Buradasınız
İş Güvenliği Eğitimini Formaliteden Almışız!

Uzun bir işsizlik süresinin sonunda bir metal fabrikasında işe başlamıştım. İşsizliğin getirisi olan sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunları her işsiz gibi ben de yaşamıştım. İş bulmak kolay olmamıştı. Çünkü patronlar ve onların yasa koyucuları benim iş bulmamı engelliyorlardı. Çıkarılan yasaya bağlı olarak 30 yaşını geçmiş olmam iş bulmama engel teşkil ediyordu. Patronlar daha genç işçi çalıştırmak, enerjilerini sömürebilmek için yasa çıkarıp belirli yaşın üstünde olanları işsizliğe mahkûm ediyorlar. Sonunda beni sömürecek bir patron bulmuştum. Düşünün metal sektörü ve günde 10 saat çalışma, asgari ücret, sosyal hakların olmadığı, işçi sağlığı ve güvenliğinin hiçe sayıldığı bir fabrika. Yaklaşık olarak bir yıldır çalışıyorum. Neredeyse her gün iş kazası yaşanıyor. Henüz ölümle sonuçlanan bir iş kazası olmadı fakat parmaklarını kaybedenler, derin kesikler, kırılmalar vs. yaşanıyor. Gerekli tedbirler alınmış olsa daha az yaşanacak olan kazalar. Sürekli olması ise biz çalışanlar açısından olağanlaşmış, sıradanlaşmış durumda.
Geçtiğimiz günlerde işyerinde iş güvenliği eğitimi aldığımızı bildiren bir liste getirildi imzalamamız için. Oysaki bölümlerden seçilmiş sadece 2-3 kişi bu eğitim seminerine katılmıştı. Müdürün denetiminde katıldıkları için sormak istedikleri sorulara müdür cevap vermiş: “zamanımız kısıtlı, gereksiz yere soru sormayın!” Bu eğitimin ne kadar formaliteden olduğunu görmüş olduk. İmza için gelen sorumlu kişiye sordum;
- Ne için bu imzalar?
- İş güvenliği eğitimi aldığınıza dair.
- İyi de ben böyle bir eğitim almadım. Ne zaman verdiniz bana böyle bir eğitim?
- Geçen gün verildi. Herkesi toplamadılar. Yaa imzala. Formaliteden bir şey, yasal prosedür gereği işte. Bağlayıcılığı yok.
- Yasal bir bağlayıcılığı yok madem niye imzalatıyorsun?
İşyerlerinde sadece kâğıt üzerinde, göstermelik, formalite gereği işler yapılırken, yarın bir iş kazası geçirdiğimizde attığımız o imzalar karşımıza çıkacak. İşveren ya da temsilcisi bizim iş güvenliği eğitimi aldığımızı iddia edecek ve attığımız imzaları karşımıza çıkaracak.
İşsizliğin ve sosyal-ekonomik zorlukların, dayatmaların karşısında biz çalışanlar işverenlerin önümüze getirdikleri evrakları neredeyse sorgusuz sualsiz imzalamaktayız. Oysa ki ne olduğunu bilmediğimiz, bizi nasıl bağladığını görmediğimiz, okumadığımız evrakları imzalamamalıyız. Formaliteden de olsa neye imza attığımızı bilmek durumundayız.
42 Basamak ve Patron Saati
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...