Buradasınız
Çapa’da İşçi Ölümü Protesto Edildi

Güvencesiz ve kötü çalışma koşulları işçileri katletmeye devam ediyor. Hükümetin saldırı paketleri patronları semirtirken, işçilerin hayatını yok ediyor.
31 Temmuzda Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, saat 15.00 sıralarında, 6. katta klima takmaya çalışan Serkan Borucu adlı işçi 2. kata düştü. Dört kat aşağıya düşen işçinin boynu kırıldı. Borucu genç yaşında hayatını kaybetti.
36 yaşındaki Serkan Borucu özel fiilen işletilen istihdam bürosu (kölelik bürosu) aracılığıyla işe başlamış. Borucu’nun hangi şirkette çalıştığını bilen yok! Bu içler acısı ölümden sonra adli tıpa götürülen Serkan Borucu’nun ölümü, kayıtlara “şüpheli ölüm” olarak geçti. Hastane yönetimi bu işçinin emniyetinin sağlanmamış olduğundan söz etmiyor. Üstü örtülmeye çalışılan bu cinayeti duyurmak için; Taş-İş-Der, Dev Sağlık-İş ve Çapa’daki direnişçi işçiler ortak bir basın açıklaması yaptılar.
Basın açıklamasına İstanbul Tabip Odası Başkanı Mustafa Taner Gören, Dev Sağlık-İş Örgütlenme Sekreteri, hastanede çalışan sağlık işçileri, hasta ve hasta yakınları katıldı. Basın açıklamasından önce sözü İstanbul Tabip Odası Başkanı M. Taner Gören aldı. Yaşam koşullarının gittikçe kötüleştiğini ve barış ortamının yok edilmeye çalışıldığının üzerinde duran Gören konuşmasına şöyle devam etti: “Barış içinde, emeğimizin karşılığını alarak, güvenceli bir çalışma istiyoruz. Bunun tek yolu da ele ele vermekten geçer.” Gören’in konuşmasının ardından Dev Sağlık-İş Örgütlenme Uzmanı Erhan Güneş söz aldı ve çalışma koşullarının düzeltilmesinde örgütlülüğün önemine vurgu yaptı.Basın açıklamasını yaklaşık beş buçuk aydır işten atıldığı için direnişte olan Hemşire Emine Ermiş yaptı: “Serkan Borucu’yu tanımıyoruz; ancak güvencesiz ve ölümü göze alacak kadar işe ve ekmeğe ihtiyacı olan, bizim gibi bir işçiydi. Ona sözümüz olsun ki ölümünden sorumlu olanlardan hesabını soracağız. Bizler taşeron işçiler olarak bu katliama sessiz kalamazdık. Basına haber verdik. Bundan dolayıdır ki direniş çadırımız zorla yerinden sökülüp kaldırıldı. Üniversite yönetimi neden korkuyor? Bizler İstanbul Üniversitesi taşeron işçileri olarak yönetimi hukuka uymaya, mahkeme kararlarını uygulamaya çağırıyoruz. Taşeron şirketin yasadışı ihalelerle işçi çalıştırmasına son verilmesini, sağlık işinin ekip işi olarak kadrolu ve güvenceli sürdürülmesini istiyoruz.” Basın açıklaması “Direne Direne Kazanacağız!”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız!” sloganlarıyla bitirildi.
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
Son Eklenenler
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...
- Genel-İş Sendikası İzmir 6 Nolu Şubenin örgütlü olduğu Narlıdere Belediyesine bağlı NARBEL’de çalışan işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 6 Mayısta greve çıktı. NARBEL işçileri bir müddettir ücretleri eksik ve...
- Bu mektubumda sizlere sınıf temelinde örgütlü olmanın ne demek olduğunu dilim döndüğünce anlatmak istiyorum. Önce kendi deneyimimden, ardından da 1980 öncesi işçi kuşaklarının örgütlü mücadelesinden örnekler vereceğim.
- 15 Nisanda geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle 18 gün yoğun bakımda kalan ve 3 Mayısta yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder on binlerce insan tarafından sonsuzluğa uğurlandı. Siyasi parti yöneticileri, sanatçılar, gazeteciler, Barış Anneleri, Kürt...