Buradasınız
Sarteks Deri İşçilerini Ziyaret Ettik
UİD-DER’li işçiler olarak Sarteks Deri fabrikasındaki direnişi ziyaret ettik. Orada bulunan işçi arkadaşlarımızla röportaj yaptık. Direnişçi işçilerin yaşadığı sıkıntılar, işçi sınıfının bugünkü örgütsüzlüğü ve sessizliğiyle yakından bağlantılı. Üzerinden 6 ay geçmesine rağmen, direnişin çok fazla sesi duyulmamış. Organize deri sanayi bölgesinde bulunmasına rağmen bu denli sessizce yürütülüyor olması da, bölgenin eski eylemliliğinden ne kadar uzaklaştığının bir göstergesidir.
Sarteks kaç yıllık bir fabrika? Kaç işçi çalışıyor? İşverenin başka yerde fabrikası var mı?
Daha önce Kazlıçeşme’de bulunan fabrikamız 15 yıldır da Tuzla deri sanayi bölgesinde faaliyet gösteriyor. İlk başlarda 35-40 işçi çalışıyorken bugün sayı 17’ye düşmüş durumdadır. Aynı patronun yine deri bölgesinde kimya fabrikası var. Satış yeri de var, Çorlu’da da fabrikası var. İşveren sürekli ağlıyor “zarar ediyorum” diye, ama biz biliyoruz ki yalan.
Kaç yıldır sendikalısınız? Sendikalaşma süreciniz nasıl başladı?
Ben burada çalıştığımdan bu yana sendika var. 14-15 yıldır sendikalıyız. Burada sağlam bir örgütlülüğümüz var. Bugüne kadar hiçbir arkadaşımız ayrılmadı. Hep beraber ortak davranıyoruz. Tek yumruk, tek yürek davranıyoruz.
Direniş süreciniz nasıl başladı?
Önce bizi ücretli izne çıkardılar. Daha sonraki ay ücretsiz izne çıkarttıklarını söylediler. Biz de başka yere gidemedik. Ne çıktığımız belli, ne de çalıştığımız. Bu kadar ay süründürdüler. Sonra bir gün baktık bize işten çıkartıldığımıza dair evraklar geldi. Anladık ki bizi işten çıkartmışlar. Direnişimiz böyle başladı.
İşveren bütün işçileri işten çıkarırken hangi gerekçeleri gösterdi?
Zarar ettiğini söylüyor. Deri sektörü genellikle sezonluk çalışır. Ve sezonun açıldığı dönemde cenazemize bile gidemiyoruz neredeyse. Çok fazla mesai yapılır. İşverenler artık deri sanayi bölgesinde sözleşmeli işçi çalıştırmaya başladı. Sezon açıldığında 6 aylık işçi alır, sezon bittiğinde de hepsini çıkartır. Geçici işçilik çok fazla yaygınlaştı deri bölgesinde. Bu da deri işçilerinin örgütlülüğünü zayıflatan bir etken oluyor. Geçici işçiler sendikal haklardan faydalanamıyorlar. Biz gelen arkadaşlarımıza anlatıyoruz, gelin 6 ay da olsa sendikalı olarak çalışın diye. Ama işveren onların ücretlerini yüksek tutuyor ve buradaki örgütlü gücü dağıtıyor.
Daha önce direniş ya da grev deneyiminiz oldu mu?
Bu bizim dördüncü direnişimiz. Daha önce de aynı taktikleri uyguluyordu işveren. Deri bölgesinde bu taktiği bütün işverenler uyguluyor. Önce ücretli izne, sonra ücretsiz izne gönderiyorlar. Sonra da çıkışlarımızı veriyorlar. Daha önceki direnişlerimizde de 5-6 ay mücadele ettik. Aynı şekilde sürdürdük. Sürekli anlaşarak işyerimize geri döndük. Bugün işveren bize, “hemen fabrikayı açayım, daha düşük ücrete razı olup çalışın, ama sendikayı tanımam” diyor. İşten çıkartma nedeni olarak, ekonomik gücüm yeterli değil gerekçesini öne sürüyor. Ama biz onun önerilerini kabul ederek işyerine dönersek burada varolan örgütlü gücümüzü dağıtacağını biliyoruz. Buradaki örgütlülüğümüzün dağılmasını istemiyoruz.
İşveren şimdi nasıl yaklaşıyor? Üretimi başka yerde devam ettiriyor mu?
Pazarlık yapıyor bizimle, “makineleri size vereyim, satın, paralarınızı alın” diye teklifte bulundu önce. Ertesi gün geldi, “ben o zaman dolandırıcı olurmuşum, makineleri size vermeyeceğim” dedi. Deri bölgesinde genelde işverenler böyle dönemlerde birbirlerinin fasoncusu olur. Diğer fabrikalara yaptırırlar işlerini. Başka yerde üretim yaptırıyor mu bilmiyoruz, ama şu an sezon da açılmadığı için işler yoğun değil.
Çevre fabrikalardan gelen destek var mı?
Çok fazla yok. Birkaç yerden geldiler ziyaretimize. Gönül ister ki her zaman misafirlerimiz olsun ama olmuyor. Zaten biz de burada hafta içi çalışma saatlerimiz süresince nöbetleşe duruyoruz.
Sendikanızın yaklaşımı nedir? İşverenin teklifine nasıl yaklaşıyor?
Sendikamız bize sahip çıkıyor. İşveren şimdi bizim çıkışlarımızı yaparak, sendikal ve sosyal haklarımızı da ödeyerek, bize yeniden işbaşı yaptırmayı düşünüyor. Ama daha düşük maaşla. Piyasanın da altında bir ücretle. Sendikamız da bizim taleplerimiz doğrultusunda pazarlık yapıyor. Bugün de bizim işverenle görüşmemiz var. Sendikada yeniden toplantı yapacağız. Biz de artık bu işverenle çalışmak istemiyoruz. Tazminatlarımızı alarak gitmeyi istiyoruz. Ama bütün haklarımızı alarak ayrılmayı düşünüyoruz. Makul bir teklif olursa yeniden çalışırız. Bugünkü toplantıya bağlı. İşveren bizim lokmamızı kısıp kendi midesine indirmeye çalışıyor. Biz evine de gittik. Kapısında 4 araba birden bekliyor. Hep bizim sırtımızdan kazandı, kazanıyor.
Deri işçilerinde en sık görülen hastalıklar nelerdir?
Genelde kanser, deri işçilerinin en sık yakalandığı rahatsızlıktır. Solunum yolları rahatsızlıkları, akciğer hastalıkları, hepsine yakalanma riskimiz çok yüksek. İş kazaları da sık sık yaşanır. Geçen haftalarda da başka bir fabrikada bir işçi arkadaşımız iş kazası geçirerek hayatını kaybetti.
Deri bölgesinin eski günlerini özlemle anıyorsunuz, bu gücün yeniden toparlanması için ne yapmak gerekir?
Eskiden deri sektöründeki tüm fabrikalar tek bir fabrika gibi olurdu. Tek bir kararla bütün deri bölgesindeki işçiler direnişe çıkardı. Bugün işverenler fabrikalarını Çorlu bölgesine taşıyorlar. Oraların da örgütlenmesi şart. Bugün sendikalar örgütleme ve örgütlenme çalışmalarında eskisi gibi değiller.
Son olarak UİD-DER’li arkadaşlarımıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Gençlere, çevremizdeki arkadaşlarımıza sürekli olarak anlatmamız lazım. Birbirimize sahip çıkalım. Örgütlenelim. Yoksa biz işçiler olarak daha fazla ezileceğiz. Bu mücadele işçi sınıfının mücadelesidir. Sınıfımıza sahip çıkalım. Sendikalarımıza sahip çıkalım, oralarda da mücadelemizi yükseltelim.
Röportajımız bittikten sonra arkadaşlarla beraber sendika şubesine gittik. İşverenle toplantı yapıldı. Toplantının sonunda Sarteks işçileri çıkışlarının ve sonra yeniden girişlerinin yapılmasını kabul ettiler ve işverenle tazminatlar konusunda anlaştılar. İşveren tazminatları taksitle 2008 yılının son ayına kadar ödemeyi teklif ediyordu. Görüşmenin sonunda işveren işçilerin istediği dönemlerde ödeme yapmayı kabul etti. Sarteks işçileri maaşta anlaşmak üzere yapılacak görüşmenin ardından yakın bir zamanda yeniden işbaşı yapacaklar.
Yasan Direnişçilerini Ziyaret Ettik
Dostel İşçisi Yalnız Değildir
- Dev Sağlık-İş Bursa Sorumlusu Alper Küçük ile KÇP Üzerine Söyleşi
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- 17 Ağustos 1999 gecesi Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce’yi sarsan 7,4 büyüklüğündeki depremde 50 binden fazla insan hayatını kaybetti, çok daha fazlası yaralandı. Yüzbinlerce...
- Mersin’in Tarsus ilçesi 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren PMS Tıbbi Cihazlar fabrikasında 12 işçi, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı. Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), 16 Ağustosta fabrika önünde basın açıklaması...
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....
- Pakistan’da binlerce tekstil işçisi, hakları için haftalardır mücadele ediyor. Arjantin’de emekliler her Çarşamba günü düzenledikleri protestolar devam ediyor. Tunus’un en büyük işçi sendikası Tunus Genel İşçi Birliği (UGTT) üyesi toplu taşıma...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair, Kamu İşveren Heyeti teklifinin açıklanmasının ardından, 13 Ağustos Çarşamba günü Türkiye’nin pek çok kentinde ortak basın...
- Artık ben de anlıyorum ki; bir işçi hayata bu pencereden bakmaya başlar, işçi sınıfının bir ferdi olduğunu kavrar, hayatını buna göre dizayn etmeye çalışır, örgütlü davranır, mücadelenin ve dayanışmanın gücünden beslenirse gözleri hakikati görmeye...
- Egemenler zenginlik, güç ve iktidar uğruna kavga ederken bunun bedelini hep işçilere ödettikleri için oyunlarında, şiirlerinde işçileri emperyalist savaşa karşı çıkmaya çağırıyordu Brecht. Kendisi 1898’de doğmuştu ve çocukluğu dünyanın da Almanya’...
- 12 Ağustos gece saatlerinde Evrensel Gazetesinin İzmir/Alsancak’ta bulunan bürosuna silahlı saldırı gerçekleştirildi. Gazetenin tabelası hedef alınarak 7 kurşun sıkıldı. Saldırının ortaya çıkmasının ardından bir kişi gözaltına alındı.
- Trendyol Go işçileri, artan iş yükü, düşen kazançlar ve şirketin aldığı tek taraflı kararlar nedeniyle 11 Ağustos’ta Bursa’da eylem gerçekleştirdi. HepsiJet işçileri işyerindeki ağır çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar, ücret...
- Kamu İşveren Heyeti 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ilk zam teklifini 12 Ağustosta açıkladı. İktidar 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana 61 binin üzerinde Filistinlinin hayatını kaybettiği Gazze Şeridi’nde İsrail’in soykırımı ve işgali ilerliyor. Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, insani yardım dağıtım bölgelerini hedef alan İsrail, öldüremediklerini aç...
- Türkiye’de rejim ekonomik krizin bütün yükünü işçi ve emekçilerin sırtına yıkmaya odaklanmış durumda. Her alanda darboğazı yaşayan emekçiler bir de vergi yükü altında ezildikçe eziliyor.