Buradasınız
İtinayla İşçi Grevleri Yasaklanır, Patronlara Kıyak Yapılır!
Petrol-İş Sendikasının Şişecam Kimyasallar Grubuna bağlı Soda Sanayii A.Ş’de başlayacak grevi, 9 Ekimde, “genel sağlığı ve millî güvenliği bozucu nitelikte olduğu” gerekçesiyle Cumhurbaşkanlığı kararıyla 60 gün ertelendi. Yani yasaklandı. Böylece tuz, soda ve krom üretilen fabrikadaki grev, siyasi iktidar tarafından ikinci kere “milli güvenliği bozucu nitelikte” bulunduğu için yasaklandı. Öte yandan aynı gün 8 yıldır ödenmeyen alacaklarının ödenmesi talebiyle Manisa’dan Ankara’ya yürümek isteyen Uyar Madencilik işçilerinin yürüyüşü de yasaklandı. Somalı maden işçileri yürüyüşe hazırlanırken, Valilik koronavirüs bahanesiyle kent genelinde her türlü eylem ve etkinliğin 15 gün süreyle yasaklandığını açıkladı. İşçiler, tazminat haklarını alabilmek için 8 yıldır tek bir inisiyatif almayan bir kurumun 20 gün önce ilan edilmiş bir yürüyüşü engellemek için böyle bir karar almasına tepki gösterdi. Sermayeye dikensiz gül bahçesi yaratmak için her fırsatı değerlendiren siyasi iktidarın “genel sağlık”tan, milli güvenlik”ten anladığı patronlar sınıfının çıkarlarının korunması, işçilerin kuralsız ve ağır çalışma koşullarına sessiz kalmasıdır.
Hatırlanacak olursa Erdoğan daha önceki pek çok konuşmasında, “biz iş dünyamız daha rahat çalışsın diye grevleri yasaklıyoruz, OHAL’i grevleri yasaklamak için kullanıyoruz” sözleri etmişti. Bir zamanlar OHAL’i kullanarak işçilerin grev hakkına saldıran iktidar şimdi koronavirüsü bahane ederek topyekûn saldırıya geçmiş bulunuyor. Siyasi iktidar, koronavirüs bahanesiyle ücretsiz izinleri patronların inisiyatifine bıraktı, işçileri günlük 39 liraya mahkûm etti. Hem bu uygulama ile hem de esnek çalışmayı yaygınlaştırarak kıdem ve ihbar tazminatı hakkını fiilen gasp etmenin derdine düştü. Pek çok işçinin emeklilik tarihinin daha da ileri atılmasına neden oldu. Arabuluculuk sistemi ile işçilerin yasal hak arama yollarını kapattığı yetmezmiş gibi koronavirüs salgını sırasında işçi eylemlerini yasakladı, sendikal faaliyetleri askıya aldı. Öte yandan koronavirüs salgınına rağmen işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarını hiçe sayarak işçileri çalıştıran patronlara bir kez daha paket paket ballı kıyaklar yaptı. Soda işçilerinin grevinin, maden işçilerinin yürüyüşünün yasaklandığı gün 128 firmanın milyarlarca lira kazanacağı projeler için vergi, resim ve harç istisnası adı altında büyük vergi indirimleri yapıldı.
İşte bu politikaların bir sonucu olarak koronavirüs salgını günlerinde şirketlerin sermayesi, işçilerin yoksulluğu katlanarak büyüdü. İşsizlik 17 milyona çıkarken yüz milyarlarca lira patronların kasalarına aktarıldı. Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında hesabında 1 milyon lira ve üzeri para olanların sayısı 32 bin 232 kişi artarak 268 bin 602 kişi oldu. Bu arada Sarayın günlük harcaması da 10 milyon lirayı geçti. Aynı iktidarın başı, “gerçek mümin yoklukta sabredendir, acıyı bal eyleyendir” diyor. Bunu yoksullara, yani biz işçi ve emekçilere söylüyor. Yani haksızlıklar karşısında sessiz kalmamızı, bize reva görülen kadere, zulme boyun eğmemizi istiyor. Ne de olsa yoksulun lokmasından tasarruf olur ama tatlı kârlardan, saraylardaki lüksten tasarruf olmaz!
İşçi düşmanı siyasi iktidarın işçilerin haklarına yönelik yasaklar listesi giderek kabarmaktadır ve işçiler örgütlenerek bu gidişata dur demediği sürece daha da kabaracaktır. Biz işçiler olarak bu saldırıların hesabını işyerlerimizde, sendikalarımızda ve mücadele örgütümüz UİD-DER’de örgütlenip mücadeleye katılarak sorabiliriz.
- Kemal Türkler Kavgamızda Yaşıyor!
- Sendika Düşmanlığına, Ücret Gaspına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kemal Türkler’i Anıyoruz, Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı Anlayışına Sahip Çıkıyoruz
- Örgütlü Olan Kazanır!
- Körlükten Nasıl Kurtuluruz?
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: Kadına Şiddete Hayır!
- Elektrik Kaçağıyla Ölmek Kaza Değil Cinayettir!
- Eti Krom Patronunun Tutumu Ne Anlatıyor?
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- TÜİK’in Kayıp Sepeti
- Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’ten Ortak Basın Açıklaması
- Çorlu Tren Katliamının 6. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
- İsrail’in Gazze Katliamı Dokuzuncu Ayında Protesto Edildi
- Göçmenlere Yönelik Irkçı Saldırılar Protesto Edildi
- Sivas Katliamı’nın 31. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
- İstanbul’da “Kayyuma Geçit Vermeyeceğiz” Mitingi
- Sendikalardan Asgari Ücrete Zam Talebiyle Eylem
Son Eklenenler
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.