Buradasınız
Burada Başka Bir Hava Var
Sancaktepe’den bir metal işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Son zamanlarda sosyal medyadan arkadaşlarımın izlettirdiği ve neredeyse herkesin gündemine giren iki video var. Bu videolarda kimi şeyler dikkatimi çekti. Üzerine düşündükçe aslında nelerden mahrum kaldığımız ve farkında olmadan azıcık bile olsa bu duyguları yakaladığımızda nasıl herkesin hoşuna gittiğini anladım. İlk video bir kadının “yılan, korktun mu” diyerek başlayıp kime ve ne sebeple söylediği bilinmeyen benzeri şeyleri söylediği bir video. İkincisi ise bir arkadaşına şelaleyi gösterip (ne kadar şelale olduğu bir tarafa bırakılacak olursa) “mükemmel anlatmaya gerek yok” diyen bir adam. Bu iki video izlenme rekorları kırdı, herkesin dilinde dolaştı ve taklitçileri aynısını yapmaya çalıştı, çalışıyor. Birisi çıkıp “yılan, korktun mu?” diye soran bir video yayınlıyor ve nedense yüz binlerce insan bunu izliyor.
Sinema, televizyon, diziler, filmler, yarışma ve tartışma programları, sosyal medya ve hayatımızın işten arta kalan neredeyse her anını dolduran bir dünya medya aracı. Bunların tümü işçi arkadaşlarımızın hayatının bir parçası haline gelmiş durumda. Kapı komşusunun ya da iş arkadaşının sıkıntılarını bilmiyor ama bilmem ne dizisindeki bilmem kimin sorunu için oturup ağlıyor. Gariban anam bile bir Hint dizisindeki karakteri bana benzetip “yavrum, yavrum” diye sevebiliyor ve bunu konu komşuya söylemekten çekinmiyor. Örnekleri daha da çoğaltabilirim. Hatta siz de çoğaltabilirsiniz ama esas mesele insanların birbirlerine duygularını bir artist gibi oynuyor olmaları! Ya da anne babası onun ihtiyaçlarını karşıladığı sürece onları çok seven ama istediği bir şey yapılmadığında demediğini bırakmayan bir çocuk. Ya da onun için öleceğini söyleyip iki gün sonra kavga, dövüş, hakaretlerle ayrılan sevgililer. Herhalde bu örnekleri de arttırmak mümkün.
Dostlar kapitalizmin işçi sınıfına dayattığı kültür ve insan ilişkileri sınıf kardeşlerimizi en güzel insani duygulardan mahrum hale getiriyor. Mesela kapımızı açtığımızda sıcak bir selam aldığımız komşularımız ya da işyerinde yanımızdan geçerken dostça “kolay gelsin” diyen arkadaşlarımız veya derdimizi, sıkıntımızı, sevincimizi anlatabileceğimiz kardeşten öte insanlar her geçen gün azalıyor. Oysa sınıfımızın ne kadar büyük bir tarihi, dayanışma gibi değerleri ve buna bağlı bir kültürü var. İnsani ilişkiler anlamında bugün bize dayatılanla karşılaştırılamayacak kadar değerli örneklere sahibiz.
Ben sınıf bilinçli bir işçi haline geldikten sonra kapitalizmin bana aşıladığı kötü duygulardan kurtulmaya başladım. Bencilliğin yerine paylaşımcılık, kâr ve çıkar ilişkisi yerine gerçek dostluk ve kardeşlik, yarışmacılık yerine dayanışma, kendi çıkarını düşünme yerine tüm toplumun çıkarını düşünme ve daha birçok huy, alışkanlık ve davranış. Biz işçiler kapitalizmin etkisinden kurtulduğumuz sürece ailemizle, eşimizle, arkadaşlarımızla daha güzel bir dünyada insan gibi yaşayabiliriz. Biz derneğimizde bu duyguları büyütüyoruz onun için yeni gelen arkadaşlarımız “burada başka bir hava var” diyerek farkı anlatmaya çalışıyorlar. Amacımız bütün dünyayı böyle güzelleştirmek. Ama bunun için bizi “aynı gemideyiz, biz bir aileyiz” diyerek kandırmaya çalışan ve bizim emeğimiz üzerinden zenginleşen, bu zenginliğini korumak için bizi her geçen gün daha da yozlaştıran patronlar sınıfını ve onun sistemi kapitalizmi ortadan kaldırmalıyız. Yerine herkesin bu zenginlikten bolca pay aldığı, çok daha az çalışıp yaşamaya çok daha fazla zaman bulduğu, dünyamızın tüm güzelliklerinden faydalandığı yeni bir dünya kuracağız, yeni yepyeni bir dünya!
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...