Buradasınız
Biz Kadınların Yaşadıkları
Aydınlı’dan bir ev kadını
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Bir kadının ekonomik özgürlüğünün olması lazım. Çalışınca bir ihtiyacını eşine rahatça söyleyebiliyorsun. Çünkü biliyorsun ki eve katkın var. Çalışan kadın daha çok çile çekiyor. İşyerinde çalış, evde çalış, işin stresi, evin stresi her şey kadının sırtına yıkılıyor. Bir kadın işyerinde erkeğe göre daha çok eziliyor.
Ben sabun fabrikasında çalışırken usta sürekli bize baskı yapıyordu. Yeni bir işyeriydi, işi düzene sokacağım diye bütün hırsını bizden çıkarıyordu. Kadın olduğun için fabrikada sürekli temkinli davranmak zorundasın. Kendini rahatça ifade edemiyorsun. Bu biz kadınlardan kaynaklanmıyor. Kadın işçiler “karşımdaki ne düşünür?” diye sürekli temkinli davranmak zorunda kalıyor. Sürekli kadınlar öldürülüyor, neden? Her gün bir kadın cinayeti yaşanmasının sebebi ne? Her şeyin kaynağında ekonomik sıkıntılar yatıyor. Bir erkek ne kadar anlayışlı olsa da koşullar kötü olduğu için, para hiçbir şeye yetmediği için aile içerisinde huzursuzluk yaşanmaya başlıyor. Yaşanan bu cinayetlerin, şiddetin tek sorumlusu erkekler değil. Burada erkek açsından da bakmak lazım. İş yerinde huzurun olmaması, sürekli baskı yapılması, geçim sıkıntısı erkeği sürekli bunaltıyor. Ve bu durum haliyle eve de yansıyor. Tüm bu koşullar erkeği içkiye, kadına şiddete itiyor. İşçiler daha iyi ücret alırsa, insan gibi yasayabilirse bu gün bu kadar çok kadın cinayeti yaşanmaz.
Eşimin aldığı ücret her şeyden kıssak da hiçbir zaman eve yetmiyor. Doğalgazı ne kadar kısık açsak da faturanın altından kalkamıyoruz. Sırf faturaları ödemeye paramız yetmediği için soba kurmak zorunda kaldım. Bir yaşında bir oğlum var. Doğalgazı açıp bütün evi ısıtmam için ayda en az 500 lira doğalgaz faturası ödemem gerekiyor. Böyle bir imkânım olmadığı için de mecburen soba kurup tek odada hapis kalıyoruz. Buna rağmen bir kişinin maaşı evi geçindirmeye yetmediği için ben de çalışmayı düşünüyorum. Ama çocuğuma bakacak kimsem yok, nasıl yapacağımı ben de bilmiyorum.
Tüm bu sorunları aslında ben de diğer kadınlar da ancak bir araya gelerek, kadın-erkek birlik olarak çözebiliriz. Ben elimden geldiği kadar UİD-DER’in çalışmalarına katlıyorum. Bir kadının UİD-DER’e katılması demek çok güzel bir şey. Çünkü insan bilinçleniyor. Çok güzel arkadaşlıklar, dostluklar var. Kadınların gelmesi lazım. Bütün kadın arkadaşları şimdiden, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yapılacak şenliğe davet ediyorum.
Ağrı’dan Karabük’e İşçi Eylemleri
Korkunç Kâbus: İşsizlik
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
Son Eklenenler
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.
- İzmir Gaziemir’deki Ege Serbest Bölgede bulunan Digel Tekstil’de işçiler, düşük ücret zammına tepki gösterdiler ve hakları için sendikalı oldular. Ancak Digel Tekstil patronları işçilerin zam talebini duymazlıktan geldi, sendika haklarını yok saydı...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarında çalışan işçiler, 10 Şubatta özelleştirmeye karşı Ankara’ya yürüyüş başlatmışlardı. 13 Şubatta Hazine ve Maliye Bakanlığı...
- 13 Şubat 2024’te Erzincan İliç’te SSR Mining ve ortağı Çalık Grubunun tarafından işletilen Çöpler Altın Madeninde siyanürlü toprak kaymış, 9 işçi toprak altında kalmış, cenazelerine aylarca ulaşılamamıştı.
- Antep'te direnişlerin yaygınlaşması, işçilerin ortak eylemler yapması, birlik içinde hareket etmeye yönelmesi ve pek çok örnekte mücadelelerini başarıya ulaştırmaya başlaması üzerine patronlar baskılarını arttırdı. Gaziantep Valiliği ise 13 Şubatta...
- Soma, Ermenek, Amasra, İliç madenci katliamları, Çorlu tren katliamı, Elazığ, İzmir, 6 Şubat depremleri, orman yangınları ve sel felaketleri, Hendek havai fişek fabrikası ve Balıkesir mühimmat fabrikası patlamaları, yüzlerce iş cinayeti ve son...
- Yeni yılın ilk günlerinde MÜSİAD toplantısında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek patronlara “biz sizin daha çok para kazanmanızı istiyoruz” dedi. Patronlar tarafından alkışlanan Bakan, tam da bunu yapıyor, patronların kazanması için...
- Cep telefonu hayatımıza gireli yaklaşık 30 yıl, akıllı telefonun hayatımıza girmesi ve jet hızıyla yayılması ise 10-15 yıl oldu. Bu nedenle akıllı cep telefonumuz 1 saat kapalı kalsa kendimizi adeta nefessiz kalmış hissediyoruz.