Emekçi Kadınlar Barış İstiyor

AKP haksız savaşı tırmandırırken, gözü yaşlı ana babaların feryadı yüreklerimizi dağlıyor. Dört bir yandan işçi-emekçi çocuklarının ölüm haberleri geliyor. Yoksul ailelerin bin bir zorlukla büyüttüğü evlatları, iktidar hırsıyla yanıp tutuşan Erdoğan ve AKP’nin kirli politikaları yüzünden sevdiklerinden, analarından, babalarından, yeni doğmuş çocuklarından, eşlerinden kopartılıyor.

Fabrikalarda iliğimize kadar sömürülen biz işçiler, kuralsız ve güvencesiz çalışma koşullarına, düşük ve uzun iş saatlerine mahkûm ediliyoruz. Patronların kâr hırsı yüzünden üç kuruş ekmek parası kazanmak için gittiğimiz fabrikalarda, madenlerde canımızdan oluyoruz. Ancak bu da yetmiyor birde bin bir çileyle büyüttüğümüz evlatlarımız, Erdoğan’ın başkanlık sevdası için “feda ediliyorlar”. İşçiler ne yana giderse gitsin paylarına hep ölüm, hep gözyaşı düşüyor. Bu kirli savaşta hep yoksulların, işçilerin çocuklarının ölmesi gözü yaşlı ana babalar tarafından öfkeyle karşılanıyor. Acılı aileler Erdoğan’a ve çözümsüzlüğü dayatan AKP hükümetine lanetler yağdırıyorlar.

Elbette bu durum işyerlerinde, fabrikalarda, mahallelerde, sokaklarda hemen her işçinin konuştuğu, tartıştığı bir konu... Ben metal sektöründe çalışan bir kadın işçiyim. Fırsat buldukça çay ve yemek molalarında arkadaşlarımızla bu konuyu konuşuyoruz. İki çocuk annesi olan arkadaşımla yaptığımız sohbetin ardından arkadaşım durumu şöyle özetledi: “Tüm bu yaşananların seçimden hemen sonra olması tesadüf olamaz. Ben geçen seçimde AKP’ye oy vermiştim ama Erdoğan’ın her şeye dediğim dedik tavırlarından dolayı bu seçimde AKP’yi desteklemedim. Seçimden sonra dersini alacağını düşündüm, ama öyle utanmazlar ki şimdi de resmen savaş çıkardılar. Benim içim yanıyor, ölüm haberi görünce kendi evladımı düşünüyorum, kalbim duracak gibi oluyor. Eğer benim oğlum askerlik çağında olsaydı göndermezdim. Neden hiç zengin çocuğu, bakan çocuğu ölmüyor? Neden hep gariban çocuğu ölüyor”.

Bizler işçi sınıfının kadınları olarak savaş değil, barış istiyoruz. Bu kanlı, kirli savaşı ancak işçi ve emekçilerin yükselteceği barış çığlığı durdurabilir.