Buradasınız
Doğru Bilgiye Doğru Yerden Ulaşılır
Esenyurt’tan bir grup metal işçisi

Bizler metal sektöründe çalışan işçileriz. Çalışma koşullarımız her gün biraz daha zorlaşırken, aldığımız ücretler reel olarak düşüyor, çalışma saatlerimiz daha da artıyor. Özellikle içinden geçtiğimiz süreci göz önüne alırsak “pandemi” adı altında saldırılar ve baskılar arttıkça artmakta. Covid-19 nedeniyle işyerlerimizde yeni yeni kurallar, patronların ihtiyaçlarına göre yeni düzenlemeler yapılıyor. “Sosyal mesafe kuralı” adı altında çalışanların dinlenme saatlerinde bir araya gelmesinin önüne geçen patronlar, nedense çalışırken işin hızlı bir şekilde yapılması için işçilerin yan yana gelmesinde mahsur görmüyorlar!
Burjuva basında “müjde” başlığı ile çıkan haberler; nasıl saldırıların, hak gasplarının üstünü örtüyorsa benzer bir durum Covid-19 nedeniyle de yaşanıyor. Egemenler işçi haklarına saldırıların üstünü Covid-19’u kullanarak, sağlığımızı düşündüklerine bizleri inandırarak örtüyorlar. Sosyal mesafeye uymazsak, maske takmazsak, hijyen kurallarına uymazsak hem kendimizin, hem de başka insanların ölümlerinin sorumlusu olduğumuz propaganda ediliyor sürekli televizyonlardan... Salgının sorumlusu sanki biz işçilermişiz gibi sonuçlarından da bizler sorumlu tutuluyoruz. Bizden topladıkları vergileri sağlığa değil silahlanmaya ayıranlar, toplu taşıma araçlarında bizi tıkış tepiş taşıyanlar, milyonlarca işçiyi fabrikalarda dip dibe çalıştıranlar yapıyor bunu…
Kapitalist sistem yaşlandıkça ve yaşadığı sorunları çözemez hale geldikçe biz işçi ve emekçilerin haklarına dönük saldırılar artıyor. Siyasal iktidarlar, toplumu daha da baskı altına almak için otoriterleşiyor, saldırganlaşıyor. Tüm bu baskı ve saldırıların televizyon ekranlarından, gazetelerden bizlerin iyiliği için yapıldığı söyleniyor. Bizlerin de bu yazılıp çizilenlere, anlatılanlara, söylenenlere inanmamızı istiyorlar. Öyle ya koskoca bakanlar, siyasiler, bilim insanları yalan mı söyleyecek!
Oysa toplumda yaşanan her şey sınıfsaldır. Yaşamın her alanı bu temelde gelişir. Biz işçiler ve emekçiler konu medya olunca da sınıfsal bakmak zorundayız. Nasıl ki patronlar sınıfı tüm yaşananlara kendi sınıf penceresinden bakıyorsa biz de kendi sınıfımızın penceresinden bakmayı öğrenmeliyiz. Kendi sınıfımızın basın organlarına güvenmeyi, doğru haberi oradan almayı öğrenmeliyiz.
Biz işçi ve emekçilerin doğru haber almasını sağlayan gazetemiz; gelişmeleri sınıfımızın çıkarları temelinde bizlere ulaştıran İşçi Dayanışması, 150 aydır kesintisiz yayınlanıyor. Biz işçilerin doğru bilgiye ulaşmasını sağlıyor. 150 aydır işçilerin yazılı basını olan, sınıfın kürsüsü olan İşçi Dayanışması her ay daha fazla işçiye ulaştıkça, kendi sınıfının penceresinden bakan işçi sayısı da artar.
Bir gazetenin düzenli yayınlanması ona sahip çıkanların olmasına bağlıdır. İşçi Dayanışması’nın düzenli yayınlanabilmesi de biz işçilerin onu düzenli takip etmesine, alıp okumasına, başka işçi arkadaşlara ulaştırılmasına bağlıdır. Sermaye sınıfının basınına güvenmek yerine kendi sınıfımızın, işçi sınıfının basınına güvenelim ve ona sahip çıkalım. İşçi Dayanışması’nın daha fazla işçi kardeşimize ulaşmasını, bu gazeteye daha fazla işçi arkadaşımızın abone olmasını sağlayalım.
- İşçi Dayanışması Kaynağından Çağlayarak Büyüyor
- İşçi Dayanışması Bültenini Birlikte Okuyoruz
- Hepsi Seninle İlgili!
- “Bu Gazete Hayat Kurtarır, Zihin Açar, Bilinç Geliştirir!”
- Gıda Siyasetin Dışında mı?
- İşçi Dayanışması’yla Geçmişimizi Öğreniyor, Geleceğimizi Örmeye Devam Ediyoruz
- “Beynimizi Kim Yıkamalı?”
- “Anne Bak, Köfte Yazıyor”
- Yeter Demenin Vakti Geldi!
- İşçi Dayanışması’nın Kıymetini Bilelim
- İşçi Dayanışması, Emekçi Kadınların Pusulası
- İşçi Dayanışması'nın 151. Sayısı Çıktı!
- İşçi Dayanışması Gözlerimdeki Bağı Açtı
- İşçi Sınıfının Rehberi 150. Sayısında Yol Göstermeye Devam Ediyor
- İşçiden İşçiye, İşçi Dayanışması!
- Kutup Yıldızımız İşçi Dayanışmamız!
- 150. Sayısıyla İşçilere Temiz Bir Nefestir İşçi Dayanışması
- İşçi Dayanışması İşçi Sınıfının Hafızası
- Gençlerin Gazetemize Mesajları
- Sınıf Bilinci Oluşturma ve Koruma Kalkanı
Son Eklenenler
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...
- 17 Ağustos 1999 gecesi Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce’yi sarsan 7,4 büyüklüğündeki depremde 50 binden fazla insan hayatını kaybetti, çok daha fazlası yaralandı. Yüzbinlerce...
- Mersin’in Tarsus ilçesi 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren PMS Tıbbi Cihazlar fabrikasında 12 işçi, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı. Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), 16 Ağustosta fabrika önünde basın açıklaması...
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....