Buradasınız
Dünya Kupası Göçmen İşçilerin Kanı Üzerinde Yükseliyor
Esenyurt’tan bir eğitim emekçisi

2022 yılında Katar’da düzenlenecek Dünya Kupası için uluslararası müsabakalar yakın zamanda başladı. Müsabakalar sırasında ve sonrasında Almanya, Norveç, Hollanda ve İrlanda başta olmak üzere bazı ulusal ekiplerin gündeminde turnuvanın oynanacağı statların ve bölgenin inşaatında çalışan göçmen işçilerin koşulları vardı. Norveçli futbolcular “sahada ve saha dışında insan hakları” yazan tişörtler giydi, Almanya ekibi tişörtleriyle “insan hakları” yazısını oluşturdular ve Hollandalılar “futbol değişimi destekler” yazan formalar giydiler. Futbol takımlarının protestoları, futbolcuların maçtan önce ve sonra işçilerin yaşadığı koşulları aktaran demeçler vermeleriyle basında daha çok yer tuttu.
Dünya Kupasının tartışmalı bir şekilde Katar’a verildiği 2010 senesinden bu yana ülkede eşi görülmemiş bir inşaat programı başlatıldı. Yedi yeni stadyuma ek olarak, yeni bir havalimanı, yollar, toplu taşıma sistemleri, oteller ve dünya kupası finaline ev sahipliği yapacak yeni bir şehir gibi düzinelerce büyük proje tamamlandı veya devam ediyor. Bu projeler sırasında büyük çoğunluğu Hindistan, Pakistan, Nepal, Bangladeş ve Sri Lanka’dan olan 6500’den fazla insanın şantiyelerde iş cinayetine kurban gittiği basına yansımıştı. Katar’ın dünya kupasına ev sahipliği yapacağının açıklandığı Aralık 2010’dan bu yana her hafta bu beş Güney Asya ülkesinden ortalama 12 göçmen işçi hayatını kaybetti. Filipinler ve Kenya da dâhil olmak üzere diğer bazı ülkelerden göçmen işçilerin ölümleri ile 2020’nin son aylarında meydana gelen ölümler bu sayılara dâhil edilmediğinden gerçekleşen iş cinayetlerinin görünenden çok daha fazla olduğu tahmin edilmektedir.
Katar’ı da kapsayan Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinde uygulanan “Kafala” yani “kefillik” ya da “Sponsorluk Sistemi” işçilerin vizelerinden ve yasal statülerinden sorumlu olan ülke içi bir kefilin veya “sponsor”un (genellikle işverenleri) olması esasına dayanıyor. Bu sistem ile göçmen işçiler dizginsizce sömürülüyor, iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor ve pasaportları ellerinden alınarak yurtdışına çıkışları, iş değişikliği yapmaları patronların eline bırakılıyor. Koşullara karşı mücadele eden işçiler türlü tehditlerle sindirilerek, ulusal ve uluslararası kamuoyuna seslerini duyurmalarının önüne geçiliyor. Tüm bu engellemelere rağmen işçiler bir şekilde seslerini duyurabildiler. Dünya Kupası inşaatlarında yaşanan cinayetlerin boyutunu yerel ve uluslararası mücadele örgütleri ile insan hakları örgütlerinin mücadelesi de ortaya koyuyor. Katar bunun üzerine çalışma yasalarını elden geçirmek zorunda kalmıştır. Daha önce geçici asgari ücret 750 riyal (206 $) iken Ağustos 2020 itibariyle ülkedeki tüm işçiler için geçerli olan asgari ücret 1000 riyal (275 $) olarak belirlenmiştir. “Kafala” sistemi ile gelen ve işçilerin iş değiştirmek veya işten ayrılmak için vizelerine sponsor olan işverenin iznini alma zorunluluğu da ortadan kaldırılmıştır. Ayrıca işverenlerin yiyecek ve konaklama için de aylık 800 riyal ek ödenek sağlaması kararlaştırılmıştır.
Bugün Katar’da göçmen işçiler işgücünün %90’ını oluşturuyor. Çoğu vasıfsız olan işçiler, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün “zorla çalıştırma” olarak tanımladığı koşullar altında çalıştırılmaktadır. Yapılan yasal düzenlemeler hükümet yetkililerine göre işçilerin koşullarını iyileştirmiş durumda ancak bölgede faaliyet gösteren “Göçmen Hakları (Migrant Rights)” ve “Fair/Square Projects” gibi insan hakları örgütlerine göre hükümetin açıklamalarının aksine işçilerin yaşadığı koşullar hâlâ hem güvenlik açısından hem de ekonomik açıdan insani şartların çok gerisinde yer alıyor. Yaşanan süreç göstermiştir ki işçiler mücadeleyle seslerini duyurduklarında şartlarında belirli bir iyileşme sağlayabilmektedirler. Daha iyi koşullarda çalışabilmek için işçilerin uluslararası örgütlülüğünün büyümesi şarttır. Sömürünün ortadan kalkması, insanın insan gibi yaşaması ise ancak işçilerin kapitalizmi yıkmasıyla mümkün olacaktır.
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
Son Eklenenler
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...