Buradasınız
Bumerang Geri Döner!

Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını anlatmak için “bumerang etkisi” sözü kullanılır. Bu gerçek toplum için de geçerlidir.
Küçük bir azınlığın büyük çoğunluğa hükmettiği, kendi çıkarlarını dayattığı bir sistemde yaşıyoruz. Adaletsizlik üzerine kurulu bu sistem ayakta durmaya devam ettiği için ağır bedeller ödüyoruz. Bir tarafta muazzam bir zenginliğin biriktiği dünyamızda diğer tarafta insanlığın büyük çoğunluğu acı içinde kıvranıyor. Mesela savaşlarda evini, ailesini, işini, sevdiklerini kaybeden, gıda ve su yokluğu çeken milyonlarca insan var. Göç yollarına düşen yüz milyonlarca insan var. Peki, nasıl oluyor da pek çok insan böylesi bir zulüm ve adaletsizlik karşısında köreliyor, hatta savaşın mağdurları olan mültecilere düşmanlık hissediyor?
Tam bu noktada egemen sınıfın kendi çıkarlarının ifadesi olan fikirleri işçi ve emekçilerin zihnine nasıl ustaca kazıdığını hatırlamalıyız. Örneğin egemenlerin topluma empoze ettiği milliyetçilik, ırkçılık gibi fikirler, gerçek dostları birbirine düşman hale getiren silahlardır. İşte toplumun eline tutuşturulan bu silahlar bumerang gibidir. Her seferinde döner gelir, tüm emekçileri vurur. Yunan yönetmen Christoforos Papakaliatis’in Başka Bir Dünya (Enas Allos Kosmos) filminde elindeki bumerangı fırlatan Antonis’in yaşadıkları aslında bunu anlatır. Kendi sınıfından insanlara düşman olmanın emekçiler için doğuracağı sonuçları gösterir.
2008 krizinde ağır bir darbe alan Yunanistan’da tıpkı bugün yaşadığımız gibi fatura işçi ve emekçilere kesilir. Kriz nedeniyle işsizlik baş gösterir. Krizden önce dükkânları olan Antonis kriz nedeniyle iflas etmiş işsiz bir aile babasıdır. Elinde ne varsa kaybeden Antonis bunun nedeninin göçmenler olduğunu düşünür. Tepkisini göstermek ister, Yunanistan’ın ırkçı partilerinden Altın Şafak’a katılır. Göçmen emekçilere yönelik linç eylemlerine katılan Antonis adeta insanlıktan çıkar.
Egemenler nedeni oldukları karanlık günlerde karanlık duyguları yaratır ve körüklerler. Kin ve nefreti kışkırtır, kötülüğü meşrulaştırmaya, vicdanları çürütmeye çalışırlar. Antonisleri insanlıktan çıkarırlar. Fakat ne olursa olsun sevgi, kardeşlik, dostluk, dayanışma gibi değerleri tümüyle yok edemezler. Filmde Antonis’in göçmenlere yönelik nefretinin karşıtı olan dayanışma duygusunun kızı Daphne’nin kalbinde filizlendiğini görürüz. Suriye’deki iç savaşta her şeyini kaybetmiş olan genç Farris’le arkadaş olur Daphne. Farris’le aynı dili konuşmasalar da aynı duyguları paylaşan, elleri aynı duyguların sıcaklığıyla buluşan Daphne göçmenlerin yaşadığı zorlu hayata yakından tanık olur.
Farris daha hayatının baharında, Suriye’de güzel sanatlar öğrencisiyken düşmüştür yollara. Savaşın yaralarını ardında bırakarak hayata tutunmaya çalışmaktadır büyük umutlarla. Örgütlü kötülüğün unutturmaya çalıştığı dostluk, sevgi gibi insani duyguları genç yüreğinde taşıyarak yürümeye çalışır. Filmde farklı kültürlere, farklı inanışlara sahip olan fakat aynı sınıfa mensup iki gencin arkadaşlığına tanık olurken, diğer yandan mültecilerin terkedilmiş bir havalimanında zor koşullarda yaşama çabalarını ve onların o izbe yerde bile yaşamasına tahammül edemeyen, milliyetçilikle zehirlenmiş grupların saldırılarını görürüz. Nitekim Daphne, mültecilerin kaldığı havalimanındayken babasının da yer aldığı silahlı grubun saldırısında ölür. Antonis’in öfkeyle fırlattığı bumerang, kızının ölümüyle kendisine geri dönmüştür.
Egemenler düşünmeyen, empati kuramayan, anlamaya ve değiştirmeye çalışmayan yani her koşulda sömüreceği bir sınıf istiyorlar. Başımıza musallat ettikleri krizleri de, savaşları da sineye çekelim ya da sadece birbirimizle kavga edelim, düzenlerini bozmayalım istiyorlar. Fakat işçi sınıfı geçmişte milliyetçiliğin halkların başına nasıl belalar açtığını gördü, yaşadı. Alman halkı Hitler faşizmine karşı birleşmek yerine milliyetçiliğin peşinden gitmenin bedelini çok büyük acılar çekerek ödedi. Gazetemizin Dünya İşçi Hareketi sayfasında aktarıldığı üzere bugün Almanya’da yüz bin insanın ellerinde fenerlerle karanlıkta “ışık denizi” oluşturması ve göçmen karşıtlığına, ırkçılığa “hayır” diyerek meydanları doldurması boşuna değildir. Unutmayalım; Suriyeli, Filistinli, Almanyalı, Türkiyeli… Dünyanın tüm işçileri, savaşın ve yoksulluğun sorumlusu olan kapitalist düzene karşı birlik olup mücadeleyi yükselttiklerinde ışıklı bir dünyanın kapısını birlikte açacaklardır.
Karamelâ Şekeri
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
Son Eklenenler
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...