Buradasınız
Öğrenip Öğretmeli ve Birlikte Mücadele Etmeliyiz!
Sefaköy’den bir kâğıt işçisi
Ben teknisyenlik yapan bir işçiyim. Şu anda kâğıt sektöründe çalışmaktayım. Sizlere UİD-DER’le tanışmamı ve başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Sabah işe giderken trende İşçi Dayanışması dergisini okuyan bir kadın arkadaşı gördüm. Gözümün ucuyla okuyup arkadaşa nasıl böyle bir dergi edinebilirim diye sordum. Arkadaş UİD-DER gönüllüsü olduğunu, istersem benim de bir UİD-DER gönüllüsü olabileceğimi söyledi. Etkinliğe davet etti ve ben de davete icabet ederek katılmış oldum. İşçi gerçekleriyle yüzleşip işverenlere karşı nasıl mücadele edileceğini ve neler yapabileceğimi öğrenmeye başladım. Bilinçli bir işçi olmanın önemini her gün biraz daha fazla hissediyorum artık.
2001 ve 2002 yıllarında sabah 8’den akşam 8’e kadar 12 saat çalışmaktaydım. Zorunlu 4 saat mesai yaptırılıyordu. Haftasonu ve bayram tatili bile olmadan, poşet üreten bir firmada çalışıyordum. O yıllarda yeni yürümeye başlayan bir çocuğum vardı, fakat çocuğumu yalnızca uyurken görebiliyorum. Çocuğum beni tanımıyordu, çünkü benim sosyal yaşantım ve aile yaşantım işveren tarafından gasp edilmiş durumdaydı. Bir pazar işe gitmemek için kendi kendime karar aldım ve işe gitmedim. Pazar sabahı benden önce uyanan çocuğumun annesinin elinden tutup yatakta birinin yattığını annesine beden dili ile anlatmakta olduğunu gördüm. Çocuğum beni yabancı sanıyor, tanımıyordu. Bunun biz işçilerin kaderi olmaması gerektiğini o an hissettim ve hiçbir hak talep etmeden o işyerinden ayrıldım.
Bugün örgütlü olmanın ve bilinçlenmenin gerektiğini düşünüp UİD-DER’in bizim için ne kadar önemli ve yerinde bir kuruluş olduğu kanaatine vardım. Hiçbir etkinliği ve söyleşileri kaçırmamaya özen göstermeli ve insan olduğumuzun farkına varmalıyız. Mücadeleyi hiç bırakmamalıyız. Öğrenip öğretmeli ve birlikte mücadele etmeliyiz. Bunun adresi neresi diye soran arkadaşlara tek sözüm var: UİD-DER’e gelin. Buranın kapısı herkese açık. Teşekkürler.
Ben Bir İnşaat İşçisiyim
Mücadelen Büyük Olmalı!
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- Sınıf Temelinde Örgütlü Olmak Sabırlı Olmaktır
- Bir Yaz Akşamı…
- Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
- İşsizliğin Sebebi Sözleşme mi?
- “Bu İşçiler de Çok Nankör Canım!”
- Digel Tekstil İşçilerinin Mücadelesi Devam Ediyor
- Grevci TPI Kompozit İşçileri Kararlı
- Amazon Depo İşçileri Haklarını İstiyor
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
Son Eklenenler
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...