Buradasınız
Zalimler Vuruyor, Ezilenler Direniyor!

“Nefes alamıyorum…” 43 yaşındaki 6 çocuk babası yoksul siyah bir emekçi olan Eric Garner’ın, son sözleriydi bunlar. Çakallar gibi “avlarının” üzerine üşüşmüş ırkçı beyaz Amerikan polisi, Eric Garner’ı sokak ortasında güpegündüz boğazlayarak katletti. Cinayeti apaçık gösteren kamera görüntüleri, ırkçı ABD yargısı tarafından delil olarak kabul edilmedi. Katil polislerin yargılanmadan suçsuz ilan edilmesi, siyahlar başta olmak üzere, ırkçılığı reddeden vicdan sahibi beyaz emekçileri ayağa kaldırdı.
Garner’ın katillerine verilen takipsizlik kararı çıktığında, Ferguson’da siyah bir genç olan Michael Brown’ın 9 Ağustosta polis tarafından vurularak öldürülmesine karşı başlayan kitle isyanı devam ediyordu. Michael Brown’ın katilleri hakkında da yargılanmasına gerek olmadığı kararı açıklanmıştı. Bu kararın açıklanmasından önceki hafta, ABD’nin değişik yerlerinde polis biri 12 yaşında iki siyahı daha öldürmüştü. Siyah ve beyaz işçi-emekçiler haksızlığa ve adaletsizliğe isyan ettiler ve alanlarda birleştiler. Haksızlığa isyan, ezilen kitleleri yoksulluğu, eşitsizliği ve ırkçılığı sorgulamaya yöneltti. “Adalet Yoksa Barış da Yok”, “Nefes Alamıyorum” diyen emekçiler, “rüyalar ülkesi” olarak propaganda edilen ABD kapitalizminin yüzündeki demokrasi maskesini indirdiler. “Adalet Ancak Devrimle Sağlanır” pankartları taşıyan işçi-emekçiler, kapitalist ABD yargısına güvenmediklerini ifade ediyorlar. ABD’de emekçiler sefalet koşullarında yaşarken, mülk sahibi sınıflar lüks bir yaşam sürüyorlar. İşte başlayan gösterilerin bir isyana dönüşmesinin nedeni budur.
Aslında dünyanın birçok bölgesinden emekçilerin isyan haberleri geliyor. Meksika’da 43 öğrencinin devlet yöneticileri ve mafyanın kirli işbirliği ile katledilip cesetlerin yok edilmesi, emekçilerde infiale yol açtı. Öğrencilerin bulunması, katillerin ve emri veren yöneticilerin yargılanması için başlayan gösteriler, ülke çapında tüm gençliğin katıldığı kitlesel protestolarla ve işçi sınıfının grevleriyle güçlendi. Artık, Meksika’nın baskıcı, sömürücü düzeni, uyuşturucu mafyasıyla kirli ilişkiler içindeki rejimi sorgulanıyor. Yoksulların isyanı, tüm işçi-emekçilerin bu kokuşmuş düzenden kurtulma umutlarını yeşertiyor.
Avrupa’nın pek çok ülkesinde sermayenin kemer sıkma saldırıları karşısında işçiler, kitlesel protestolar ve grevlerle ayağa kalkıyorlar. Belçika’da ülke çapına yayılan genel grevler hayatı durduruyor. Sömürü düzeninin polisi işçilere saldırıyor, ama işçiler geri adım atmayıp direniyorlar, baskıya boyun eğmiyorlar. Fransa’da petrol rafinerisi ve tren yolu işçileri, Almanya’da Lufthansa havayolu işçileri ve büro emekçileri, İngiltere’de itfaiye çalışanları patronların saldırılarına grevlerle karşılık veriyorlar. İtalya işçi sınıfı hükümetin gerici reformlarına karşı mücadeleyi yükseltiyor. Avrupa kapitalizminin, işçileri hakları için mücadele etmekten alıkoymak üzere ileri sürdüğü “sosyal refah” yalanı çökmüş bulunuyor.
Dünyanın dört bir yanında patlak veren tüm bu mücadeleler, işçi-emekçi kitlelerin sömürü, eşitsizlik ve adaletsizliğe karşı biriken öfkesini dışa vuruyor. İşçiler, birlik olamadıkları zaman uzun yıllar boyunca baskı ve sömürü koşullarına sessiz kalabiliyorlar. Ancak gün geliyor; emekçilerin birikmiş öfkesi protestolarla, grevlerle, ayaklanmalarla patlamalı biçimde açığa çıkıyor. 2010’da, 26 yaşındaki Tunuslu yoksul bir seyyar satıcı olan Muhammed Buazizi, tezgâhına el konulması üzerine kendisini yakarak intihar etmişti. Bir diktatörlük rejimi altında işsizlik ve yoksullukla kıvranan Tunuslu emekçilerin biriken öfkesi Buazizi’nin yaktığı ateşle büyük bir yangına dönüşmüş; Tunus’ta başlayan ayaklanma tüm Arap dünyasındaki diktatörlükleri sallamıştı.
Umutsuzluğa yer yok! Yıllar boyu tüm haksızlıklara boyun eğen ezilen ve sömürülen kitleler, günü geldiğinde “artık yeter” diyerek baskıcı rejimlere ve çürüyen kapitalist sömürü düzenine karşı şanlı isyanlarla ayağa kalkabiliyorlar. Tarihin nice örnekte gösterdiği gibi, ancak ayağa kalkan emekçilerin önceden bir hazırlığı varsa, yani net hedeflere sahip bir örgütlülükleri varsa, zalim egemenler emekçilerin haklı isyanı karşısında duramazlar. Çatlamış toprak suya ne kadar muhtaçsa, işçi sınıfı da örgütlenmeye o denli muhtaçtır. Dünyanın dört bir yanında filizlenen mücadeleler, işçi sınıfının örgütlü mücadelesiyle kök salacak, sömürüsüz dünyanın yolunu açacaktır.
Bir Kahvaltı Hikâyesi
Esenyalı’da Haykırdık: Taşerona Hayır!
- Madrid Ayakta: “Sağlık Haktır, Satılamaz!”
- Hollanda’da 100 Bin Kişi Filistin Halkı İçin Yürüdü
- Nakba’nın 77. Yılında İngiltere’de Yüzbinler Meydanlara Çıktı
- Peru ve Almanya’da Grev, İspanya’da Protesto
- Arjantin’de İşçiler Üçüncü Kez Genel Grevde!
- Yunanistan’da Kemer Sıkma Politikalarına Karşı Genel Grev
- ABD, İspanya ve İtalya’da Emekçiler Meydanlarda
- İşçilerin Kemer Sıkma Politikalarına ve Anti-Demokratik Uygulamalara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Sırbistan’da Hükümet Düştü!
- Sırbistan’da Tarihi Protesto Gösterisi
- İngiltere’de On Binler Yeniden Meydanlarda!
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Almanya’da Havayolu İşçileri Uyarı Grevi Yaptı
- Dünya Meydanlarında Emekçi Kadınlar: Şiddete, Baskıya, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Son!
- Gürcistan’da Maden İşçileri Ayakta!
- Kadınıyla Genciyle İşçi Sınıfı Mücadeleyi ve Umudu Büyütüyor!
- Finlandiya’da Birçok Sektörden İşçiler Grevde
- İngiltere’de Yükselen Ses: “Gazze’den Elinizi Çekin!”
- Almanya’da Yükseltilen Irkçılığa Karşı Kitlesel Eylemler
- Örgütlü İşçiler Unutmuyor, Hesap Soruyor! Sömürüye ve Haksızlıklara Karşı Mücadeleyi Büyütüyor!
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/