Buradasınız
Barış Karanfilleri Anılıyor
10 Ekim 2015 tarihinde on binlerce işçi ve emekçi Barış Mitingi için Ankara Tren Garı önünde toplandığı sırada, IŞİD iki canlı bomba saldırısı gerçekleştirdi. Bu saldırılarda tam 102 insanımızı kaybettik, yüzlerce insanımız da yaralandı. Son günlerde açığa çıktığı üzere, polis gerekli önlemleri almamış ve IŞİD canileri ellerini kollarını sallayarak, işçilerin birliğini ve halkların kardeşliğini isteyen emekçileri hedef almıştı.
Katliamın ikinci yıl dönümünde, DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve 10 Ekim Derneği’nin çağrısıyla başta Ankara olmak üzere Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri düzenleniyor. Ancak polis Ankara’da katliamın gerçekleştirildiği yerde anma yapmak isteyen acılı ailelere, sendika, emekten yana parti ve demokratik kitle örgütlerine saldırdı. Ankara Tren Garına giden yolları kapatan polis, emekçilerin yolunu keserek gara gitmelerine engel oldu ve biber gazıyla müdahale etti.
10 Ekim katliamı mağduru aileler, polis saldırısından sonra Sıhhiye Meydanından ayrılarak İnşaat Mühendisleri Odası’na (İMO) geçtiler. Ancak aileleri takip eden polis, İMO önünde de saldırıya geçti. Tazyikli su, plastik mermi, ve biber gazıyla emekçilere saldıran polis, bina içine sığınan aileleri gaza boğdu. 10 Ekim Barış ve Demokrasi Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun, polis saldırısına tepki gösterdi ve “Biz iki yıldır acımıza saygı göstermeyen hükümet, valilik ve emniyetle karşı karşıyayız. Her ay anma yaparken bir şey olmuyordu da şimdi ne oldu?” diye sordu. Coşgun şöyle konuştu: “Salona da gaz sıkıldı. Nefes alamadık, daha büyük bir müdahale olmasın diye dağıldık. Bin polisle 100 kişinin üzerine biber gazı sıkmakla olmuyor. Biz unutmayacağız ve sineye çekmeyeceğiz.”
Anma alanında bulunan CHP milletvekilleri polisin anmaya izin vermek istememesine tepki gösterdi. Levent Gök şöyle konuştu: “Dün yaptığımız görüşmelere rağmen sabah saatlerinde anmaya gelenlere müdahale oldu ve aileler dağıtıldı. Çok önemli bir katliamın üzerine anmanın yapılması engellendi. Gar katliamında yaşadığım üzüntü neyse şu an onu yaşıyorum. Emniyet gerekli tedbiri almıştı. 5 dakika dahi sürmeyecek anmaya izin vermeyen zihniyeti kınıyoruz. Biz de anma gerçekleştirmeyeceğiz. Türkiye’de bir katliamın anması yapılamıyor. Burada biz nasıl demokrasiyi inşa edeceğiz?” Veli Ağbaba ise “Anmaya izin vermeyenler katliama izin verdiler. Ailelere şiddetle saldırdılar, yaralılara izin vermediler. Burayı bombalayanlarla aynı kafa izin vermedi. Bunlar katliamın koruyucuları” dedi.
Sendikalardan ve ailelerden ortak açıklama: Unutturmadık, unutturmayacağız!
9 Ekimde, 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nde bir araya gelen DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve 10 Ekim Derneği ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada şöyle dendi:
“10 Ekim 2015’te Ankara Garı önünde gerçekleşen katliamın ikinci yıldönümü öncesinde Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’nin çağrıcısı emek-meslek örgütleri ve 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği olarak buradayız. Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamında kaybettiğimiz bütün arkadaşlarımızı saygı ve özlemle anıyoruz.
Bundan tam iki yıl önce, barış ve demokrasiden yana emek ve meslek örgütleri olarak ülkemizin içinden geçtiği şiddet ve çatışma ortamının sona erdirilmesi için ‘Savaşa inat, barış hemen şimdi’ şiarıyla Sıhhiye Meydanı’nda buluşma çağrısı yapmıştık. Mitinge katılmak için Türkiye’nin dört bir yanından gelen on binlerce kişi Ankara Garı önünde yürüyüşe hazırlanırken, birbiri ardına patlayan iki ayrı canlı bombanın hedefi oldular.
Yüreği insan sevgisiyle ve barış özlemiyle dolu 102 arkadaşımız patlamalarda hayatını yitirdi. 500’e yakın arkadaşımız ise çeşitli biçimlerde yaralandı. Yaralılar arasında çok sayıda arkadaşımız farklı organ kayıplarına uğrayarak hayatlarını devam ettiriyor. Yaşanan bu büyük katliamın acısı yüreklerimizi yakmaya devam ediyor. Arkadaşlarımıza olan hasretimiz, her geçen gün daha da büyüyor. Bilinmesini isteriz ki, acımız ve hasretimiz kadar öfkemiz de taze ve diri duruyor.
Acımızı ve öfkemizi büyüten en büyük nedenlerden birisi, katliam öncesinden bugüne kadar siyasi iktidarın ve idarecilerin takındıkları tutumdur.
Dinleme kayıtlarına yansıyan saldırı planlarına, mitinglere yönelik canlı bomba eylemi istihbaratı yazışmalarına rağmen, kimlikleri bilinen IŞİD militanlarının Ankara’nın göbeğinde gerçekleştirdiği katliamı adeta seyreden istihbarat birimlerine öfkemiz devam ediyor.
Patlamaların hemen ardından yaralılara gaz bombalarıyla saldıran, ağır yaralı arkadaşlarımızı nefes alamaz hale getiren, alanda bulunan hekim arkadaşlarımızın yaralılara ilk yardımını geciktiren, patlama gecesi olay yerini TOMA’larla yıkayarak delilleri karartan emniyet yetkilerine öfkemiz devam ediyor.
Katliamı gerçekleştirenler gün gibi ortadayken, olayın sorumlularını ilan edip süreci hızlandırmak yerine ‘kokteyl örgüt’ açıklamalarıyla ortamı bulandıran Cumhurbaşkanına, ‘saldırı sonrası oylarımız yükseliyor’ diyerek siyasal çıkar peşinde koşan dönemin Başbakanına öfkemiz devam ediyor.
Müfettiş raporlarına ve Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin lehimizdeki kararına rağmen, olayda ihmali bulunan kamu görevlilerinin yargılanması talebimizi görmezden gelen mahkeme heyetine öfkemiz devam ediyor
Yitirdiğimiz arkadaşlarımızı anmamıza, katliamı kınamamıza her defasında engel olmaya çalışan, her Ekim ayı başında “gösteri yasağı” ilan eden Ankara Valiliği’ne öfkemiz devam ediyor.
Katliamın tüm sorumluları yargılanana ve hak ettikleri cezayı alana kadar öfkemizi diri tutacağız. Katliamın unutturulmak istenmesine izin vermeyeceğiz. Arkadaşlarımızın hesabını mutlaka soracağız.
Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi yitirdiğimiz arkadaşlarımızın en büyük emanetidir. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu doğrultuda kararlı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”
Yerlerimiz
Yer Otobüs, Konu Eğitim!
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...