Buradasınız
8 Mart İstanbul’da İki Mitingle Kutlandı
Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü anmak üzere İstanbul’da iki ayrı miting gerçekleştirildi. 9 Martta Devrimci 8 Mart Platformu, 10 Martta ise 8 Mart Kadın Platformu Kadıköy’de miting gerçekleştirdi.
9 Martta Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde toplanan Devrimci 8 Mart Platformu bileşenleri, kadınlı-erkekli kortejlerini oluşturarak yürüyüşe geçtiler. Mitinge KESK’li Kadınlar, PDD, BDSP, BES 1 Nolu, Şube, ÇHD, PSAKD İstanbul Şubeleri, Tüm Bel-Sen 1 Nolu Şube, Halk Cepheli Kadınlar, Emek ve Özgürlük Cephesi, Devrimci Hareket ve Alınteri’nin yanı sıra, direnişteki Kazova Tekstil işçileri, Teknopark işçileri ve Cansel Malatyalı katıldı.Kadıköy Meydanı’nda kortejlerin toplanmasıyla, mücadelede yaşamını yitiren devrimci kadınlar onuruna 1 dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Ardından platform adına basın açıklaması Dilan Balcı tarafından okundu. Açıklamada kriz dönemlerinde önce kadın işçilerin işten çıkarıldığı, ücretlerinin zamanında ödenmediği vurgulandı. 19 Ocakta KESK’e yönelik operasyonlarda tutuklanan kadın emekçilerin serbest bırakılması
istendi. Kadına yönelik şiddetin esas sorumlusunun kapitalizmin yarattığı zihniyet olduğu ifade edildi ve “bu toplumda kadına yönelik şiddeti durdurmak mümkün değildir” denildi. Açıklama şu sözlerle sona erdi: “Emperyalizmin saldırılarına, sömürüye karşı kadın-erkek birlikte mücadele etmekten başka yolumuz yok. İnsanca yaşayabileceğimiz bir toplum, devrim ve sosyalizm için örgütlenmeli sesimizi yükseltmeliyiz.”Basın açıklamasının ardından operasyonlara maruz kalan ve birçok üyesi tutuklanan Çağdaş Hukukçular Derneği adına Gülvin Aydın bir konuşma yaptı. Aydın’dan sonra KESK’liler adına Ebru Erbulan iki çocuğuyla birlikte kürsüye çıkarak bir konuşma yaptı. Erbulan’nın konuşmasından sonra Grup Adalılar sahneye çıkarak türkülerini söyledi. Teknopark işçileri ve İMO’da gerçekleştirdiği direnişin ardından yeniden işe dönen Cansel Malatyalı da birer konuşma yaptılar. Yapılan konuşmaların ardından Grup Yorum’un türküleri ve marşları eşliğinde halaylar çekilerek miting sona erdi.
8 Mart Kadın Platformu’nun mitingi
10 Martta 8 Mart Kadın Platformu’nun gerçekleştirdiği miting daha kalabalıktı. BDP’li kadınların ağırlıkta olduğu mitinge, HDK Kadın Meclisleri, Sosyalist Kadın Meclisleri, Yeni Demokrat Kadın, SDP’li Kadınlar, Çağrı, Mayısta Yaşam Kooperatifi, ÖDP’li Kadınlar, Halkevci Kadınlar, İMECE, TMMOB’lu Kadınlar, DİSK’li Kadınlar, KESK’li Kadınlar, DİP’li Kadınlar, İşçi Cepheli Kadınlar, Feministler ve Lambda İstanbul katıldı. Kürt kadınları geleneksel kıyafetleriyle alanı renklendirdiler. En önde “Cinsiyetçi politikalara, savaşa, yoksulluğa, kadın katliamlarına ve emeğimizin sömürüsüne karşı direnerek örgütleniyoruz, Li Hemberî politikayên zayendî, şer, xizanî, qirkirina, jinan û kedxwarî, em berxwedanê rêxistin dibin” pankartı taşındı. Mitingde, kadına yönelik şiddetin engellenmesini, siyasi operasyonlara son verilmesini talep eden dövizler ve Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in fotoğrafları taşındı.Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde toplanan kortejler Kadıköy Meydanı’na doğru yürüyüşe geçtiler. Kortejlerin alana girmesinin ardından meydanı dolduran kitle, farklı dillerle selamlandı. Ortak basın açıklaması Kürtçe ve Türkçe okundu.
Açıklamada Kürtlere karşı yıllardır yürütülen savaştan Kürt kadınlarının en ağır şekilde etkilendiği; öldürülme, taciz, tecavüz, tutuklanma ve göçe maruz bırakıldıkları ifade edildi. Paris’te üç Kürt Kadın siyasetçinin katledilmesi kınandı. Savaşlarda en çok bedel ödeyen kadınların barış süreçlerinde daha fazla söz söyleyebilmeleri gerektiği vurgusu yapıldı. 11 yıllık AKP iktidarı boyunca kadın düşmanı politikalar nedeniyle her gün en az 5 kadın öldürülüyorken Başbakanın 5 çocuk istemesi eleştirildi. Kürtajın hak olduğu dile getirilerek herkes için ulaşılabilir, ücretsiz ve güvenli kürtaj hakkı talep edildi. Eğitim sisteminde yapılan 4+4+4 düzenlemesinin kadınların eğitimden yoksun bırakılmalarına ve çocuk gelinler sorununa yol açacağı ifade edildi. Trans kadınların da şiddet gördükleri belirtilerek, çalışma hayatında ayrımcılığa uğramak istemedikleri, çalıştıkları her alanda güvenceli ve sendikalı çalışmak istedikleri dile getirildi. THY, Kiğılı, İsmaco, Güçlü İplik, KTÜ’de esnek, kayıt dışı, güvencesiz çalışmaya karşı direnen kadınların, direniş çadırlarında patronlara ve sermayeye karşı başkaldırdıkları vurgulanarak açıklama sona erdi.
Açıklamanın ardından katledilen kadınlar için bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Delepa Nena’nın söylediği türkülerden sonra Sebahat Tuncel bir konuşma yaptı. Tuncel, emekçi kadınları selamlayarak başladığı konuşmasında, 8 Mart’ta kadınların alana çıkamaması nedeniyle 10 Martta Pazar günü mitingi yaptıklarını, gelecek yıl 8 Mart’ta alana çıkmak için kanun teklifi verdiklerini söyledi. Bakan Fatma Şahin’i bu konuda üstüne düşeni yapmaya çağıran Tuncel, “Biz kadınlar ne kadar özgürsek erkekler de o kadar özgürdür” dedi. Kürt sorunu ile ilgili olarak, 30 yıllık savaşta kadınların savaşın en ağır yükünü taşıdıklarını belirten Tuncel, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz kadınlar barış sürecinin en aktif militanları olmalıyız. Biz kendimize, halkımıza, kadınlara, 30 yıldır mücadele edenlere güveniyoruz.”Tuncel’den sonra trans kadınlar adına konuşan Şeval Kılıç, yaşadıkları sorunları dile getirdi. THY’de direnişlerini sürdüren kadın işçiler adına Deniz Eralp, ardından Sirkeci Karakolu’nda işkence gören Merve Karabadan birer konuşma gerçekleştirdiler.
Konuşmaların ardından Zelal Gökçe ile Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu sahne alarak türkülerini seslendirdiler. Halaylarla sona eren mitingin sonunda, otobüslerine binmek üzere dağılan kadınlara iki noktada Bursaspor taraftarı faşist güruh saldırdı. Polis Haydarpaşa’daki saldırganları uzaklaştırmakla yetinirken, Salı Pazarı’ndaki saldırganlara uzun süre müdahale etmedi. Saldırı sonucunda 12 yaşındaki bir çocuk bıçak darbesiyle yaralanırken, 9 kadın yaralandı. Kürt kadınlarına karşı girişilen bu ırkçı ve faşist saldırı da polisin seyirci pozisyonunda kalması dikkat çekti.
Fabrika Kızı
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...