Buradasınız
Patronların Kâr Hırsı İşçilerin Ölümüne Neden Oluyor
İstanbul’dan bir iş güvenliği uzmanı

Geçtiğimiz günlerde birçok fabrikada yangın, patlama haberleri ile karşı karşıya kaldık. Bayram arifesinde Tuzla’da fabrikada patlama sonucu 3 işçi yaşamını yitirmişti, üzerinden çok zaman geçmeden Bilecik’te döküm fabrikasında kazan patlamış 2 işçi hayatını yitirmişti. Sonra benzer bir acı haber Bursa’dan geldi. Ahşap imalatı yapan fabrikada talaş kazanı patladı ve 2 işçi kardeşimizi daha iş kazasında kaybettik. Peki, nasıl oluyor da işyerlerinde bu kadar çok patlamalar yaşanabiliyor. Mesela fabrikalarda kazanlar neden patlıyor? Neden tehlike görülüp önlem alınmıyor?
Fabrikalarda bulunan kazan gibi basınçlı kapların en az yılda bir kez periyodik muayeneye tabii tutulması gerekmektedir. Ama periyodik muayeneler zaman kaybı ve masraf olarak görüldüğü için patronlar tarafından çoğu kez yaptırılmıyor veya iş kaybı olmaması için göstermelik yaptırılıyor. Ayrıca kazanlarda emniyet valfleri denilen ve fazla basınç olduğunda basıncı azaltmaya yarayan ekipman bulunur. Fakat bu emniyet valflerinin kontrollerinin düzgün yapılmadığına defalarca şahit oluyoruz. Sonuç olarak aşırı basınç sonucu patlama meydana geliyor.
İş güvenliği uzmanı olarak gittiğim bir fabrikada bu emniyet valflerinin bir benzerini doğalgaz giriş sisteminde görmüştüm. Bir tahta parçası ile valf işlevsiz bırakılmıştı. Bunun nedenini sorduğumda valf sürekli attığı ve gaz kesildiği için bu şekilde yaptıklarını söylediler. “Atıyorsa bir sorun vardır, çağıralım yetkili bir firma kontrol etsin” dedim. Bu sorunu düzeltmek için defalarca patrona bildirimlerde bulunmak zorunda kaldım. İş güvenliği uzmanı olarak herhangi bir yaptırım gücümüz olmadığı için bu tür durumları patronlara yaptırtmak çoğu zaman mümkün olmuyor.
Bu ve bunun gibi tehlikeli uygulamaları neredeyse her işyerinde görebiliyoruz. Tek amaçları kâr etmek olan patronlar buradaki emniyet önlemlerini almayarak işçilerin hayatlarını kaybedecekleri kazaların yaşanmasına sebebiyet vermektedirler. Peki, ama patronlar neden bu kadar rahat davranıyorlar ve önlem almıyorlar? Sorunun cevabı çok basit. Birincisi karşısında önlemleri aldırtacak örgütlü bir işçi sınıfı yok, ikincisi önlem alınmaması yüzünden işçilerin ölümüne neden olan patronlara neredeyse hiçbir ceza verilmiyor, yaptırım uygulanmıyor. Göstermelik komik cezalar verilerek durum geçiştiriliyor. İş kazası meydana geldiğindeyse iş güvenliği uzmanı ile birlikte fabrikada görevli mühendis veya müdür de suçlu bulunuyor; patrona ise çoğu kez hiçbir şey olmuyor. Patronlar bu durumdan güç alarak iş güvenliği önlemlerini almıyor.
İşçiler olarak bizler örgütlenip bir araya gelmeden, işyerlerinde gerçek iş güvenliği önlemlerini aldıramayız. İş kazalarında ölmemek için örgütlenmekten başka çıkar yolumuz bulunmamaktadır. Yaşamak için örgütlü bir şekilde mücadele etmek zorundayız.
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
Son Eklenenler
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...