Buradasınız
Örgütlü İşçi Güçlüdür ve Kendini Haklı Hisseder
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
İstanbul Hadımköy’deki Greif Çuval fabrikasında çalışan işçiler, 10 Şubatta fabrikayı işgal ettiler. Ağır çalışma koşullarına, uzun iş saatlerine, düşük ücrete ve taşeronluğa karşı çıkan işçiler, talepleri kabul edilmeyince üretimi durdurup işyerini terk etmeme eylemine başladılar. Birkaç gün sonra ise Lüleburgaz’da üretim yapan Zentiva fabrikasının işçileri, arkadaşlarının işten atılmasının önüne geçmek için işyerini işgal ettiler ve patrona geri adım attırdılar. Bu fabrika işgalleri, özellikle 1980 öncesindeki fabrika işgallerini, işçilerin kendilerine olan güven ve haklılığını gündeme getirdi.
Hakkını arayan işçinin kendisini haklı görmesi çok önemlidir. Çünkü kendisini haklı gören işçi, aynı zamanda kendisine güvenmesini de bilir. Kendisine güvenen işçi, hakları için diğer arkadaşlarıyla bir araya gelmekten ve örgütlenmekten geri durmaz. Eylemlerini haklı ve meşru gören işçiler, patronların kara çalmalarına aldanıp birliklerini bozmazlar. Sonunda kazanan işçiler olur.
İşte geçmişteki fabrika işgallerine baktığımızda tüm bu özellikleri görmek mümkündür. Bundan tam 51 yıl önce (1963) Kavel Kablo fabrikası işçilerinin verdiği mücadele, daha sonraki işçi kuşakları için önemli bir miras olmuştur. İşçiler ağır çalışma koşullarına dur demiş ve hakları için greve başlamışlardı. O dönem grev yapmak henüz yasallaşmış değildi. Ancak işçiler grevin kâğıt üzerinde yasal olup olmamasına değil, haklı olup olmadığına bakıyorlardı. Böyle baktıkları için de patronun ve devletin her türlü baskısına, işyerine işçi sokulmak istenmesine karşı mücadele etmekten geri durmadılar. Gece gündüz fabrikanın kapısında nöbet tuttular; çevre fabrikalardaki işçilerin ve işçi ailelerinin desteğiyle mücadele büyüttüler. İşçilerin birliği patrona geri adım attırdı ve patron işçilerin karşısında boyun eğmek zorunda kaldı. Kavel direnişi sonrasında, o güne kadar yasak olan grev, yasak olmaktan çıkartıldı.
Patronların orman kanunlarını dayattığı, ücretlerin düşük olduğu, ama iş saatlerinin 12 saati aştığı o dönemde, işçiler arasında “artık yeter” duygusu egemen olmaya başlamıştı. İşte bu nedenle Kavel işçilerinin elde ettiği başarı dalga dalga tüm işçileri saracaktı. Kavel’den sonra pek çok fabrikada işçiler greve gittiler, olmadı fabrikayı işgal ettiler. Bu işgallerden biri de Derby fabrikasının işgaliydi. Derby patronu, işçilere baskı yapıyor ve mücadeleci bir sendika olan DİSK Lastik-İş’ten istifa ettirmeye çalışıyordu. İşçilerin patrona tepkisi çok sert oldu. 4 Temmuz 1968’de 1600 işçi işyerini işgal etti. İşyerinde bir referandum yapan işçiler, tekrar Lastik-İş’i seçtiler. Altı gün süren işgal sonrasında kazanan işçiler oldu.
Fabrikaların işgal edilmesi ve devamında gelen kazanım işçilere moral ve güç veriyordu. Çalışma koşullarını düzeltmek isteyen işçiler arasında “madem patron taleplerimizi kabul etmiyor, o halde biz de fabrikayı işgal ederiz” düşüncesi hâkim olmaya başlıyordu. Meselâ 16 Haziran 1969’da, Çorum’da bulunan Alpagut kömür madeni işçileri işyerini işgal etmekle kalmadılar. Gerekli iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ücretlerin aylarca geciktirilmesi işçileri canlarından bezdirmişti. 786 işçi harekete geçerek işyerini işgal etti ve yönetime el koydu. Tüm işçilerin yer aldığı İşçi Genel Kurulu oluşturuldu ve bu kurul üretimi yönetecek bir İşçi Konseyi seçti. Üretim 8’er saatlik üç vardiya halinde yeniden planlanmıştı. İşçiler üretiyor, ürettiklerinin hesabını düzenli bir biçimde tutuyor ve kurdukları komiteler aracılığıyla kömürü satıyorlardı. İşbölümüne gidilmişti ve hiç kimseye ayrıcalık tanınmamıştı. Yüksek maaşlı yöneticilerin işine işçiler tarafından son verilmişti.
Alpagut örneği, patronlar olmadan da işçilerin hem üretip hem de yönetebileceğini gözler önüne seriyordu. “Patronlara ne gerek var” düşüncesi işçiler arasında yayılmaya başlamıştı. İşte bu düşüncenin daha fazla dal budak salmasını istemeyen devlet, 35 gün sonra Alpagut işçilerine müdahale etti ve işçilerin yönetimine el konuldu. Ama Alpagut ve diğer örnekler işçiler arasında dolaşmaya devam ediyordu. Nitekim devam eden gün ve aylarda Türk Demir Döküm ve Sungurlar Kazan fabrikası işçileri işyerini işgal ettiler. Patronlar, işçiler arasında yayılan “biz üretiyoruz, haklıyız ve hakkımızı istiyoruz” düşüncesinin önüne geçemiyorlardı. Mücadele eden işçiler değişiyor, kendilerine güvenleri artıyor ve patronların karşısına alnı ak, başı dik çıkıyorlardı. İşçiler kendileriyle gurur duyuyorlardı. Patronlar yıllarca işçiler arasında egemen olan “biz haklıyız” düşüncesini bastırmaya, işçilerin güven ve gururunu kırmaya çalıştılar. Bunu ancak 12 Eylül 1980 askeri darbesi sayesinde yapabildiler.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar işçilerin yeniden gururlu bir şekilde ayağa kalkmasını, “biz haklıyız ve sizi istemiyoruz” demelerini engelleyemeyecekler. 12 saatlik çalışma düzeni ve düşük ücretler işçileri canından bezdirmiş durumda. Bu bezginlik mücadeleye dönüştüğü zaman her şey değişecek.
“Hem Çalıştırdılar Hem de Dövdüler!”
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
Son Eklenenler
- Soma, Ermenek, Amasra, İliç madenci katliamları, Çorlu tren katliamı, Elazığ, İzmir, 6 Şubat depremleri, orman yangınları ve sel felaketleri, Hendek havai fişek fabrikası ve Balıkesir mühimmat fabrikası patlamaları, yüzlerce iş cinayeti ve son...
- Yeni yılın ilk günlerinde MÜSİAD toplantısında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek patronlara “biz sizin daha çok para kazanmanızı istiyoruz” dedi. Patronlar tarafından alkışlanan Bakan, tam da bunu yapıyor, patronların kazanması için...
- Cep telefonu hayatımıza gireli yaklaşık 30 yıl, akıllı telefonun hayatımıza girmesi ve jet hızıyla yayılması ise 10-15 yıl oldu. Bu nedenle akıllı cep telefonumuz 1 saat kapalı kalsa kendimizi adeta nefessiz kalmış hissediyoruz.
- Ankara’dan bir grup UİD-DER’li işçi, “Küçük Kara Balık ve Samed Behrengi” adlı bir video hazırladı. Farklı sektörlerde çalışan, uzun ve yorucu iş saatlerine, vardiya engeline rağmen birlikte öğrenip birlikte üretmek için bir araya gelen işçi...
- Asgari ücrete yüzde 30, kamu emekçilerine yüzde 11,54 ve emeklilere yüzde 15,75 oranında sefalet zammı dayatılmasının ardından Antep’te bulunan tekstil patronları da ücret artışlarını sefalet düzeyinde tuttu. Şubat ayına girilmesiyle belli olan...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali işçileri, özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı 10 Şubatta Ankara’ya yürüyüş başlattı.
- ABD merkezli Yum Brands şirketinin KFC ve Pizza Hut restoranlarının Türkiye’deki işletmecisi olan İş Gıda'nın konkordato ilan etmesinin ardından 7 bin işçi Ocak ayı maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını, izin paralarını alamadı. İşçiler şirketin...
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...