Buradasınız
“Bu Gazete Hayat Kurtarır, Zihin Açar, Bilinç Geliştirir!”
İzmir’den bir UİD-DER’li

İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar gibi bakar. Böylece hayatı çok net görmeye başlarız.
Geçen pazar günü eve dönerken otobüste bir işçi evladımızla tanıştım. Böylesi durumlarda ilk adımı sınıf temelinde örgütlü olan atar diye düşünürüm. İşçinin işçiye soracağı ilk sorular ne olacak? Çalıştığı işi, çalışma koşulları, ne kadar zamandır çalıştığı, sigortalı çalışıp çalışmadığı… Bunlar yeterli olur çoğu zaman sohbetimizin başlaması için. Ben sınıf temelinde örgütlü bir işçi olduğumu minnacık da olsa belli ederim. Haliyle ikinci adımı sınıf kardeşimden beklerim. O işçi kardeşimizi belki bir daha hiç görmeyeceksem bile kulağına kar suyu kaçırmak isterim. Eğer bir ışık görürsem, çantamda taşıdığım İşçi Dayanışması bültenimizi veririm. Ve elinde tuttuğu, sayfalarını çevirdiği gazetemizin tüm işçi sınıfı için önemini ve değerini kısacık sözcüklerle bile olsa anlatmaya çalışırım.
İşte bu şekilde tanıştığım işçi kızımız, üniversitede 2 yıllık aşçılık bölümünü bitirmiş ve orta halli bir restoranda aşçı olarak çalışıyor. Ona, işçiler için örgütlülüğün hayati olduğunu anlatmaya çalışarak “bu gazete hayat kurtarır, zihin açar, bilinç geliştirir” dedim. Her gün en az 5 işçinin evine, ocağına ateş düşüren iş cinayetlerinden ve MESEM aracılığıyla işçilerin çocuklarının da canının alınmaya başlandığından bahsettim. “Abi sen bunları nereden öğreniyorsun?” der gibi yüzüme baktı. İşçi kızımız, yaklaşık yarım saatlik yol arkadaşlığımız süresince yorgun olmasına rağmen dikkatle beni dinledi. Kendisini, anne ve babasını anlattı. Benim kendisine anlattıklarımı, verdiğim örnekleri ilk kez duyduğunu ve işçilere kendilerini anlatan bir gazeteyi de ilk kez gördüğünü söyledi. Sonrasında kendisine verdiğim gazetemizin sayfalarını dikkatlice gözden geçirdi. İşçi Dayanışması’nın 191. sayısının arka kapağındaki “Engelli Koşu ve Örgütlülük” yazısı daha çok dikkatini çekmiş olmalı! Yazıyı okuyacağını söyledi, gazeteyi özenlice çantasına koyarak otobüsten indi.
Yaşıyoruz Sanıyoruz
Mersen İşçileri Grevde
- İşçi Dayanışması Kaynağından Çağlayarak Büyüyor
- İşçi Dayanışması Bültenini Birlikte Okuyoruz
- Hepsi Seninle İlgili!
- “Bu Gazete Hayat Kurtarır, Zihin Açar, Bilinç Geliştirir!”
- Gıda Siyasetin Dışında mı?
- İşçi Dayanışması’yla Geçmişimizi Öğreniyor, Geleceğimizi Örmeye Devam Ediyoruz
- “Beynimizi Kim Yıkamalı?”
- “Anne Bak, Köfte Yazıyor”
- Yeter Demenin Vakti Geldi!
- İşçi Dayanışması’nın Kıymetini Bilelim
- İşçi Dayanışması, Emekçi Kadınların Pusulası
- İşçi Dayanışması'nın 151. Sayısı Çıktı!
- İşçi Dayanışması Gözlerimdeki Bağı Açtı
- İşçi Sınıfının Rehberi 150. Sayısında Yol Göstermeye Devam Ediyor
- İşçiden İşçiye, İşçi Dayanışması!
- Kutup Yıldızımız İşçi Dayanışmamız!
- 150. Sayısıyla İşçilere Temiz Bir Nefestir İşçi Dayanışması
- İşçi Dayanışması İşçi Sınıfının Hafızası
- Gençlerin Gazetemize Mesajları
- Sınıf Bilinci Oluşturma ve Koruma Kalkanı
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...