diğer sendika konfederasyonlarına çağrıda bulunduklarını, fakat toplantılarda yaşanan anlaşmazlıklar sonucu 1 Mayıs’ı birlikte kutlama iradesinin oluşmadığına değindi. Türk-İş, Hak-İş ve Kamu-Sen’in 1 Mayıs’ın kürsü gündeminde hükümete muhalefet istemediğini anlatan Ekici, Suriye’ye emperyalist müdahale ve Kürt sorununun demokratik çözümü konularında anlaşmazlık yaşadıklarını vurguladı. “Bu sorun 30 yıldır yaşanan bir sorundur, yok sayamayız” diyen Ekici, Valilikle görüşme taleplerine de henüz yanıt alamadıklarını belirtti.
Süreci özetledikten sonra basın açıklamasına geçen Ekici, emeğin kazanılmış haklarına yönelik yeni saldırıların gündeme geldiği bir dönemde kutlanacak olan bu 1 Mayıs’ın önemine değindi: “Bir yanda kıdem tazminatının kademeli olarak kaldırılması, Özel İstihdam Büroları’nın kölelik büroları haline getirilmesi, bölgesel asgari ücret uygulaması ile asgari ücretin düşürülmesi, taşeronluğun, esnekliğin güvencesiz ve kuralsız çalışmanın Ulusal İstihdam Stratejisi adı altında yaygınlaştırılması hesapları yapılırken, diğer yandan grev yasaklarında ısrar eden, işçi sınıfının önüne konulan barajları koruyan, yasakçı bir sendikalar yasası bizlere dayatılmaktadır. Bu dayatmalarla örgütsüz, güvencesiz, korumasız ve güvenliksiz bırakılan işyerlerinde üst üste yaşanan iş cinayetlerinde büyük artış yaşanmakta, milyonlarca işçi ise ölümün kucağında çalışma koşullarına terk edilmektedir. Hükümetin bunları önlemek için adım atması bir yana, bu cinayetlere adeta çanak tutan taşeron (alt işveren) uygulamasının yaygınlaşmasını sağlayacak yasa değişikliğine hazırlandığı görülmektedir.”
Ekici, her türlü hak alma çabasının ve mücadelesinin baskı ve şiddet ile durdurulmak istendiğini, hapishanelerdeki tecrit uygulamalarının devam ettiğini, zorun ve baskının hâkim olduğunu ifade etti. “Bu süreçte özellikle Kürt halkının demokratik taleplerinin, baskı ve tutuklamalar ile yok sayıldığı, özel yetkili mahkemeler ve terörle mücadele yasası adı altında her türlü hak alma talebinin suç görülerek yaratılan baskı iklimi ortadadır” diyen Ekici, Suriye’ye yönelik emperyalist müdahale planlarını eleştirdi.
“Bizler emek ve meslek örgütleri olarak, 1 Mayıs 2012 Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nü en geniş birlikteliği yaratarak kutlamak için, başta Taksim 1 Mayıs alanı olmak üzere ülkenin dört bir tarafında tüm mağdurlarla, yoksullarla, dışlananlarla, işsizlerle, işçilerle, kamu emekçileriyle, mimar ve mühendislerle, aydınlarla, sanatçılarla, kadınlarla, gençlerle, emeklilerle, basın emekçileriyle, 1 Mayıs alanlarında olacağız” diyen Ekici, Taksim’de kutlanacak 1 Mayıs’a genel katılım çağrısı yaptı.
Basın açıklaması, 1 Mayıs için çağrı yapan örgütlerinin adlarının okunmasıyla sona erdi.
Türk-İş ve Hak-İş yönetiminin tutumu
Aynı gün, Türk-İş, Hak-İş, Kamu-Sen ve Memur-Sen adına da bir bildiri yayınlandı. Yapılan açıklamada “TÜRK-İŞ, Türkiye KAMU-SEN ve BİRLEŞİK KAMU-İŞ, 1 Mayıs’ı merkezi olarak İzmir Bornova Meydanı’nda; HAK-İŞ ve MEMUR-SEN ise merkezi olarak Ankara Tandoğan Meydanı’nda kutlayacaktır. Ankara ve İzmir dışında ortaklaşılabilecek tüm il ve bölgelerde 1 Mayıs kutlamaları katılımcı diğer emek ve meslek örgütleriyle ve emeğe gönül verenlerle birlikte gerçekleştirilecektir” denildi. Açıklamada, bu konfederasyonların neden İstanbul Taksim Meydanı’nda ortak kutlamaya katılmayacağına dair bir bilgi verilmedi.
Söz konusu sendika üst yönetimlerinin derdi, 1 Mayıs’ın İzmir ve Ankara’da da güçlü bir şekilde kutlanması, işçi kitlelerinin alanlara akması ve işçi sınıfına dönük saldırılara güçlü bir şekilde cevap verilmesi değildir. Bu sendika konfederasyonların üst yönetimleri, AKP hükümetini işçilerin ve ezilenlerin tepkisinden korumayı hedeflemektedirler. Çünkü 1 Mayıs’ın İstanbul’da kitlesel ve coşkulu bir şekilde kutlanması işçi sınıfına güven verecek, 1 Mayıs alanı, sınıfa dönük saldırıların güçlü bir şekilde protesto edileceği bir yer haline gelecektir. İşte bu nedenle Türk-İş ve Hak-İş üst bürokrasisi, yandaşı AKP’ye karşı biriken tepkinin açığa çıkmaması için, 1 Mayıs’ın İstanbul’da görkemli bir şekilde kutlanmasının önüne geçmek istemiştir.
Bu son gelişme, işçi sınıfının bağımsız sınıf çizgisini kalınlaştırmanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Sendikaların, üst bürokratik aygıt eliyle burjuvazinin şu ya da bu partisinin peşine takılmasının önüne geçmek için işçi sınıfı sendikalarına sahip çıkmalıdır. İşçi sınıfına dönük saldırılar hız kesmezken, sendikal bürokrasinin sınıfın birleşik tepkisine darbe vurması asla affedilemez! Başta İstanbul olmak üzere, işçi kitlelerinin 1 Mayıs’a güçlü bir katılımı ve taleplerini haykırması hem Türk-İş ve Hak-İş yönetimine hem de AKP hükümetine bir cevap olacaktır.
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...