Buradasınız
“İçme Suyu Bile Alamıyoruz, Biz Bunun İçin mi Bunlara Oy Verdik?”
Esenyurt’tan bir metal işçisi

24 Haziran seçimlerine hazırlık sürecinde, iktidar kitleleri kandırıp peşine takabilmek için türlü türlü yalanlara başvurmuş ve nihayetinde önemli oranda başarılı da olmuştu. Tek kişiye dayalı rejiminin onaylanmasıyla birlikte adeta ekonomi şaha kalkacak, ihracat katlanarak artacak, özgürlüklerin kapısı aralanacak, herkesin alım gücü yükselecek, adeta naneli şeker yemiş gibi herkes derin bir nefes alacaktı. Sanki 16 yıldır bunlar iktidarda değilmiş gibi!
Oysa daha aradan fazla bir zaman geçmeden, bunların tüm yalanları tüm çıplaklığıyla ortaya serilmiş durumda. Büyük hayaller kuran işçilerin elinde kala kala karamsarlık, hayal kırıklığı, borç batağı, işsiz kalma korkusu, geçim derdi gibi şeyler kaldı.
Hemen her şeyin yüzde yüz zamlanmasıyla birlikte, biz işçilerin alım gücü alabildiğine düştüğü gibi, bir de iktidarı temsil eden kişilerin pervasız açıklamaları işçiler içerisinde içten içe bir tepkiye yol açıyor.
Özellikle çalıştığım işyerinde, seçim dönemlerinde iktidarın propagandasını yapan işçilerle sohbetlerimiz, işçilerin acı gerçeği er ya da geç yaşayarak kavrayacağını gözler önüne sermektedir. Örneğin bir işçi şöyle diyor: “Ben bunlar için mi oy verdim? Her gün mail yağmuruna tutuyorum.” Bir başka işçi “eskiden tüm toplantılarına giderdim” diyor, en son katıldığı toplantıda asgari ücretin sürekli eridiğini, her şeyin ateş pahası olduğunu, verdikleri vaatlerin nerede kaldığını dile getirdiğini, buna bir cevap veremediklerini söylüyor. Bir başka AKP’li işçi, “seçim döneminde eşimle birlikte kapı kapı dolaştık, bir umut gördük, şimdi ise içme suyunu bile alamıyoruz. Musluktan su içiriyorum çocuklarıma, biz bunun için mi çalıştık?” diyor. Bir başka işçi “bir türlü yetiştiremiyorum, ek iş arıyorum, bulamıyorum. Eşim hasta, iki çocuk var, ev kredisi var, ne yapacağımı şaşırdım” diyor ve liste böyle uzayıp gidiyor.
Yani kardeşler onların yalanları biz işçilere boş umutlar ve acı reçetelerden başka bir şey vermedi, veremez de! Onların yarattığı krizin biz işçilere yoksulluk ve sefaletten başka bir şey getirmeyeceğini yaşayarak görüyoruz. Yarattıkları bu krizin faturasını biz işçilerin sırtına yıkmak için de türlü yalanlarla karşımıza çıkmaktalar ve bizleri buna ikna etmeye çalışmaktalar. Biz işçiler bu krizin bedelini ödemeyi asla kabul etmemeliyiz. Bu krizi kim yarattıysa, biz işçilerin sırtından kim milyon dolarları götürdüyse faturayı da o ödemeli. Bunun için de haklı taleplerimiz uğruna mücadele etmeliyiz:
İşsizlik fonu koşulsuz olarak sadece işsizlere açılmalı!
Krizin faturasını sadece patronlar ödemeli!
Asgari ücret vergi dışı kalmalı!
Asgari ücret bir kişi üzerinden değil işçinin ailesi de hesaba katılarak belirlenmeli!
Çünkü Çocuktur Onlar
Ürettiğimizi Ne Kadar Tüketebiliyoruz?
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....