Buradasınız
Sınıfımızın Çocukları: “Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!”
Gebze’den bir grup genç işçi

Koronavirüs gerekçesiyle okulların tatil edilmesinin üzerinden dört beş ay geçti. Bu sürede milyonlarca öğrenci okula gidemedi. Çocuklar arkadaşlarını göremiyor, sokakta gönlünce oyun oynayamıyor. Evin içine hapsoldukça, cep telefonlarına ve bilgisayar oyunlarına “bağımlı” hale geliyorlar. En enerjik yaşlarında zihinleri köreliyor, duygu dünyaları alt üst oluyor. Tek derdi çocuklarına daha iyi bir gelecek sağlamak olan işçi aileleri, elbette bu sorunlarla tek başlarına baş edemezler. Ancak bir araya gelen ve sorunlarını birlikte çözmeye çalışan işçiler, sınıfımızın çocuklarının, yani gelecek işçi kuşaklarının daha güzel günler görmesini sağlayabilirler. Nitekim UİD-DER’in yürüttüğü çalışmalara omuz veren işçiler, eşlerini ve çocuklarını da bu mücadeleye ortak ediyorlar. Küçücük yüreklerinde büyük umutlar yeşerten işçi çocukları, güzel günler görmek için yeni bir dünya kurmak gerektiğini kavrıyorlar şimdiden.
Zeynep, henüz 6 yaşında. En çok ne yapmayı özlediğini sorduğumuzda, “UİD-DER’de arkadaşlarımla birlikte oyun oynamayı çok özledim” diyor. Hayalindeki dünyayı düşünürken kapkara gözleri daha da büyüyor ve anlatmaya başlıyor, “Mis gibi havası olan, çiçeklerle dolu, kimsenin hayvanlara zarar vermediği bir dünyada yaşamak isterim. İnsanların birbirleriyle savaşmadığı, herkesin iyi olduğu ve mutlu yaşadığı bir dünya. Virüsler olmasın bu dünyada. Şimdi virüs var, artık dışarı çıkamıyoruz, gezemiyoruz, evde hapis kalıyoruz ve sıkılıyoruz. Hep beraber olalım, hiç kavga dövüş etmeyelim, savaşlar olmasın, ağaçlar kesilmesin. Böyle bir dünyayı çocuklar kurabilir. Çünkü çocuklar sürekli birbirleriyle oynayıp eğlenmeye çalışırlar. Benim anlattığım dünya kavgasız, dövüşsüz bir dünya. Böyle bir dünyayı bir tek çocuklar kurabilir. O yüzden dünyayı çocuklara verelim.” Anne ve babalarının yardımı olmadan her şeyi yapamayacaklarını söyleyen Zeynep, söylediği şarkıyla bu dünyayı nasıl kuracağımızı anlatıyor. Küçücük parmaklarını birbirine kenetleyerek, yumruğunu havaya kaldırarak söylemeye başlıyor, “UİD-DER bunu söyler, güçlüsün örgütlüysen! Hey, hey işçi kardeş! Kulak ver sesimize!”
Bileklerini renkli renkli boncuklarla süsleyen, sarı saçları ve sevimli gülümsemesiyle şarkıya eşlik eden 7 yaşındaki Zeynep de adaşı gibi hayalindeki dünyayı anlatıyor: “Çiçekler mis gibi koksun. Çocuklar mutlu olsun, hatta gökkuşağının altından geçelim. Büyük parklar, büyük salıncaklar olsun. Ağaçları kesmesinler. Hayvanlara kimse eziyet etmesin, çünkü onların da bir kalbi var. Koronavirüs bitsin. Çünkü dışarı çıkmayı, gökkuşağı görmeyi, çiçek görmeyi, mis kokuları koklamayı çok özledim. Hepimiz beraber ve birlikte olursak daha güzel bir dünya kurabiliriz. Böyle bir dünyayı çocuklar kurabilir. Çünkü çocuklar oyun oynamayı severler, savaşmayı sevmezler.” 9 yaşındaki Harun, “Arkadaşlarımı, okulumu ve UİD-DER’i çok özledim” diyor ve ekliyor “eninde sonunda özgürlük kazanacak. Bu yolculukta hep birlikteyiz. Ya hep beraber kurtulacağız ya hiçbirimiz! Yeni bir dünya kuracağız biz. Her şey çok güzel olacak. Dayanışarak kazanacağız. Biz barış dolu bir dünya istiyoruz!” Lise öğrencisi Enes ise devamını getiriyor, “Dışarıya çıkmayı, bisiklet sürmeyi, sokak sokak gezmeyi, güneşin batışını seyretmeyi çok özledim. Bu dünya güzel değil, haksızlıklar var. Haksızlık her yerde... Ama UİD-DER bu haksızlıklara karşı susmuyor, susmayacak da… Sömürüsüz, özgürlük, barış dolu yeni bir dünya kurulana dek!”
İşçi sınıfının bağrında doğan ve büyüyen UİD-DER, çocukların özgürlüğe doğduğu ve ağız dolusu gülümsemeleriyle mutlu bir yaşam sürdürdüğü yarınlar için mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. İşçi sınıfımızın ozanı Nâzım Usta’nın söylediği gibi;
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
Oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
Dünyayı çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
Çocuklar dünyayı alacak elimizden
Ölümsüz ağaçlar dikecekler
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
- Kâğıt Üstünde Her Şey Kurallara Uygun
- TTL İşçileri: Haklarımızı Alana Kadar Mücadeleye Devam!
- Aile Hekimlerini Desteklemeli miyiz?
- İmamoğlu’nun Gözaltına Alınması Protesto Ediliyor
- İyi İnsanların İsyanı…
- Başka Bir Sağlık Sistemi Ortak Mücadeleyle Mümkün!
- Ya Sağlığımız Gidecek Ya Cebimizde Yangın Çıkacak
- Mesele Doktorlar Değil Sağlık Sistemi
- 8 Mart’ta Türkiye’nin Dört Bir Yanında Kadınlar Alanlara Çıktı!
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının yanında saf tutan, kalemini yoksulların, emekçilerin hayatını ve özlemlerini anlatmak için kullanan nice yazar, şair ve aydın geçmiştir dünyamızdan. 2 Nisan 1948’de yaşamdan koparılan Sabahattin Ali de bunlardan biriydi.
- Sevgili işçi kardeşlerim, İşçi Dayanışması’nın 202. sayısında ve UİD-DER web sitesinde yayınlanan “Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan” yazısını okudum ve sesli yorumunu defalarca dinledim. Bu yazı, sınıf bilinciyle hareket eden...
- Sevgili işçi kardeşlerim, işçi sınıfının büyüklerinden kulağımıza küpe olan bir söz vardır: “Ayağın taşa değse, kapitalizmden bil!” Sınıf bilinçli işçiler olarak, temas ettiğimiz her işçi kardeşimize bu sömürü düzeninin hepimize nasıl dokunduğunu...
- Yeşiline sevdalandım/ Mavisine…/ Gülen gözlerinden süzülen ışıltıya/ Bir şiir/ Bir şiir yolumuzu açar belki
- 29 Martta CHP’nin çağrısıyla Maltepe’de bir araya gelen 2 milyonu aşkın işçi, emekçi, öğrenci, emekli; faşist saldırılara, polis şiddetine, baskı ve yasaklara, adaletsizliğe karşı “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” diye haykırdı...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “Meydanlarda verdiğimiz demokrasi mücadelesini işyerlerine de taşıyoruz!” şiarıyla 28 Martta örgütlü olduğu işyerlerinde yarım gün iş bıraktı. Sabah saatlerinde işçiler işyerlerinde DİSK’in ortak...
- KESK İstanbul Şubeler Platformu, 26 Mart sabahı ev baskınıyla gözaltına alınan ve savcılık ifadesi dahi alınmadan çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Eğitim Sen İstanbul Üniversitesi işyeri temsilcisi Levent Dölek ve tüm tutukluların serbest...
- Geçtiğimiz günlerde acı bir kaybım oldu. Acımı sizinle de paylaşmak istedim. 22 yaşında, daha hayatının baharında olan kuzenim intihar etti. “Ne derdi vardı, annesi babası her dediğini yapıyordu” dedi kimileri. Kimisi “kız meselesidir” dedi.
- Rejimin 19 Mart saldırısının ardından Türkiye genelinde başlayan protesto gösterileri devam ediyor. Beklemediği bir halk tepkisiyle karşılaşan rejim, gösterilerin daha da büyümesini engellemek ve bastırmak için her türlü baskı ve korkutma aracını...
- Sevgili işçi kardeşlerim, “Birlik olmak”, ezilenler için çok şey ifade eder. İşçi sınıfımıza yol gösteren önderlerimizin, büyüklerimizin öğütleri bize birlik olmadan güçlü olamayacağımızı hatırlatır.
- İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, Ocak ayında bir rapor yayınladı. Rapora göre bugün dünyanın en zengin 10 kişisi günde ortalama 100 milyon dolar kazanıyor. Yani her 1 saniyede servetlerine 1157 dolar (mevcut kurla 42 bin lira)...
- İşsiz kalmak hepimiz için sorun. Bugün ülke genelinde 11,5 milyon kardeşimiz işsiz. Daha kötüsü bu işsizler ordusuna her gün içimizden binlerce insan ekleniyor. Kimisi emekliliğine gün sayıyor, kimisi evlilik hazırlıkları yapıyor, kimisi ilk...
- Rejimin 19 Martta başlattığı gözaltı saldırısının ardından, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli ve Beylikdüzü belediye başkanları ile birlikte aralarında İBB yöneticilerinin de olduğu çok sayıda isim tutuklandı, Şişli Belediyesine kayyum atandı. Başta...