Buradasınız
Unutturulmaya Çalışılan Şey: Sınıf Dayanışması
Gebze’den bir petrokimya işçisi

Kardeşinin salını karşıya geçirmeye yardım et, göreceksin ki sen de karşıdasın. (Hint atasözü)
Biz işçi sınıfıyız. İş gücümüzü patronlara satarak yaşıyoruz. Tıpkı bizden evvelki işçi kuşakları gibi haklarımız için patronlar sınıfına karşı birlikte mücadele etmek zorundayız. İşçilerin bu ortak mücadelesi aynı zamanda dayanışmayı da büyütür. Sınıf dayanışması işçiler için olmazsa olmazdır.
Emeğimizi rahatça sömürmek, kazanımlarımızı birer birer yok etmek, kapitalist sömürüyü baki kılmak için; patronlar sınıf dayanışmasını hafızamızdan çıkarmaya çalışıyor. Birçok kazanımlar elde etmiş bir sınıfın evlatları olduğumuz gerçeğini unutturmak uğruna türlü numaralar çeviriyor. Biz işçilerin arasındaki din, mezhep, etnik köken gibi ayrımları körükleyip düşmanlık yaratarak, kolektif çıkarlarımızın olmadığı yalanına inandırarak, bireysel kurtuluş çareleriyle debelenip durmamızı istiyorlar. İşçi sınıfını kendi değerlerine yabancılaştırıyorlar. Bizi reflekssiz bırakmak için çabalıyorlar. Hafızalarımızdan kazımaya çalıştıkları birlik, paylaşım ve dayanışma bizim değerlerimizdir.
Dayanışma bizim ortak çıkarlarımız için duygu ve düşünce olarak birbirimize görünmez bağlarla bağlanmamızdır. Zora düştüğümüzde, canımız yandığında birbirimizin imdadına koşmamız, tek vücut olmamızdır. Ortak değerlerimiz için birleşebilmemiz ve birlikte hareket edebilmemizdir. İşçi babalarımız, onların babaları ve daha evvelki dönemlerin işçi kuşakları birçok hak mücadelesini ve bunların sonucu olan sayısız kazanılmış hakkı dayanışma kültürünün büyük katkılarıyla kazanmışlardır. Bugün bir işçi grev ya da direnişteki işçileri gördüğünde “benimle ne alakası var?” diyebiliyor. Fakat olması gereken bunun tam tersidir. Geçmişte bir işyeri kapısına “Bu Fabrikada Grev Var” pankartı asıldığında, aynı bölgede yer alan diğer fabrikalarda çalışan işçiler, grev olan fabrikanın çevresinde toplanarak işçilere destek verirlerdi. Dayanışma için gelen işçiler, “direnin yanınızdayız”, “yaşasın işçi sınıfının devrimci gücü” dövizleri taşırlardı. Direnişteki işçilerin; kendi ailelerinin ve bölgelerindeki diğer sınıf kardeşlerinin yürütülen mücadeleye ortak olmaları başarının temelini oluşturuyordu. Yayılan ve sınıfın genelinin desteğini kazanan mücadeleler patronların direncini kırıyor ve sonunda istenilen zafer elde edilmiş oluyordu.
İşçi kardeşler; bugün patronlar sınıfı kazanılmış haklarımıza birer birer saldırıyor, örgütlülüğümüzü zayıflatıyor. Bizleri uzun iş saatlerine, düşük ücretlere, sendikasızlığa ve güvencesizliğe mahkûm ediyor. Bu olumsuz havayı tersine çevirmek için kendi sınıf tarihimizden dersler çıkarıp, kendi kültürümüze sahip çıkmamız gerekiyor.
Tüm baskı ve zorluklara rağmen çeşitli işyerlerinde mücadeleler, grevler, direnişler yürüyor. Bize düşen sınıf kardeşlerimizin yanında olmak, mücadelelerini sahiplenmek, sınıf dayanışmasını yükseltmektir. Böyle olmayınca başlayan tüm mücadeleler çoğunlukla kendi enerjisini tüketip sönümleniyor. Grev ve direnişlerin güçlenmesi için mücadelenin tek bir fabrikaya veya bölgeye hapsolmaktan kurtarılması gerekiyor. Tek tek fabrika önlerine hapsolan grev ve direnişlerin patronlar üzerinde güçlü bir etki yapması ve kazanılması çok zordur. Bunun için başta grev ve direnişin yaşandığı sanayi bölgesi olmak üzere, mücadelenin işçilerin genelinin gündeminde olması ve bu yönde sürekli bir çaba gösterilmesi gereklidir.
Sendikalı-sendikasız tüm işçilerin bir hak mücadelesini duyar duymaz harekete geçmesi ve sınıf dayanışmasını büyütmesi grev ve direnişleri yalıtık olmaktan kurtaracaktır. Kazanılan her bir mücadelede hepimizin katkısı olacağı gibi, başarıya ulaşmış her grev ve direnişin tüm işçi sınıfına muhakkak ki olumlu yansıması olacaktır.
Umutla ve dirençle kalın…
Yaşasın sınıf dayanışması…
Burada Başka Bir Hava Var
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...