Buradasınız
Koronavirüs, İş ve İşçi Güvenliği: İşyerlerinde Neler Oluyor? / 2
Yemeklerde bağışıklık sistemini güçlendirici gıdalar verilmeli
Genel olarak işyerlerinde verilen yemeklerin besin değerlerinin düşük ve bağışıklık sistemini korumaya ve güçlendirmeye yeterli olmadığını biliyoruz. Birçok işyerinde yemekler o kadar kötü ki birçok işçi arkadaşımız yemek yiyemiyor bile. Yemekhanelerin birçoğu hijyen koşullarına sahip değil. Fabrikalar dışında şantiye alanlarını düşündüğümüzde yemekhane demeye dilimizin varmadığı yerlerin olduğunu da biliyoruz. Şantiyelerde yemeğini alan işçi yemeğini kucağında yemek zorunda kalıyor. Zaten yetersiz olan yemekleri bu şekilde yemek zorunda kalıyoruz.
Sağlık Bakanlığı tarafından işyerlerinde mesafenin azaltılması amacıyla yemekhanelerde oturma düzeninin değiştirilmesi yönünde yönergeler hazırlandı. Bir sandalye boş bırakılacak ve çapraz düzende oturulacak şekilde yemekhanelerin düzenlenmesi istendi. Masalarda bulunan tuzluk, baharatlık gibi tüm malzemelerin kaldırılarak tek kullanımlık olması gerektiği söylendi. Ayrıca yemeklerin işçilere tek kullanımlık kaplarda verilmesi gerektiğini söylediler. Bu durumun maliyetleri yükselteceğini söyleyen patronlar birçok işyerinde yemekleri kaldırdı ve işçilere yemek molasında ekmek arası verdi. Zaten yetersiz beslenen işçilerin yediği yemeklerin kalitesi daha da düştü. İşçiler zaten ağır olan çalışma koşullarında günü sadece ekmek arası ile geçirmek zorunda kaldılar. Bu şekilde çalışmak iş kazalarının ve hastalıkların önünü açmaktadır.
Tüm işyerlerinde yemekhanelerin iyileştirilmesi, yemek yenebilecek hijyenik koşulların sağlanması gerekmektedir. Yemeklerin kalitesi artırılmalı, mutlaka bağışıklık sistemimizi güçlendirecek yemekler verilmelidir. Ancak bu şekilde bağışıklık sistemimiz güçlenir ve salgın hastalıklar karşısında kendimizi koruyabiliriz.
İşyerlerinin havalandırma sistemi iyileştirilmeli
İşyerlerinin birçoğunda havalandırma bulunmamaktadır, bulunanlarda da havalandırma sistemleri yeterli değildir. Neredeyse tüm işyerlerinde istisnasız olarak havalandırma sorunu bulunmaktadır. Çünkü havalandırma iş güvenliği açısından patronların en maliyetli gördüğü kalemlerdendir.
Müfettişlerin fabrika denetimlerinde havalandırmanın eksik olduğu raporlandığında patronlar havalandırma sistemini kurmak ya da düzeltmek yerine cezasını ödemenin daha ucuz olduğunu söyleyerek eksikleri gidermemektedir. Havalandırma yapmayan patronlara hiçbir yaptırım uygulanmamaktadır ya da denetimlerde havalandırmanın yeterli olduğu yönünde sahte belgelerle denetimler atlatılmaktadır.
Sadece koronavirüsten korunmak için değil, meslek hastalıklarına yakalanmamak için de alınması gereken en temel önlemlerin başında havalandırma gelmektedir. İşyerlerindeki kirli havanın dışarı atılması ve içeri temiz hava verilmesi sağlanmalıdır. Kişi başına düşen temiz hava miktarı arttırılmalıdır. Havalandırma filtrelerinin değişim süreleri kısaltılmalı ve düzenli olarak filtre değişimi, havalandırma bakımı yapılması sağlanmalıdır.
Ücretler yükseltilmeli
“Bağışıklık sisteminizi güçlü tutun” diyor uzmanlar. Aynı uzmanlar bunun için yememiz gereken gıdaları da sıralıyorlar. Ama henüz bunları satın alabilmek için ne yapmamız gerektiğini söyleyen bir uzman görmedik! Alım gücümüz her geçen gün daha da düşmektedir. Türk-İş’in açıkladığı verilere göre açlık sınırı 2447 lira, yoksulluk sınırı 7973 liradır. Birçoğumuzun aldığı ücret açlık sınırının altındadır. Aldığımız ücretlerle ay sonunu getiremiyoruz. Ay sonunu getirebilmek için daha sağlıksız besinler tüketmek zorunda kalıyoruz.
Pandemi bahanesiyle birçok işçi ücretsiz izine çıkarıldı, günlük 39 lirayla geçinmeye çalışıyor. Birçok işçiye de kısa çalışma yaptırılıyor. Bu koşullarda sağlığımızı korumamızın imkânı bulunmamaktadır. Marketlerde, pazarlarda fiyatlar 2-3 katına çıkmış durumda. Geçinmeye çalışan işçiler ve aileleri son kullanım tarihi gelmiş veya geçmiş ürünler ucuza düştüğü için marketleri gezerek bu ürünlerden almaya çalışıyor. Ekmek bile alamayacak durumda olan işçi aileleri var, askıda ekmek bekleyen, fırınlardan bayat ekmek alan ailelerin sayıları son dönemde çok fazla artmış durumda.
Ücretlerimiz daha sağlıklı koşullarda beslenme ve yaşamaya yetecek hale getirilmelidir. Ücretsiz izne çıkarılan ve işsiz kalan işçilere sağlıklı yaşayabilecekleri ücret ödenmelidir.
Sosyal mesafeyi kaldırıp birlik olmalıyız
Koronavirüsle başa çıkabilmemiz için maske ve dezenfektan yeterli değildir. Egemenler maske ve dezenfektan kullanarak, “sosyal mesafe” uygulayarak koronavirüsten kurtulacağımız yalanını sürekli tekrarlamaktadırlar. Egemenler işçilerin bir araya gelmesini engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Maalesef ki işçi arkadaşlarımızın birçoğu da bu yalanlara kanıyor.
Patronların dayattığı “sosyal mesafe” işçilerin birlik olmasının önüne geçmek demektir. Aksine bizler mesafeleri kaldırmalı ve birlik olmalıyız. Egemenler koronavirüsle mücadele ettiklerini söylüyorlar, yaptıkları tek şey patronların kârlarına kâr katmaktır. Koronavirüs bahanesiyle işsizlik fonu patronlara peşkeş çekildi. 2020 yılında işsizlik fonundan 50 milyar lira kullanılmış, bunun sadece 6,6 milyar lirası işsiz kalan işçilere verilmiş. Peki, geriye kala.n para nereye harcandı?
Gözümüzdeki perdeleri kaldırmalı, egemenlerin söylediği yalanlara inanmaktan vazgeçmeliyiz. Evet, koronavirüs gerçeği var. Çok sayıda işyerinde nice işçi hastalanmış durumda. Ama bu koşullarda, sadece egemenlerin dediğini yaparak koronavirüsle başa çıkamayız. Egemenlere inat bir araya gelmeli ve sağlığımızı koruyacak önlemler aldırmak için mücadele etmeliyiz.
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...