Buradasınız
İşçi Katliamı Protesto Edildi
Mecidiyeköy’de yer alan Torun Center inşaatında 10 işçinin iş cinayetinde hayatını kaybetmesi, inşaatın önünde yapılan protestoyla lanetlendi. İşçilerin bindiği asansörün inşaatın 32. katından yere çakılmasıyla işçiler yaşamlarını kaybettiler. İş güvenliği önlemlerinin alınmaması yüzünden gerçekleşen bu katliam; DİSK, KESK, demokratik kitle örgütleri ve emekten yana siyasi partiler tarafından gerçekleştirilen eylemle kınandı, iş kazalarına ve iş cinayetlerine karşı mücadele çağrısı yapıldı. Saat 16.00’da Şişli Cevahir AVM önünde toplanan kitle, inşaatın olduğu alana doğru yürüyüşe geçti. Eylemde yerini alan UİD-DER’li işçiler de taşıdıkları dövizler ve attıkları sloganlarla işçi katliamını protesto ettiler ve kapitalist sömürüye karşı mücadele çağrısı yaptılar.
“Kaza Değil Bu Bir Cinayet”, “İşçiler Ölüyor, Sermaye Büyüyor!” sloganlarının atıldığı yürüyüşün ardından, iş cinayetinin gerçekleştiği inşaatın önünde basın açıklamasına geçildi. Burada ilk konuşmayı İnşaat İşçileri Sendikası üyesi bir inşaat işçisi gerçekleştirdi. İnşaat işçisi, inşaatlarda eziyet çektiklerini, ölümlerle baş başa kaldıklarını, milletvekillerinin inşaat işçilerinin haklarını savunmadığını ifade etti. “Zenginlerin köpeklerine verdiği değerin yüzde birini istiyoruz. 2 gündür biz buradayız, hakkımızı savunacak birileri olsun” diyen işçi, iş cinayetlerine karşı ortak mücadele için çağrıda bulundu.
İnşaat işçisinden sonra sözü basın açıklamasını okumak üzere DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu aldı. Çerkezoğlu “Bu cinayetin sorumlusu, her fırsatta kentin alanlarını betonlaştırmakla, ormanları, kıyıları, ne varsa imara açarak ülkeyi koca bir şantiyeye çevirmekle övünenler, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda alınması gereke tedbirleri ise birer maliyet unsuru olarak ele alanlardır” dedi.
Çerkezoğlu, işçileri eğitimsiz ve donanımsız bırakan taşeron çalışmanın ölüm nedenlerinin başında geldiğini ifade etti. Devletin işçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik alınması gereken tedbirleri sürekli sermaye lehine yeniden düzenlemesinin de ölümlere yol açtığını söyledi.
Basın açıklamasında, AKP hükümetinin İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yasası kapsamında işyerlerini denetleme görevi olan iş güvenliği uzmanlarının maaşını patronlardan aldığı bir sistem kurduğuna dikkat çekildi. UİD-DER’in “İş Kazaları Kader Değildir İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyası çerçevesinde dile getirdiği “iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri ücretlerini emek ve meslek örgütlerinin denetlediği bir fondan almalıdır” hususu da basın açıklamasında dile getirildi.
Basın açıklaması şu sözlerle sona erdi:
“İş cinayetlerinin artışına neden olan taşeron çalıştırma derhal yasaklanmalıdır.
İşçi sağlığı ve iş güvenliğini piyasaya devreden iş güvenliği yasası kaldırılmalı, tüm denetim yetkisi emek ve meslek örgütlerine verilmelidir.
Bizler, piyasalaştırılmış değil insan odaklı bir işçi sağlığı ve iş güvenliği yasasının takipçisi olacağız.
Düşük maliyet ve daha fazla kâr uğruna insanların ölmesine ve doğanın katledilmesine karşı durmaya devam edeceğiz.
Bunlar kaza değil, kader değil, iş cinayetidir.”
Eylemin sonunda kitle dağılırken, egemenlerin emrindeki polis her zamanki gibi gaz sıkmaya ve terör estirmeye başladı. Sermayenin polisi iş cinayetlerine karşı öfkeli olanları polis terörüyle susturmaya çalışıyor.
Eylem boyunca inşaat işçileri, Torunlar İnşaatın sahibinin, “bu kazalar sektörel vaka” açıklamasına da tepki gösterdiler. Bu arada Torunlar GYO’nun Ağustos ayında yaptığı açıklama, sermayenin nasıl da işçilerin canı ve kanı pahasına yükseldiğini gözler önüne seriyor. Açıklamaya göre, 2014 yılının ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine göre net kârını yüzde 965 oranında artırarak 271 milyon lira net kâr elde etti. Buradan da anlaşılacağı üzere iş kazaları ve iş cinayetleri patronların umurunda değil, onlar için önemli olan kârdır. Kazaları ve işçi katliamlarını durduracak olan ise işçilerin örgütlü mücadelesidir.
İnşaat-İş Sendikası iş cinayetini protesto etti
Saat 16.00’daki eylemin öncesinde bir başka eylem ise İnşaat İşçileri Sendikası tarafından gerçekleştirildi. Saat 14.00’da iş cinayetinin yaşandığı Torunlar İnşaat’ın önünde basın açıklaması düzenlendi. Eyleme “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyasını sürdüren derneğimiz UİD-DER de katıldı. Çeşitli demokratik kitle örgütlerinin de destek verdiği eylemde, kitle büyük bir öfkeyle dur durak bilmeyen iş cinayetlerini ve sermayenin azgın saldırılarını protesto etti.
Eyleme çevreden çok sayıda işçi ve emekçi de katıldı. Derneğimiz UİD-DER, “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” yazılı pankartla ve “İşçilerin Katili Sermaye Düzeni”, “İşçiler Ölüyor Sermaye Büyüyor”, “Katillerden Hesabı Emekçiler Soracak”, “İş Kazası Değil Bu Bir Cinayet”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması!” sloganlarıyla alana girdi. Rezidans inşaatının çevresinde çevik kuvvet polisinin yığınak yaptığı gözlenirken, inşaat işçilerinin dışarı çıkması da engellenmiş oldu.
Basın açıklamasını İnşaat-İş Sendikası Temsilcisi Ramazan Yılmaz yaptı. Şantiyelerde hiçbir iş güvenliği önlemi alınmadan işçilerin çalıştırıldığına değinen Yılmaz, “sadece baret ve eldiven takmak iş güvenliği önlemi olamaz” vurgusu yaptı. İş güvenliği uzmanı yetersizliğine de değinen Yılmaz, iş güvenliği uzmanının, ücretini, işverenden değil doğrudan bakanlığa bağlı bir kurumdan alması ve denetimlerin düzenli yapılması gerektiğini belirtti. En basit güvenlik önlemlerinin alınmayışı sonucu Ağustos ayında inşaatlarda çalışan 40 işçi kardeşimizin katledildiğini vurguladı. Yılmaz şöyle devam etti: “Çalışma Bakanlığı’nı buradan uyarıyoruz: İnşaatlarda hiçbir denetleme yapılmıyor. Şantiyelerde şu anda 12 bin denetmen açığı var. Bu denetçiler alınmadığı için her sene iki Soma yaşıyoruz. İşçiler bu kadar ölürken Torunlar şirketi kârını %900 artırmıştır. Bu şantiyede üç kuruşluk önlemler ise alınmamıştır. Dün, gün içinde o asansörün bir kaç defa arıza vermesine rağmen çalışılmaya devam edilmiştir. Asansörün düşme ihtimaline karşı alınan paraşüt ve düşme freni gibi önlemler alınmadığı, işçiler tarafından dile getirilmiştir. Burada açık açık iş cinayeti işlenmiştir. Sorumluların hesap vermesi gerekmektedir. Torunlar şantiyesinde iş güvenliği önlemleri tamamen alınana kadar çalışma derhal sonlandırılmalı ve burada çalışan işçi arkadaşlarımızın ücretleri ödenmeye devam etmelidir.” Yılmaz son olarak şöyle dedi: “Bu şantiyeye artık kan bulaşmıştır. Siz burada güvenlik önlemi almazsanız biz sizin patronluğunuza müdahale ederiz. İnşaat işçisi kardeşim! Çalışırken ölmek kaderin değildir. Bu kara düzen çalışmayı sonlandırmak senin elinde.”
Sloganlarla son bulan basın açıklamasının ardından öfkeli kalabalık, şantiye yakınında bekleyişini sürdürdü. Eylemler gün boyu devam etti.
Ankara’da basın açıklaması
Torun Center Rezidans’daki iş cinayetine karşı HDK ve HDP, 7 Eylülde Ankara’da bir basın açıklaması düzenledi. Saat 18.30’da Güvenpark’ta yapılan basın açıklamasına demokratik kitle örgütleri de destek verdi. Basın açıklamasını HDK-HDP Ankara İl Meclisi adına Sevim Fidan okudu. “İş güvenliği alanında hiçbir sorumluluğunu yerine getirmeyen, denetlemeyen, yaptırım uygulamayan siyasal iktidar, daha sıradan sorumluluklarının gereğini bile yerine getirmiyor” diyen Fidan, sözlerine şöyle devam etti: “İnsan hayatı o kadar ucuz ki bu anlayış nezdinde, yaşatmayı düşünme yerine, tıpkı dün gece olduğu gibi, tepki gösterenlere saldırmayı daha öncelikli sayıyor.” TTB’nin bu cinayeti öngördüğünü söyleyen Fidan, inşaatta çalışan işçilerin asansörün bozuk olduğunu bildiklerini ve rezidans yönetimini bu konuda uyardıklarını söyledi. “Katliamlara sessiz kalmayın. Ölüm ve zulüm iktidar düzenine boyun eğmeyin” diyen Fidan, herkesi birlikte mücadele etmeye çağırdı.
Düzgün Yemek İstiyoruz!
İnşaat İşçilerinin Öfkesi Otobana Taştı
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...