Buradasınız
Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
Şirinevler’den bir kadın işçi
Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in akla zarar açıklamalarını bilmeyeniniz yoktur. Her bir açıklamasıyla biz işçilere “Acaba biz başka bir ülkede mi yaşıyoruz?” sorusunu sordurur oldu. TÜİK şimdi de yılın ilk çeyreği için büyüme rakamlarını açıkladı. Açıklamaya göre Gayrisafi Yurt İçi Hâsıla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 7,3 arttı.
İktidar ekonomik büyümeden bahsediyor ama biz emekçiler bu büyümeyi hissedebiliyor muyuz? Refah seviyemizde bir artış yaşanıyor mu? Çarşıda, pazarda “büyümüş” olmanın tadına varabiliyor muyuz? Bir genç olarak bu büyümeden nasiplenip, sosyalleşebiliyor muyuz? Hiç düşünmeden canımızın istediğini alabiliyor muyuz? Emekçiler olarak bu büyümeden ne kadar pay aldık?
Türkiye ekonomisi büyüyor ama işçinin ekmeği küçülüyor. 2016’dan bu tarafa gayri safi hâsıla içinde ücretlerin aldığı payın yüzde 43’ten yüzde 35’e gerilemesi yeterince çarpıcı değil mi? Rakamlardan da görebildiğimiz üzere işçiler bu büyümeden payını alamamış, tersine bu büyüme emekçinin cebinden çalınarak sermaye sahiplerinin cebine aktarılmıştır. Evet, ortada bir büyüme var ama bu büyümenin emekçilere yansımadığı çok açık. Siyasi iktidarın temsilcilerinin, “Tüm dünyada kriz var, bizim buradaki tablo normal” mealinden sözleri bu sebeple aldatmacadan ibarettir. Elbette tüm dünyada ekonominin seyri iyi gitmiyor. Ama gerek bu topraklarda gerekse de başka ülkelerde bu krizin kahrını neden hep işçi ve emekçiler çekiyor? Ekonomi Bakanının açıklamasını hatırlayalım: “Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar. Çarklar dönüyor. Büyümeyi tercih ettiğimiz için büyüme rakamları iyi geliyor.” Aslında bu itirafta denildiği gibi “dar gelirlileri” yani emekçileri yoksullaştırma politikası yürütülüyor. Gece gündüz çalışan bizler yoksulluk çukurunda aşağı çekilirken sermaye daha da semiriyor, zenginleştiriliyor.
Hepimizin derinden hissettiği gibi ne yazık ki gün geçtikçe ekmeğimiz küçülüyor. Üstelik küçülen sadece ekmeğimiz de değil. Hayatın her alanı bize dar edilmeye çalışılıyor. İşte bu sebeple ekmeğimize ve geleceğimize sahip çıkmak için mücadelemizi büyütmeliyiz. Sermaye sahiplerini ihya ederken bizi yoksullaştıran politikalara geçit vermemek için birliğimizi güçlendirmeliyiz.
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...