Buradasınız
İşçiden İşçiye, İşçi Dayanışması!
Gebze’den bir grup işçi

Makine başında çalışan, yarına dair umudu olmayan, “borçlar bitsin de başka da bir şey istemem” diyen, imkân olsa 365 gün mesaiye kalacak bir operatördüm. UİD-DER’le ve İşçi Dayanışması’yla tanıştıktan sonra öncelikle bir işçi olduğumu öğrendim. İşçiymişim ben yani, koca da bir sınıfım varmış. Onların da gecesi, gündüzü farklı değilmiş. Meğer yıllardır göz gözü görmeyen sisin ortasında aslanın ağzındaki ekmeğe ulaşmaya çalışmışım. Ama İşçi Dayanışması dünü bugüne, bugünü yarına bağlayan anlatımlarıyla kaldırdı o sis bulutunu. Sonra da ruhuma dokundu mektuplarıyla, şiirleriyle. Hisseden, yaşayan, yaşamdan keyif alan ve yarınlara umutla bakan bir insan oldum. Bitmesini dilediğim borçlarım bitmedi. Ama yeni borçların altına girmeyerek hayatımın bankalara ipotek edilmesinden kurtuldum. Önceden bütün zamanımı mesailere kalarak harcıyordum. Şimdiyse kendi sınıfıma ayırıyorum işten arta kalan zamanlarımı. Hem ortak sorunlarımızın farkına varıyorum hem de sorunlarımızın çözümü için mücadele ediyorum. Her ay inatla, inançla, her şeye rağmen yazılan, basılan, işçiden işçiye taşınan gazetemizle değişiyorum. Kendine, sınıfına saygısı, inancı olan, sınıfımın bir parçası haline gelen, haksızlığa karşı durabilen biri haline getirdiniz beni. Teşekkürümü artık sadece İşçi Dayanışması okumakla kalmayıp, etrafımdaki arkadaşlarıma da ulaştırmaya, anlatmaya gayret ederek ediyorum. Onların değişimini yansıtan duygularını ve düşüncelerini de sizlerle paylaşmak istiyorum.
İşsiz bir kadın işçi: Bence çok güzel bir şey benim için 150. sayıyı görmek. Bilmediğim, göremediğim çoğu şeyin farkına varmamı sağlıyor İşçi Dayanışması. Bazen insanların yaşantılarından, bazen geçmişten, bazen fabrikalardan, bazen de televizyonda izlediğimiz müjdelerin aslında ne olduğunu öğreniyorum. Ama hepsinin ortak noktası, her şeye sınıf penceresinden bakmak. Koronanın ilk günlerinde tam delirmek üzereydim ki imdadıma İşçi Dayanışması yetişmişti. Rahat bir soluk almıştım. İster anne ol, ister baba, ister öğrenci, ister işçi, istemezsiniz ama kapitalizm işte, işsiz olmak da var, İşçi Dayanışması oku, yalanlara kanma! Meydanı patronlar sınıfına bırakmamak için yaşasın İşçi Dayanışması!
Bir metal işçisi: 150 ay dile kolay. Ben daha çocukmuşum ilk sayı çıktığında. Benim gözümde orada yazılanlar bir kişinin kaleminden çıkan kelimeler değil. O yazıyı yazarken kalemi bir kişi tutuyor olabilir. Ama aslında o kaleme sarılan milyonlarca işçinin eli, emeği var. Her geçen gün bu mücadelenin ilerlemesinin sebebi de bu bence. O yazıyı yazan kaleme sarılan bizler. Belki yarın öbür gün kalemimizi de bize çok görürler. Elimizden almaya çalışırlar. Ama fikirlerimize gem vurdurmadığımız sürece, bizim kalemimiz de kâğıdımız da yine biz oluruz. Nice 150 sayılara! Belki bir 150 sayı sonra elveda kapitalizm yazar başlıkta.
Bir metal işçisi: Merhaba işçi kardeşlerim. Öncelikle şöyle söyleyeyim, İşçi Dayanışması’nı okuyana kadar aylar geçti. Önyargıyla beslendiğimiz için bu konuya da önyargıyla yaklaştım. Ne olabilir ki içinde diye düşünüyordum. Ta ki göz atana dek. İçinde neler yokmuş ki… Bulamadığım, aslına bakarsanız aramadığım gerçekler varmış. Bu pis düzenin bize kabul ettirdiklerini reddeden, insanın insanca yaşayacağı bir dünya mümkün diyen binlerce işçi varmış. Kapanmaya razı gelmiş, kapandığının farkında olmayan gözlerimi açtılar. Bu yüzden minnet borçluyum bunca emeği yaratan sınıf kardeşlerime. Bu kirli düzenin pisliğinden bizleri biraz olsun arındırıp, elimizdeki gücü fark ettiren o güzel insanlara. Daha nice 150 sayılara! Milyonlara uzansın gazetemiz, milyonlara ulaşsın gerçeklerimiz, milyonlarla kavuşsun güçlü ellerimiz!
Bir metal işçisi: İşçi sınıfının dayanışma içinde olması gerektiğini, birlikte olunca sömürüye de dur diyebileceğimizi, işçilerin sorunlarının aynı olduğunu bütün işçi kardeşlerim gibi ben de UİD-DER sayesinde tanıştığım, bugün de 150. sayısını okuduğum işçi gazetesinden öğreniyorum. İşçi sınıfının tarihinde neler yaşandığını bizlere aktararak bugünümüze ve geleceğimize ışık tutmaya devam ediyorsunuz. Yaşasın işçi sınıfı, yaşasın UİD-DER, Yaşasın İşçi Dayanışması!
İşsiz bir kadın işçi: UİD-DER’in internet sitesinde 150. sayımıza dair mektupları görünce heyecanlandım, mutlu oldum. Okuduğum her mektupta kendimden bir parça buldum. Aklımdan, duygularımdan, içimden geçenler sanki dile gelmiş, mektuplardan bana benden mektuplara aktı. Ne demeli dostlar, bunca yıldır emeği geçen herkese teşekkürler. İşçi Dayanışması herhangi bir gazete değil, işçi sınıfının gazetesi. Aklımıza, yüreğimize hitap ettiğini, duygularımızı, sesimizi birleştirdiğini bir kez daha anladım, hissettim. Hani avcılar daha kolay tavşan avlamak için gözlerine ışık tutup kör ederler ve o anda öldürürler ya hayvanı. Hayvan ne olduğunu, nasıl olduğunu anlamadan ölür. İnsanlar da öyle değil mi? Çalışmamız gerektiğiyle, borçla, geçim sıkıntısıyla, gelecek kaygısıyla bizleri kör ve sağır etmediler mi? Aslında bizi kör eden o ışıktan kafamızı farklı yöne çevirsek kurtulmuş olacağız. Ama bunun için de, bulunduğun durumun ne kadar bilincindesin, ne istiyorsun, nerden gelip nereye gidiyorsun gibi soruları sormak gerekmiyor mu? İşte bu ve bunun gibi soruların cevaplarını bulabilmek için, işçiler olmadan patronların bir hiç olduğunu, paylaşmayı, aile olmayı, aslında özün olanı bulmayı, geçmişten bugüne mücadelemizin farkına varmayı bilmek gerekiyor. Soruların cevaplarını bulmak için, “ben de varım” demek için, işçi kardeşlerimizle bir olmak ve renklendireceğimiz gelecek için UİD-DER!
- Gıda Siyasetin Dışında mı?
- İşçi Dayanışması’yla Geçmişimizi Öğreniyor, Geleceğimizi Örmeye Devam Ediyoruz
- “Beynimizi Kim Yıkamalı?”
- “Anne Bak, Köfte Yazıyor”
- Yeter Demenin Vakti Geldi!
- İşçi Dayanışması’nın Kıymetini Bilelim
- İşçi Dayanışması, Emekçi Kadınların Pusulası
- İşçi Dayanışması'nın 151. Sayısı Çıktı!
- İşçi Dayanışması Gözlerimdeki Bağı Açtı
- İşçi Sınıfının Rehberi 150. Sayısında Yol Göstermeye Devam Ediyor
- İşçiden İşçiye, İşçi Dayanışması!
- Kutup Yıldızımız İşçi Dayanışmamız!
- 150. Sayısıyla İşçilere Temiz Bir Nefestir İşçi Dayanışması
- İşçi Dayanışması İşçi Sınıfının Hafızası
- Gençlerin Gazetemize Mesajları
- Sınıf Bilinci Oluşturma ve Koruma Kalkanı
- İşçi Dayanışması Biz Gençlere Işık Tutuyor
- Elimizde Bir Fenerdir Dayanışma!
- UİD-DER’in Mutfağında Mücadele Pişiyor
- İşçi Dayanışması Dilsiz Bırakılan İşçilere Dil Oluyor
Son Eklenenler
- Rosa’nın yaşamına ve yüreğine 7 yıl süren bir yolculuk yapan Jülide Kural, yazdığı ve oynadığı “Ben Rosa Luxemburg” adlı tiyatro oyunuyla onu kadınlarla, gençlerle, işçilerle, öğrencilerle buluşturuyor. Bu oyunla, onu tanıyan ve mücadelesini...
- “Yoksulluk, bir annenin başını yastığa koyduğunda gündüz çocuğuna istediğini alamadığını düşünüp üzülmesidir.” Bu sözler iki çocuğu olan ve üçüncü çocuklarını bekleyen bir anneye ait. Bugün pek çok anne de yaşadığımız yoksulluğu çocuklarına...
- Kocaeli Başiskele’de bulunan Kartonsan fabrikasında işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine 22 Aralıkta greve çıktı. Selüloz-İş üyesi işçiler, ücretlerine gerçek enflasyon oranında zam yapılmasını, çalışma koşullarının...
- 29 Ocakta İran’ın Batı Azerbaycan eyaletine bağlı Hoy kentinde 5,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kışın en soğuk günlerinde, gece 21.44’te meydana gelen depremde en az 3 kişi öldü, 122 kişi yaralandı, çok sayıda ev hasar gördü. Hoy halkı...
- Toplumda çoğunluğun doğru kabul ettiği fikirleri sorgulamak, yanlışları görmek, bunları dile getirmek kolay değildir. Kolay olan herkesin söylediğini söylemek, herkesin yaptığını yapmaktır; çünkü bu çaba sarf etmeyi gerektirmez ve “zararsızdır.”...
- 31 Ocak 2008’de İstanbul Davutpaşa’da kaçak bir maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 20’si işçi 21 kişi ölmüş 100’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliamın 15. yıl dönümünün Anayasa Mahkemesi kararıyla tekrar görülen davanın 2. duruşmasının...
- Bizler İşçi Dayanışması gazetesi okuru bir grup petrokimya işçisiyiz. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldik ve “Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı” kampanyamızın bildirisini okuduk. Hayat pahalılığı, sosyal hayattan kopma ve baskılar...
- Sendikaların araştırmalar sonucunda açıkladıkları rakamlara göre yoksulluk sınırı 27 bin liranın üzerine çıktı. Türkiye’de bu miktarın üzerinde bir ücrete çalışan işçi sayısı neredeyse parmakla sayılacak kadar azdır. Yani Türkiye’de işçiler...
- Binlerce demiryolu işçisi, 300 bin öğretmen, 70 bin üniversite çalışanı, 100 bin kamu işçisi, 2 bin otobüs şoförü… Bugün İngiltere’de farklı sektörlerden 500 bin işçi grevde. İşçiler mücadelelerini birleştirdiler, grevlerini ortaklaştırdılar ve hep...
- Fransa işçi sınıfı 10 gün arayla 2. kez genel greve gitti. Macron hükümetinin emeklilik yaşını yükseltmek istemesine karşı 31 Ocakta 2,8 milyon işçi bir kez daha meydanları doldurdu. Ülkedeki 8 sendikanın çağrısıyla; Paris, Nice, Toulouse, Lille,...
- İstanbul Esenyurt’ta bulunan LCW’nin deposunda çalışan ve Kod-46 ile işten atılan 14 işçinin 10 Ocakta başlayan mücadelesi kazanımla sonuçlandı. British American Tobacco işçileri greve çıkma kararı aldı. 2022’nin Ağustos ayından bu yana sendikal...
- 2022 sonlarına doğru fırınlarda ekmeğin fiyatı 5 liraydı. İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kent Ekmek fiyatı ise 3 liraydı. Kent Ekmek fiyatı artık 4 liraya çıkartılmış oldu. Yani ekmeğe yüzde 33 zam bindirilmiş oldu. Ekonomik kriz yukarıya doğru...
- Türkiye’de hızla yükselen enflasyon karşısında emekçilerin alım gücü iyice eridi. TÜİK’in resmi enflasyonu ile gerçek enflasyon arasında uçurum olduğu için ve ücret artışları resmi enflasyon veri alınarak yapıldığı için, yapılan zamlar reel...