Buradasınız
SGBP Kadın Koordinasyonu’ndan Kadın Emeği Çalıştayı
SGBP Kadın Koordinasyonu 9 Martta Belediye-İş Sendikası toplantı salonunda 1. Kadın Emeği Çalıştayı’nı gerçekleştirdi.
Çalıştay’ın açılış konuşmasını Selgin Zırhlı Kaplan ve Tülin Çelik yaptı. SGBP Kadın Koordinasyonu’nun nasıl oluştuğu ve yürüttüğü kampanyalar sinevizyon eşliğinde sunuldu.
Üç oturumdan oluşan çalıştayın “Emek Piyasalarında Neo-liberal Dönüşüm ve Kadınlar” başlıklı ilk oturumunda “Kadın İstihdamı Nasıl Artar?”, “Krizde Farklı Refah Devletlerinde Emek Piyasası Dönüşümü ve Toplumsal Cinsiyet”, “Kadınların Kamusal Alanı ve Mücadele Pratikleri” konulu sunumlar gerçekleştirildi. “Sosyal Politikalarda ve Sendikalarda Kadın” başlıklı ikinci oturumda “Sendikalarda Kadın Temsili Araştırması” sunumunu Esen Özdemir yaptı. Sonrasında sendikalarda kadın örgütlenmesinin zorlukları ve araçları üzerine Sosyal-İş Sendikası İstanbul Şube Yönetici Bilge Çoban sunum yaptı ve kadınların sendikal bürokrasinin duvarlarına çarpa çarpa örgütlenmeye ve çalışmalar yapmaya çalıştıklarını söyledi. Sendikaların son yetki sürecinin açıklanmasıyla birlikte mutlaka örgütlenmeleri gerektiğini vurguladı.
“Kadınlar Direniyor” başlıklı son oturumda ise Güliz Sağlama ve Feryal Saygılıgil’in hazırladığı serbest bölgede çalışan kadın işçilerin yaşadığı sorunları anlatan “Fikriye’nin Hikâyesi/ “Bölge” isimli kısa film izlendi. Ardından direnişçi DHL, ISMACO işçileri ve İTÜ Asistanı söz aldı. Orada bulunmayan Teknopark direnişçisi ise kendi süreçlerini anlatan bir mesaj gönderdi. Kadın işçiler yaşadıkları sorunları ve direniş deneyimlerini aktardılar.ISMACO direnişçileri, serbest bölgede bulunan fabrikalarının Avrupa standartlarında olduğunun söylendiğini, böylelikle insanlarda yanılsama yaratıldığını anlattılar. Serbest bölgede bulunan fabrikaların tel örgülerle, yükselen duvarlarla diğer bölgelerden ayrıldığını, adeta cezaevini anımsattığını vurguladılar. DHL direnişçisi ise erkek işçilerle benzer işleri yapmalarına rağmen düşük ücret aldıklarını, günde ortalama 800-1000 adet 15 kg’lık koliler paletlediklerini ve bunun pek çok meslek hastalığına sebep olduğunu söyledi. Bu işlerin erken bitmesi durumunda ise bir de kadın işçilere temizlik işlerinin de yaptırıldığını, ellerine bezler verilip duvarlara varıncaya kadar her yerin sildirildiğini belirtti. Tüm bu ağır koşulların sendikalaşarak ve mücadele ederek aşılacağını vurguladı.
Çalıştay Mare Müzik topluluğunun seslendirdiği şarkılarla sona erdi.
Fabrika Kızı
8 Mart İstanbul’da İki Mitingle Kutlandı
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
Son Eklenenler
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....