Buradasınız
Öldüren İşkolu
İstanbul’dan bir işçi
Kapitalizmde işçilerin sağlığının önemsendiği bir işkolu bulunmuyor.
Aslında meslek hastalıklarına birtakım önlemlerle veya tedavilerle çare bulmak mümkün. Ancak bu önlemler patronların kârlarını azalttığı için akıllarının ucundan bile geçmemektedir.
Patronlar her zaman “ben kâr edeyim de işçilere ne olursa olsun” der. Son zamanlarda patronların bu kâr hırslarını gösteren bir örneğe daha tanık oldum. Öldüren işkolu diye anılan “kot taşlama” işi.
Köylerden 15-25 yaş arasındaki gençler bu iş için İstanbul’a geliyorlar. Dünyada ve Türkiye’de moda olan kot pantolonları beyazlatmak-eskitmek için çalışıyorlar ve bu iş için ölüyorlar. Dünyada makinelerle yapılan bu iş Türkiye’de ucuz diye elle yapılıyor. Köylerinden ekmek parası için yola çıkan gençler bu işkolunda çalıştıktan sonra hastalanıp tekrar köylerine ölümü beklemek için geri dönüyorlar. Silikozis hastalığı olarak anılan bu hastalık halk arasında “kumlama hastalığı” olarak da biliniyor. Kot taşlama işinin meydana getirdiği bu hastalık tesadüfen teşhis edilmiş. Bu tip atölyelerde çalışan yüzlerce genç bu hastalıkla burun burunalar.
Kot taşlama atölyelerinde asgari ücret bile alamayan işçiler sigortasız, maskesiz ve havalandırmasız atölyelerde çalışıyorlar. Hastalığı işe başladıktan en geç iki yıl sonra kapıyorlar. Genç işçiler bu hastalığı ancak askerlik muayenesine gittikten sonra öğreniyorlar ve çürüğe ayrılıyorlar. Hastalığı öğrenen gençler yıkılıyor, hayattan hiçbir beklentileri kalmıyor ve ölümü beklemek üzere köylerine dönüyorlar.
Çok düşük ücretlere çalıştıkları ve sigortasız oldukları için paraları tedavi olmaya yetmiyor. Haklarını nasıl arayacaklarını bilmediklerinden bu hastalığa yakalanmalarına sebep olan patronlara da dava açan yok. Aylarca yalnızca karın tokluğuna çalışıyorlar ve sonunda ölüyorlar. Bu durum patronların kesinlikle umurunda değil. Yalnızca biraz daha kâr edebilmek için işçilerin sağlıklarını hiçe sayarak hiçbir şekilde bu hastalığa karşı önlem almıyorlar. Atölyelerde çalışan işçilerin çoğu ölüyor ve bakmakla yükümlü oldukları aileleri hiçbir sosyal güvencesi olmadığı için ortada kalıyorlar.
Kapitalizm olduğu sürece burjuvazi işçileri sömürmeye devam edecek. Hangi meslek olursa olsun işçiler yavaş yavaş ölmeye devam edecek. Ve burjuvazi ise bu durumu timsah gözyaşları dökerek seyretmeyi sürdürecek.
Ancak işçiler buna kayıtsız kalamaz. Burjuvazi işçileri yok etmeden işçiler burjuvaziyi yok etmelidir. İşçilerin kaybedeceği, korkacağı ne var ki? Kendi canlarından başka kaybedecekleri hiçbir şey yok.
Kapitalizm eninde sonunda işçilerin ölümüne neden oluyor. Kapitalizm insanlığı yok etmeden işçi sınıfı onu yok etmelidir. Bu da ancak örgütlenerek mümkün olabilir.
Her Şey Bizim Elimizde
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...