Buradasınız
Onur Hamzaoğlu’na Baskılar: Patronların Gerçeklere Tahammülü Yok!
2005 yılında “Endüstri Yoğun Bölgelerde Yaşayanlarda Ölüm Nedenleri: Dilovası Örneği” adı altında bir çalışmasını yayınlayarak Dilovası’ndaki duruma dikkat çeken Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’na patronların ve AKP’li belediyelerin baskısı artıyor. Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı üyesi olan Onur Hamzaoğlu hakkında Dilovası Belediyesi’nin şikâyetiyle bir dava açıldı ve Hamzaoğlu yargılanmaya başlandı. Hamzaoğlu’nun yaptığı araştırmada, Dilovası’nın ne kadar kötü durumda olduğu yeniden açığa çıktı. Hamzaoğlu’nun 2005’te başlayıp 2011’in başlarında bitirdiği ve açıkladığı araştırmaya göre, annelerin ilk sütünde ve bebeklerin ilk kakalarında bazı ağır metaller ve eser elementler saptandı. Bu araştırmanın sonuçlarını basına açıkladığı için, başta patronlar ve belediye başkanları rahatsız olmuş durumdalar.
Hamzaoğlu, Kocaeli Üniversitesi’nde Halk Sağlığı, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ile Tıbbi Genetik Anabilim Dallarından akademisyenlerle birlikte yürüttü araştırmayı. Araştırma üniversitenin bilimsel araştırma fonu tarafından desteklendi. Ancak araştırma sonucundan memnun kalmayan ve bugüne kadar işçi ve emekçileri ölümün pençesine atan patronlar ve devlet yöneticileri, suçları ortaya çıkınca karşı saldırıya geçtiler. Kocaeli ve Dilovası belediyesi başkanları “halk arasında panik yarattığı” gerekçesiyle Onur Hamzaoğlu hakkında suç duyurusunda bulundular. Bu suç duyurusunun ardından Kocaeli Cumhuriyet Savcılığının hazırladığı dosyaya göre, üniversite izin verdiği takdirde Hamzaoğlu TCK’nin 213. maddesi uyarınca 2 ilâ 4 yıl arasında hapis istemiyle yargılanacak. Bu haksızlık karşısında sesini duyurmaya çalışan Hamzaoğlu’yla dayanışma da giderek büyüyor. Birçok sendika ve demokratik kitle örgütü Hamzaoğlu’yla dayanışmak amacıyla eylemler örgütlüyor.
Kapitalizm doğayı ve insanlığı mahvederken patronların ve onların devletlerinin tek düşündüğü şey daha fazla nasıl kâr edecekleri oluyor. Kundaktaki bebekler bile umurlarında değil, yeter ki daha fazla para kazanmalarının önüne hiçbir engel çıkmasın! Gelin o engel biz olalım, bebekleri, doğayı, insanlığı zehirleyip katledenlere izin vermeyelim. Bunun için örgütlenelim ve koskoca bir yumruk olarak karşılarına dikilelim.
- Geçmişten Bugüne Uçurum İnsanları
- Doğru Tarafta, İşçi Sınıfının Safındayım
- Emekçi Kadınlar ve Barış
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...