Buradasınız
İşçi Sınıfının Zincirleri ve Potansiyeli

Kapitalist sistemin temsilcileri, bundan 30 sene evvel Sovyetler Birliğinin (SSCB) yıkılmasının verdiği özgüvenle kapitalizmin yeni, uzun ve parlak bir yükseliş dönemine girdiğini söylüyorlardı. İşçilerin kapitalizm altında da refah içinde yaşayabildiklerini, geniş tüketim olanaklarına kavuştuklarını, artık “zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri” olduğunu ileri sürüyorlardı. Onlara göre toplumdaki çelişkiler yumuşamış, işçi sınıfının kapitalizme karşı mücadelesi gereksizleşmiş, hatta sona ermişti. “İşçi sınıfı öldü”, “sınıf mücadeleleri dönemi kapandı” diyorlardı. Gelgelelim kapitalistlerin ve çanak yalayıcılarının mumu yatsıya kadar bile yanmadı. Bir sistem olarak kapitalizmin çürüme ve tıkanıklık dönemine girdiği ayyuka çıkarken, cenazesini kaldırmak istedikleri işçi sınıfı kapitalizmi yıkacak ve tarihin akışını değiştirecek yegâne güç olduğunu defalarca gösterdi, gösteriyor.
Egemenlerin yalanları ve temennileri ne olursa olsun işçi sınıfının varlığı, potansiyelleri, mücadelesi durduk yere ortadan kaybolmaz. Sınıfları, insanların sınıfsal pozisyonlarını belirleyen bir ekonomik düzen olarak kapitalizmdir ve bu düzen var oldukça sınıf mücadelesi sona ermez. Kapitalizmde bir yanda sermaye sınıfı vardır; toplumsal üretim araçlarının sahibi olan bu sınıf ücretli emeği kullanarak yani çalıştırdığı işçileri sömürerek, doğayı yağmalayarak kârını büyütür. Diğer yandaysa kendilerine ait hiçbir üretim bulunmayan, yaşamak için işgücünü satmak zorunda olan modern ücretli emekçiler, yani işçi sınıfı vardır. Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfı, mal ve hizmet üretimini yapar ve elinde büyük bir gücü tutar. İşçi sınıfı durduğu gün hayat da durur; birçok ülkede gerçekleşen genel grevler buna örnektir. Yani işçi sınıfının olmadığı, işçi sınıfı ile sermaye sınıfının çıkarlarının çatışma halinde olmadığı bir kapitalizm yoktur, olamaz. Çeşitli nedenlerle tüketim kalıplarının ve olanaklarının genişlemesi, çelişkilerin yumuşadığı, işçilerin sınıfsal pozisyonlarının değiştiği anlamına gelmez. İşçiler ev ya da araba sahibi olabilirler. Bu durum onların “zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri” olduğu anlamına gelmez. Çünkü ev ve araba üretim aracı olmadığı gibi kâr ve zenginlik de üretemez. Dolayısıyla işçilerin bir sınıf olarak devrimci potansiyellerini yitirdiği iddiaları safsatadan ibarettir.
Nitekim sınıf mücadeleleri yumuşamak bir yana giderek keskinleşen bir seyir izliyor. Dün “öldü” denilen işçi sınıfı bugün ABD’den Çin’e tüm dünyada büyük bir uyanış yaşıyor. On yıllardır derin bir sessizliğe gömülmüş olan İngiltere işçi sınıfı önü kesilemeyen büyük bir grev dalgası yükseltiyor. Sri Lanka, İran, Peru gibi örneklerde görüldüğü gibi nice ülke, işçi, emekçi isyanlarıyla, devrimci durumlarla sarsılıyor. İşçi sınıfı onlarca ülkede grev ve isyanlarıyla “kapitalizme hayır” diyor. Çünkü kapitalizm sömürü ve modern kölelik demektir ve işçi sınıfının bu zulme başkaldırmaması düşünülemez.
İşçi sınıfının önderleri, işçi sınıfının böyle bir düzenin sürmesinden hiçbir çıkarı olmadığını vurgulamışlardır. Tarihsel rolünün kapitalizmi yıkmak, sermaye sınıfının el koyduğu üretim araçlarını tüm toplumun hizmetine sunmak, tarihin sınıflı toplumlar sayfasını kapatmak ve sosyalist bir dünyanın kapılarını açmak olduğunu söylemişlerdir.“İşçilerin zincirlerinden başka kaybedecekleri bir şey yoktur, kazanacakları bir dünya vardır” demişlerdir. Elbette dünyaya, yaşama, tarihe ve gerçeklere kendi sınıf penceresinden bakamayan tek tek işçiler, işçi sınıfının tarihin akışını değiştirip yepyeni bir dünya kuracağı fikrini inanılmaz bulabilirler. Fakat sınıf mücadelesinin inişli çıkışlı seyri, işçi sınıfının örgütlülük düzeyinin gerilemesi, tek tek işçilerin bilinç düzeyindeki gerilik ve oradan doğan inançsızlık bu gerçeği değiştirmez.
Kömürü düşünelim. Yeraltında bulunan kömür potansiyel enerji taşır. Yeryüzüne çıkarılıncaya kadar da kimsenin farkında olmadığı enerji orada durmaya devam eder. Kömür yeryüzüne çıkarılıp uygun şartlarda tutuşturulduğundaysa içindeki enerjiyi ısı olarak açığa çıkarır. Bu enerji pek çok alanda kullanılarak dönüşüm yaratır. İşte işçi sınıfı tıpkı bu örnekte olduğu gibi büyük bir potansiyele sahiptir ve isyanlarıyla potansiyelini ortaya koymaktadır. Önemli olan bu potansiyelin tam olarak açığa çıkartılması, güce dönüştürülmesi, siyasal ve toplumsal dönüşümler yaratmak üzere doğru hedeflere yönlendirilmesidir. Bu potansiyel, işçiler sınıf kimliğinin farkına varıp sınıp bilinci kazandıklarında ve işçi sınıfı örgütlü bir güce ulaştığında tam olarak açığa çıkabilir ve kapitalizmi yıkmak üzere harekete geçebilir.
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
Son Eklenenler
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....