Buradasınız
Kaldırımdan Düştüğünde de Ölebilirsin!
Sefaköy’den bir işçi
Neredeyse her sektörde işçilerin uymak zorunda oldukları iş güvenliği kuralları var. Bu zorunlu kurallar işçiler tarafından da genellikle angarya olarak görülüyor. Çünkü bu kurallara uyulduğunda yapılan iş zorlaşabiliyor ya da yavaşlayabiliyor. Fakat yapılan işi zorlaştırsa da ya da yavaşlatsa da bu ilkelere uyulması gerekiyor. Aksi takdirde kazalar kaçınılmazlaşıyor.
İnşaat sektöründe çalışan birçok arkadaşım var ve inşaatta çalışırken uyulması gereken iş güvenliği kuralları sohbet konularının başını çekiyor. Onların sayesinde ben de inşaat sektöründe iş güvenliği kuralları konusunda epeyce bir bilgiye sahip oluyorum. Bunlardan biri de iskeleye çıkıldığında iskelenin ve kendi güvenliklerini almaları gerektiği. Peki buna uyuluyor mu? Gördüklerim çerçevesinde uyulmadığını söyleyebilirim. Geçen hafta iskeleye çıkmış bir işçiyle geçen diyalogumu size aktardığımda eminim sizler de bu kurallara ne kadar uyulduğunu çıkarabilirsiniz.
İskele üzerinde bağdaş kurmuş ve sigarasını tüttüren işçi kardeşime biraz takılmak istedim ve şu diyalog geçti aramızda:
Ben: Ooo Ustam! Sendeki keyif kimsede yok vallahi! Yukarıda havadar bir yerde oturmuş, sigaranı da yakmış dinleniyorsun!
Usta: Az bir iş kaldı, soluklanıyorum.
Ben: Ya ustam! Düşmezsin değil mi? İskele sağlamdır herhalde.
Usta iskeleyi bağladığı yeri göstererek,
Usta: İskele sağlam, bağladım.
Ben: Kendini iskeleye bağlamadın mı?
Usta: Yok yahu, bir şey olmaz. Bunca senedir iskele üzerinden bir kere bile düşmedim.
Ben: Ustam! İnsanlık halidir. İnsanın başı döner, tansiyonu çıkar, şekeri falan düşer. Allah göstermesin! Ya böyle bir şey olursa kafanı kırmaz mısın?
Usta: İnsanın başına bir şey gelecek olduktan sonra kaldırımdan da düşüp ölüyor.
Ben (sesimi biraz yükselterek): Ustam benim dediğimi bal gibi anladın. Niye kıvırıyorsun? Kaldırımdan düştüğünde kolunu, bacağını kırarsın. Ama oradan düşünce kafanı kırarsın!
İş güvenliği konusundaki kurallar ve yasalar patronların çıkardığı bir şey değildir. Tam aksine, iş kazaları sonucu bizzat işçilerin mücadele ederek patronlara dayattığı bir şeydir. Kazandığımız hakların gün be gün alındığı bir dönemden geçiyoruz. En azından çalıştığımız yerde diğer işçi kardeşlerimize bu hakların ne demek olduğunu ve onlara nasıl sahip çıkıldığını göstermek mücadeleci işçilerin boyun borcudur. Derneğimiz UİD-DER’de öğrendiğim bir ilke var: Mücadele edersek bir şansımız var, mücadele etmezsek hiçbir şansımız yok!
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
Son Eklenenler
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...