Buradasınız
Düzgün Yemek İstiyoruz!
Kıraç’tan bir işçi

Biz işçiler fabrikalarımızda hep aynı sorunları yaşıyoruz. Bunlardan en önemlisi de yemektir. Patronlar işçilerin boğazından kıstıkça kısıyorlar. Yemeklerin ücreti çok düşük, bizim fabrikaya gelen yemeğin ücreti de çok düşük. Her öğlen yemeğe çıktığımızda “bari bugün güzel yemek gelsin” diyerek yemekhaneye gidiyoruz. Yemeği görünce “tamam” diyoruz “bugün de yemek yemeden kalkacağız masadan.” Tarihi geçmiş küflü ekmekleri bizlere veriyorlar. Ne yemek yiyebiliyoruz ne de ekmek, her şeyi olduğu gibi çöpe atıyoruz. 10 saat boyunca aç karnına çalışmaya devam ediyoruz.
Geçenlerde arkadaşlarla oturup konuştuktuk: “Bu böyle olmuyor. Herkes şikâyetini tek tek söylüyor. Gelin toplanalım insan kaynaklarını çağırıp derdimizi anlatalım” dedik. Öğlen diğer bölümlerdeki arkadaşları da çağırdık. İnsan kaynakları yanımıza geldi. Yemeklerden ve ekmeklerden şikâyetçi olduğumuzu söyledik. “Biz yemekleri yiyemiyoruz. Ekmek bayat ve küflü geliyor, midelerimizde arıza oluştu, sizden çok bir şey istemiyoruz öğlen insan gibi yemek yemek istiyoruz. Akşama kadar aç çalışıyoruz, bizim işimiz ağır, yemek de yiyemediğimizde çalışmaya halimiz kalmıyor” dedik. Başka bir arkadaşımız da “eğer bu meseleyi çözmeseniz biz topluca patrona çıkıp söyleyeceğiz” dedi. Herkes konuşup bir şeyler söyleyince insan kaynakları sorumlusu kızardı bozardı. “Tamam, arkadaşlar bu yemek işini halledeceğim” dedi. Ertesi gün oldu ekmekler gene bayat geldi. Yemekler gene yenmeyecek durumda. Bu duruma kızan bir arkadaşımız patrona yemekleri ve ekmekleri söylemiş. İşçilerin toplu tepkisinden çekinen ve bu tepkiyi yatıştırmak isteyen patron hemen insan kaynakları sorumlusunu yanına çağırıp “bu yemek ve ekmek sorununu derhal çözüyorsun” demiş.
O gün ekmekler tazecik geldi ve yemeklerin de değişeceği üzerine patron tarafından söz verildi. İşçi arkadaşlar “oh be adam gibi ekmek yedik, sıra yemeklerde” dediler. İşçiler olarak gördük ki demek ki biz toplu halde tepkimizi gösterince sorunlarımızı çözüyoruz. Kendimize güvenimiz geliyor.
Mecidiyeköy’de Toplu İşçi Katliamı
İşçi Katliamı Protesto Edildi
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...