Buradasınız
Yer Otobüs, Konu Eğitim!
Sancaktepe’den bir anne

Temizlik işçisi olarak çalışan bir anneyim. Haftada iki üç gün ev temizliğine gidiyorum. İşe otobüsle gidip geliyorum. Otobüsteki diğer yolcular da çoğunlukla işçi olduğu için kimi zaman işyerlerinde yaşadıkları haksızlıkları, hükümete tepkilerini anlattıkları konuşmalarına tanık oluyordum. Geçen gün yine işten dönerken böyle bir konuşmaya tanık oldum.
Arkamdaki koltukta iki kişi oturuyordu. Sohbet etmeye başladılar. Konuşmalarının başlangıcını hatırlamıyorum ama birbirlerine kendileri tanıtıyorlardı. İkisi de Rizeli olduklarını söyledi ve “hemşeriyiz” diyerek konuşmaya başladılar. Birisi bir lisede görev yapan din öğretmeni olduğunu, diğeri de özel bir kolejde temizlik işçisi olduğunu söyledi.
Okulda çalışan diğerinin öğretmen olduğunu duyunca başladı gururla anlatmaya. “Benim çocuğum Haydarpaşa Lisesi’ndeydi, yol uzak diye evin yakınındaki İmam Hatip okuluna verdik, çocuk da memnun” dedi. Öğretmen “Yapma hemşerim. Bak ben hocayım ama imam hatip liselerine karşıyım. Çünkü ilerde bu okullar kapanır ama meslek asla ölmez. Çocuklarımız önce meslek sahibi olsunlar. Dine karşı değilim. Fakat din okumasın, bilsin ama bunu bir iş olarak yapmasın” dedi. İşçi olan şaşkın şaşkın dinledi.
İşçi tekrar gururla anlatmaya başladı. “Bizim okulda büyük iş adamlarının ve birçok siyasetçinin çocukları, torunları 70 bin lira bedelle okuyor” dedi. Öğretmen kızarak “bak gördün mü imam hatipleri açan siyasetçiler kendi çocuklarını niye vermiyorlar oralara. Kendi çocuklarını en iyi okullarda okutuyorlar. Hiç İmam Hatip’e çocuğunu gönderen siyasetçi, bakan gördünüz mü? Aklınızı başınıza toplayın” dedi.
İşçi olan, hocanın bu dediklerine şaşırmıştı. Bir din hocasından böyle bir tepki geleceğini beklememişti. Yorgun, bitkin ve hâlâ anlamamış bir şekilde hocayı dinliyordu. Ama ben çok iyi anladım ki bizim çocuklarımız sınavdan sınava, TEOG’dur, YGS’dir, LGS’dir derken perişan oluyorlar. Yine de imam hatip liselerine mecbur kalıyorlar. Eğitim hükümetin isteklerine göre düzenleniyor. Anladım ki hoca bile isyan edip bunları söylüyorsa, çocukları bu eğitim sisteminin içinde mahvolan aileler tepkilerini daha güçlü ortaya koymalıdırlar. Zorunlu din eğitimine hayır!
Barış Karanfilleri Anılıyor
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...