Buradasınız
Emekçi Kadınlar Boyun Eğmiyor, Artık “Tamam” Diyor!
Gebze’den bir grup kadın işçi
Bizler emekçi kadınlarız, yaşamın yarısıyız. Bizler durmaksızın üreten, tüm zenginliği var eden işçi sınıfımızın parçasıyız. Bizleri hor görenlerin, ezenlerin, pasifleştirenlerin dayattığı yaşama boyun eğmeyenleriz. Evle iş arasına sıkışmış bir yaşamı kabul etmeyenleriz. Şiddete, tacize, çifte ezilmişliğe dur diyenleriz. Grev çadırındaki grev gözcüsü, grev halayındaki halay başı, mücadelede en önde yürüyenleriz. Yaşadığımız tüm sorunlarda olduğu gibi 24 Haziran seçimlerine de işçi sınıfının penceresinden bakıyoruz. Emekçi kadınları yok sayan, sindirmek isteyen, düşük ücretlere, uzun çalışma saatlerine mahkûm eden, tacize, tecavüze göz yuman, çocuklarımızın geleceğini çalan bu düzene boyun eğmiyoruz. Yeter artık “Tamam” diyoruz.
Direnişçi kadın işçi: Benim annem ve babam grev, eylem nedir bilmez, sigortanın bile ne olduğunu fabrika işçisi olduğumda benden öğrendiler. Şimdi sendikalı olduğumuz için işten atıldık. Daha önceden bu hükümete ben de oy verdim. Biz de şimdi eylemdeyiz ve yakın zaman içinde Soda-Kromsan fabrikasındaki grevi yasakladılar. Şimdi oradaki işçiler ne yapacaklar? Haklarını nasıl alacaklar? Bizleri patronun karşısında bu kadar savunmasız, eli kolu bağlı bir duruma getiren bir hükümete tekrar oy vermem. Artık “Tamam.”
Direnişçi kadın işçi: Sendikalı olduğumuz için ekmeğimizden edildik. Yasalar, sendikalı olmak senin hakkın, bundan dolayı patron seni işte atamaz, diyor. Ama atıyorlar. Hükümet bu haksızlığa karşı neden bir şey yapmıyor? Yasaları çiğneyen patronlara karşı neden sesi çıkmıyor? Mübarek Ramazan ayında hepimizi kapının önüne koydular. Neden bütün bunlara göz yumuluyor? Artık gerçek yüzlerini gördük, ne tarafta olduklarını biliyoruz. Bu yüzden ben artık “Tamam” diyorum.
Direnişçi bir kadın: 11 yıl çalıştığım fabrikada, arkadaşlarımı desteklediğim için işten atıldım. Eskiden kendi halimde, sessiz sedasız bir kadındım. Artık isyan ediyorum. Biz hırsız değiliz, namussuz değiliz. Ne yaptık? Sendikaya üye olduk. Hiç acımadan kapının önüne koydular. Ben patrondan çok hükümete kızıyorum. Niye mi? Atılan işçilerin hesabını patrondan sormuyorlar, atamazsın demiyorlar. Yazıklar olsun! “Millete hizmet için geldik başa” dediler. Hani bu mu hizmet? Dinden imandan bahsediyorlar. Yok, ben inanmıyorum. İşçiyi değil patronu koruyorlar. Hangi yüzle oy istiyorlar? Ben bu adamlara asla oy vermem. Siz de vermeyin. Burada bizi işsiz, beş parasız bırakan patron, onlardan güç almasa yapabilir mi bunu bize?
Direnişçi bir kadın: Seçimler yaklaşınca iktidardakiler bizden oy istiyorlar. İşleri düşünce akıllarına geliyoruz. Biz 25/2’den atılmışız. Direniyoruz. Onların tek derdi oy. Ama onlara oy moy yok!
Direnişçi bir kadın: İşten atıldık, direnişe başladık. Devletin müfettişini fabrikaya almıyorlar. Kime bu kadar güveniyor patron? Biz sendikalaştıktan sonra, bizi 25/2’den atarken kime güveniyorsa ona güveniyor yine. Ben şaşırıyorum, iktidar buna nasıl izin veriyor? Milleti nasıl bu kadar karşısına alabiliyor? Ben onlardan destek beklerdim. Gelip yanımızda olurlar, patrondan hesap sorarlar diye. Yazık çok yazık. Bunca zaman kör gibi görmedim gerçek yüzlerini. Şimdi gelsinler oy istemeye de, ben içimdekileri dökeyim. Sonra da sizin yeriniz bizim yanımız değil deyip kovayım onları görsünler!
İSG uzmanı kadın işçi: İSG yasasını zorunlu tuttular, yasalar çıkardılar. İşçilerin güvenliği için denildi ama gerçekte patronların güvenliği alınıyor. Bir sürü işsiz üniversite mezunu da sınavlara girerek İSG oldu. Şimdi de KOBİ’lerden İSG yasasının önemli maddelerini kaldırıyorlar. Ne olacak bu mesleği seçen onca işçinin durumu? İstihdamı arttıracağız, işsizliği çözeceğiz dediler ama söyledikleri her şey lafta kaldı. Yalnızca göz boyamadan ibaret. Daha çok şey var da bu bile yeter “Tamam” demek için.
Metal işçisi bir kadın: İki tane oğlum var, okuyorlar, eşim de işsiz. Aylardır iş arıyor, taşerondan başka yer yok. Taşeronda da iki gün iş var, üç gün yok. Ha işsiz olmuşsun ha taşeron işçisi, aynı şey. Ekonomi büyüdü diyorlar, büyüyen ekonominin bizim ocağa hiç faydası yok. Asgari ücretle dört boğaz doymuyor, doymuyor. Artık “Tamam”.
Metal işçisi bir kadın: Benim bir kızım var, onu nasıl bir gelecek bekliyor bilmiyorum. Onun için korkuyorum. Eğitimi alt üst ettiler, çocuklarımız ne öğreniyor bilmiyoruz. Okuyup mezun olsa iş bulabilecek mi hiç sanmıyorum. İşsizlik aldı başını gitti. Artık her geçen gün daha da kötüye gittiğimizi düşünüyorum. Artık hep birlikte “Tamam” dememiz lazım.
Taşeron işçisi bir kadın: Sağlığı ücretsiz yaptık dediler, anlata anlata bitiremediler. Ama hastanelerde neler yaşadığımızdan, o kuyruklarda cinnet geçiren insanlardan hiç bahsetmiyorlar. Taşeron işçisiyim, bir anlamıyla işsizim. Diş etlerimde hastalık çıktı ve araştırma hastanesinde tedaviye başladım, ameliyat olacağım ve şimdi benden ameliyat için para istiyorlar. Kullanacakları malzemeler yurt dışından geliyormuş, o yüzden ücret ödemek zorundaymışım. Söyledikleri her sözün altından bir bit yeniği çıkıyor. O yüzden artık “Tamam”.
Metal işçisi bir kadın: Yıllardır fabrikada çalışan bir işçiyim. Önceden işçilerin sosyal hakları, ikramiyeleri, bir evi geçindirecek kadar maaşları vardı. Şimdiyse çoğu yerde ne ikramiye var ne de aldığımız maaşlar geçinmeye yetiyor. Söz konusu patronlara teşvik olunca kaynak var ama işçiye gelince bütün kaynaklar suyunu çekiyor. OHAL bile işçilerin grevini yasaklamak için kullanılabiliyor. İş kazalarına “fıtratında var” denilip üzeri örtülmeye çalışabiliyor. Patronların safında durduğunu bu kadar açıktan gösteren bir hükümete “Tamam” demekten başka seçeneğimiz yok.
DİSK’ten Flormar Ziyareti
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 14 Mayıs Seçimleri: İhtiyacımız Bir Kurtarıcı Değil Örgütlülüktür!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- UİD-DER ve TİP’ten İstanbul/Avcılar’da Ortak 1 Mayıs ve Seçim Çalışması
- Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı
- Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı
Son Eklenenler
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Türkiye’de onlarca kentte yapılan eylemlerde İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırım ve emperyalist devletlerin İsrail’e verdiği destek protesto edildi. Yapılan açıklamalarda emperyalist savaşın alevlerinin...
- Bugün 1 Eylül, bugün Dünya Barış Günü… Bugün sadece Türkiye’de veya yaşadığımız coğrafyada değil, dünyanın dört bucağında ezilenlerin yüreği barış özlemiyle atıyor. Emekçiler, ölümlerin son bulduğu, acı ve gözyaşının dindiği, yaraların sarıldığı bir...
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlenen işçilerden altısı işten atıldı. Bunun üzerine işten atılan işçilerin işe iadesi, sendikal hakların...
- Yıllarca çalışarak emeklilik primlerini ödedikleri halde emeklilik hakları gasp edilen EYT’li emekçiler, ancak örgütlenip mücadele ederek, meydanlara çıkarak haklarını geri alabildiler. Ne var ki bu sefer de emekli maaşlarının sefalet maaşı olması...
- İzmir Kemalpaşa Belediyesi işçilerinin 5 Ağustostan bu yana devam eden direnişi kısmi kazanımla sonuçlandı. Hak-İş’e bağlı Öz Büro-İş Sendikasında örgütlü Sarar işçileri, Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde ücret konusunda anlaşma sağlanamaması...
- Dünya işçi sınıfının, emekçilerin, gençlerin, emekçi kadınların sorunları her geçen gün derinleşiyor. Egemenler sömürüyü derinleştirmeye, iktidarları bâki kalsın diye yasaları değiştirmeye, baskıyı, adaletsizliği, emperyalist savaşları büyütmeye,...
- Zihnimde, yaşadığım mahalleden, kentten, ülkeden ve dünyadan milyarlarca yoksul insanın sesli, sessiz çığlıkları yankılanıyordu. Bunun nedeni Jack London’un “Uçurum İnsanları” adlı eseriydi. London, sömürü düzenini ve bu düzenin İngiltere’nin...
- CarrefourSA Esenyurt depo işçilerinin direnişi kazanımla sonuçlandı. İstanbul Arnavutköy’de Getir deposunda çalışan Dinçer Lojistik işçilerinin ücretlerine zam yapılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle 26 Ağustosta başlattıkları iş...
- Desan Tersanesinde kadrolu işçi Serkan Çiçek, 27 Ağustosta panoya kablo bağlarken akıma kapılarak hayatını kaybetti. DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikası, Serkan Çiçek’in ölümünü ve tersanelerde alınmayan önlemler nedeniyle yaşanan tüm iş cinayetlerini...
- İşçi Dayanışması bültenin 195. sayısındaki “Kendimiz İçin Yürüdük” yazısı beni çok etkiledi. Yazıda emekçi kadınların daha iyi bir yaşam için mücadele etmesi gerektiği anlatılıyor. Bir de mücadele eden kadın işçilerin önüne çıkarılan engellere ve bu...
- Merhaba işçi kardeşlerim, sporun her çeşidinin insanın beden ve ruh sağlığı açısından ne denli önemli olduğu tartışmasızdır. Ancak günümüzde her türlü spor dalı kapitalist endüstrinin bacasız fabrikası gibi. Futbol aracılığıyla sömürücü düzeninin...
- Patronların düşük ücret ve ağır çalışma koşulları dayatması karşısında sendikal örgütlenme yolunu seçen işçilerin sayısı her geçen gün artıyor. İşçilerin kölelik koşullarına sessiz kalmasını isteyen, işçi düşmanı siyasi iktidarın desteğini arkasına...
- Manisa’nın Soma ilçesinde Fernas Madencilikte çalışan maden işçileri sendikaya üye oldukları için işten atıldı. Madenciler ücret düşüklüğü ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için Bağımsız Maden-İş Sendikasına üye olmuşlardı. İşten atılan...